Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Atatürk 3 Şubat 1938 günü Bursa'dan Mudanya'ya geçer. Mudanya'dan Ege vapuruyla İstanbul'a gelir ve geceyi vapurda geçirir. 4 Şubat 1938 günü Ege vapurundan Dolmabahçe sarayına geçer. Bursa'da geçirdiği geceden sonra dönüşte soğuk almış saraya keyifsiz girmişti. 6 Şubat 1938 akşamı Dolmabahçe Sarayından çıkıp Park Otele gelir. Orada soğuk ve cereyanlı bir yerde ve gece geç saatlere kadar kalır ve kendisini üşütür. Ertesi akşam şiddetli öksürükle beraber zorca nefes almaya ve göğsünde ağrı duymaya başlar. Ateşi de yükselmiştir. Durum Kadıköy'de oturan doktoru Neşet Ömer İrdelp'e haber verilir: fakat denizde şiddetli lodos fırtınası hüküm sürdüğünden Dr. Neşet Ömer İrdelp'in saraya gelmesi mümkün olamaz. Bunun üzerine Atatürk saraya yakın Sıraselvilerde oturan Dr. Nihad Reşat Belger'in çağrılmasını ister. Dr. Nihad Reşat Belger saat 04:00 sularında kendisine gönderilen otomobille saraya gider, Atatürk'ü muayene eder, zatürree teşhisi koyar. Ertesi gün Dr. Neşet Ömer İrdelp ve Dr. Nihad Reşat Belger birlikte Atatürk'ü muayene ederler tedaviyi birlikte yürütürler. Atatürk'ün yüksek ateşi günlerce sürer. Karaciğer yetmezliği sebebiyle nekahat devresi gecikir ve uzar. Ankara'da Balkan Paktı Konseyi toplanacağı için doktorların kendisine henüz iyileşmediğini bildirmesine rağmen Ankara'ya dönmekte ısrar eder ve 24 Şubat 1938 günü İstanbul'dan Ankara'ya hareket eder.
Sayfa 167 - Güven KitabeviKitabı okudu
"Eylül'de aynı yerde ve aynı insan olmamı isteyen" notunu buldum kapımda. Altına saat: 16.00 diye yazmıştın, ve 16.04'tü onu bulduğumda.
Reklam
Birbirlerine dört saattir ölüm yağdıranlar, iki Türk tümeninin birlikleriydi!.. Durum şöyle gelişmişti: Hafız Hakkı'dan Kaleboğazı'na ilerlemesi ve geceyi orada geçirmesi emrini alan 32.Tümen saat 04.00'te Kaleboğazı'na gelmişti. Gelmişti ama her taburdan en az yüz döküntü vardı. Bu tümen içinde bine yakın er kaybıydı. Ruslarla hiç çatışmaya girmeyen tümen savaş yeteneğinin yüzde onunu yitirmiş oluyordu. Kendilerini toparlayabilenler Kozahor köyüne sığınabilmeleri halinde kurtulabilirlerdi ama kendini toparlayamayanların sonu belliydi: Yolların kenarlarında donup kalmışlardı. İnsan gücünün sınırlarını zorlamanın acı sonucu buydu.
Epifiz bezinden salgılanan,
Melatonin “karanlığın çökmesiyle” gece saat 21-22 civarı salgılanmaya başlayıp yükselerek özellikle gece saat 23.00-05.00 esnasında zirve yapar ve kandaki konsantrasyonu 3 ila 10 kat artar. Salgılanma dönemi saat 02-04 arası en üst seviyelere ulaşır ve 05.00 ile 07.00 arası azalmaya başlar ve 7’den sonra bazal seviyelere iner. Melatonin hormonu uykuyu düzenler ve buna bağlı stresi de azaltır.
Sayfa 429Kitabı okudu
Deniz tam 25dk can çekişti
❝6 mayıs sabah gök sancılanırken saat 04.00 sıralarında görevliler Deniz'in babasını almaya geldiler. Ondan sağ olarak aldıklarını ona cansız olarak vereceklerdi...❞
Arada sırada gökyüzünde güneşin göründüğü, çimlerin yeşerdiği, hayattan çok bunaldığınızda yaşlı bir ağacın gölgesinde yarım saat kestirebileceğiniz ya da en sevdiğiniz romandan iki-üç sayfa okuyabileceğimiz başka bir şehir.
Reklam
En bi sevdiğim
Ve bitti Sonra yalnız bir opera başladı ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim oysa bilmediğin bir şey vardı sevgilim Ben sende bütün aşklarımı temize çektim imrendiğin, öfkelendiğin
6 mayıs sabah gök sancılanırken saat 04.00 sıralarında görevliler Deniz in babasını almaya geldiler.Ondan sağ olarak aldıklarını ona cansız olarak vereceklerdi .
YALNIZ BİR OPERA ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim oysa bilmediğin bir şey vardı sevgilim Ben sende bütün aşklarımı temize çektim imrendiğin, öfkelendiğin
Ecevit'in Petrol-İş Genel Kurulunda konuşması
"Türkiye'de sanki bir maç oynanıyor. Bu maçta sahada siyasal partiler ve siyaset adamları var. Toplumun büyük kesimi ise tribünlerde seyirci durumundadır. Sahada oynanan kavgalı dövüşlü, tatsız tuzsuz, sıkıcı ve sabır taşırıcı bir maçtır. Bu maçı izlemekten usananlar, artık, zaman zaman kendi takımlarına dahi kızar olmuşlardır. İşçiler de genellikle tribünlerdeki seyirciler arasında yer alıyorlar. Orada tutulmalarına özellikle çalışılıyor. Ortada bir yanlışlık var. Nerede bu yanlışlık? Yanlışlık sahada aranıyor, takımlarda aranıyor, kaptanlarda aranıyor, kurallarda aranıyor. Tabii, kendine göre hepsinin, hepimizin kusurları var. Ama bence asıl yanlışlık, demokratik siyasal mücadelenin bir tür seyirlik maç sanılmasıdır. Öyle bir maç ki, seyirciler ayrı, tribünlerde pasif durumda, sahada oynayan takımlar ayrı... Oysa demokrasi ancak bu tür ayrımlar ortadan kalktığı oranda gerçeklik kazanır... Toplum tribünde seyirci, partiler de sahada oyuncu durumunda olursa, yalnızca partilerle politikacılar soyunup sahaya çıkar, halk da tribünlerde seyirci gibi kalırsa, demokrasi gerçeklik kazanmaz. Demokrasinin böyle sanıldığı, böyle uygulandığı bir ülkede siyaset giderek çirkin ve anlamsız bir oyuna dönüşür. Tıpkı Türkiye' de olduğu gibi... Sonuç vermeyen kavgalı gürültülü bir çekiş- meye dönüşür, toplumun sabrını tüketen bir kavgaya dönüşür. Yine tipkı bizde olduğu gibi... Sonunda korkarım ki, biri çıkar, düdüğü çalar, 'oyun bitti, herkes evine' der ve bir anlamsız oyuna dönüşen demokrasi de böylece sona erer..."
Sayfa 262Kitabı okudu
Reklam
Çin'de iyi bir dinleyici olmak önemlidir. Çinliler geçmişteki başarılarıyla gurur duymaktadırlar. Çinliler kolektif toplum anlayışına sıcak bakarlar. Çinlilerle konuşurken genelde ben kelimesini kullanmaktan kaçınılmalıdır. Çinliler Batılılardan daha sakin görünüşlü insanlardır. Onlar sevgilerini, heyecanlarını açık olarak göstermekten
Sayfa 102Kitabı okudu
Yalnız bir opera
ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim oysa bilmediğin bir şey vardı sevgilim Ben sende bütün aşklarımı temize çektim imrendiğin, öfkelendiğin kızdığın ya da kıskandığın diyelim yani yaşamışlık sandığın
"Eylül'de aynı yerde ve aynı insan olmamı isteyen" notunu buldum kapımda. Altına saat: 16.00 diye yazmıştın, ve 16.04'tü onu bulduğumda. Daha o gün anlamalıydım bu ilişkinin yazgısını Takvim tutmazlığını Aramızda bir düşman gibi duran Zaman'ı Daha o gün anlamalıydım Benim sana erken Senin bana geç kaldığını
Yunancada koyu,siyah gibi anlamlara gelen mekanı kelimesinden köken alan bu hormon bizzat uykunun kendisidir. ..... Yetişkin bir insanda melatonin hormonu 21.00- 22.00 gibi salgılanmaya baslar. Iki saat sonunda etkisi iyice hissedildiğinde, yetişkin genellikle 23.30 civarı yatağa giren için hazırlanırlar. Fakat melatonin isini şansa bırakmaz ve 02.00-04.00 arası yetişkin bugün de maksimum düzeye ulaşır.
Sayfa 133Kitabı okudu
Yetişkin bir insanda melatonin hormonu 21.00-22.00 gibi salgılanmaya başlar. İki saat sonunda melatoninin etkisi artık iyice hissedildiğinden, yetişkinler genellikle 23.30 civarı yatağa girmek için hazırdırlar. Fakat melatonin işini şansa bırakmaz ve 02.00-04.00 arası yetişkin vücudunda maksimum seviyeye ulaşır.
187 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.