Kendiyle dost olabilme yolundaki büyük meydan okuma, genellikle olumlu değerlendirilen neşe ve keyiflilik hali değil, olumsuz sayılan maneviyatı bozuk ve üzüntülü haldir tabiatıyla; kısacası, hemencecik hastalık olarak değerlendirilen depresif keyifsizlik. Oysa sadece belirtisi mutlak mecalsizlik ve duygusuzluk olan depresyon, ağır hastalık sayılabilir. Duyguların fazlasıyla faal olması ise, bir hastalıkla ilişkisi pek az, insan varoluşuyla ilişkisi ise pek kuvvetli bir durumu işaret eder: Melankoli ile yaşamaktır bu, geçici veya uzunca sürebilen bir hüzün halidir, sebepsiz olabilir veya insanın faniliğinden ve kusurluluğundan doğuyor olabilir, ilke olarak kabullenirseniz idare edersiniz onunla. Manik depresyondaki gibi insanları taşkınlık ile çökkünlük arasında bir o yana bir bu yana savuran uç duygu infilaklarıyla yaşamak ise daha zordur. Bu uçlan hafifletmek ve ılımlandırmak için çok defa terapi ve tıbbi yardım gerekir.
"Kendiyle dost olabilme yolundaki büyük meydan okuma, genellikle olumlu değerlendirilen neşe ve keyiflilik hali değil, olumsuz sayılan maneviyatı bozuk ve üzüntülü haldir tabiatıyla; kısacası, hemencecik hastalık olarak değerlendirilen depresif keyifsizlik. Oysa sadece belirtisi mutlak mecalsizlik ve duygusuzluk olan depresyon, ağır hastalık sayılabilir. Duyguların fazlasıyla faal olması ise, bir hastalıkla ilişkisi pek az, insan varoluşuyla ilişkisi ise pek kuvvetli bir durumu işaret eder: Melankoli ile yaşamaktır bu, geçici veya uzunca sürebilen bir hüzün halidir, sebepsiz olabilir veya insanın faniliğinden ve kusurluluğundan doğuyor olabilir, ilke olarak kabullenirseniz idare edersiniz onunla. Manik depresyondaki gibi insanları taşkınlık ile çökkünlük arasında bir o yana bir bu yana savuran uç duygu infilaklanyla yaşamak ise daha zordur. Bu uçlan hafifletmek ve ılımlandırmak için
çok defa terapi ve tıbbi yardım gerekir."
_Oturarak başarıya ulaşan tek yaratık bir tavuktur.
_Seksten daha ilginç bir şey keşfetmiş kişiye entelektüel denir.
_Eğer doğru kullanırsan sözcükler X ışınları gibi her şeyi delip geçebilirler.
_Dertlerini gözyaşlarında boğmak isteyenlere, dertlerin yüzme bildiğini söyle.
_Dertten kim öImüş sanki bırak her şey dağınık kaIsın.
Freud, Sade'in kıyısında durur. Ama bu çekingenlik görünüştedir sadece. Çünkü Sadevari aşkın Devrim ya da Papa’nın yanında gözükerek ya da bunların karşısına geçerek baskın çıktığı yerde Freudvari aşkaktarım-nefretin ve ölümün ötesine atılmış bir iddiayı destekler açıkça: tedavinin dinamik sonuçlarını üreten aşk aktarımıdır. Freudcu ikilem aşk uzamının bu imkânsız uyumlulaştırılmasında, tutulma uzamının bu çatlağında bulur en güçlü ifadesini. Aşk sonsuza kadar onarılacak, anımsan anacak, canlandırılacak gerekli bir benzerdir. Aşka karşıdan bakan ne inançlı, ne pagan, ne çömez, ne sadıktır, ne de düş kırıklığına uğramıştır. Baş başa, monos pros monon Narkissos_aşılmaz olduğunu bilir ama hiç endişelenmeden geçici, örümcek ağı gibi, duru aşklar oluşturur. Tutkulardan ya da şafaklardan geçer ama ne dramatik-romantik, ne ateşli bir pornograf, ne düş kırıklığına uğramış bir zavallıdır. Hayallerini yitiren ama depresyon içinde olmayan Narkissos Freud'dan beri kendisini ne bir hata ne de yüce bir değer olarak görür: ama dolaysız bir simgeselliğin kendini göstermeye çalıştığı bir şehvetin sonsuz sınırı için. Aşk bir videodaymış gibi, oluşan ve bozulan ve bir imge gibi hem geçici hem de yaşam boyu sürer. Din aşkın sonu? Estetik aşkın yeniden kazanılması, sıradanlaştırılması?
6 )Sözel judo: eleştiri ateşi altında olduğunuzda karşılık vermeyi öğrenin
değersizlik hissinizin nedeninin süregiden de öz eleştirileriniz olduğunu öğreniyorsunuz
Bu durum sürekli kendinize nutuk çektiğiniz ve sertt gerçekçi olmayan bir şekilde zulmettiğiniz üzücü bir iç konuşma şeklini alır
Genellikle öz eleştiriniz başka birinin sert bir
İşte bu, yalnızlık! Hani güçlüydük, kendimizden emindik; yalnızlık içine düşeceğimizi düşünür müydük hiç? Kimse buna inanmazdı! Anton, sevgili dostum, ne oldu sana?
İnsani olan'ı sadece insana özgü olan'a indirgeyemeyiz. İnsan öncelikle
maddi bir nesnedir ve bu özellik bazı davranışlarını ona dayatır. Aynı
zamanda yaşayan bir varlık, bir hayvandır ve hayvanlarla onlara özgü
nitelikleri paylaşır; ikinci davranış kümesi bu yolla açıklanabilir. Ama
aynı zamanda insan başka hiçbir canlıya benzemeyen,
Depresyon, bastırılmış çatışmalarla mücadele eden ensest kurbanlarının kendilerini en net ifade ediş biçimidir. Genel olarak hayatlarına vakıf olan bir üzüntüden, tam anlamıyla felç edici bir depresyona kadar değişir duygularının gücü.
Ensest kurbanlarının çoğu, özellikle kadınlar, yetişkin olduklarında kilolu vücutlara sahiplerdir. Kilo, kurbana iki farklı yarar sağlar.
1) Kurban kilonun erkekleri ondan uzak tutacağını düşünür.
2) Büyük ve heybetli vücutlarını fiziksel güç ve kuvvetin bir yanılsaması olarak görürler. Kilo vermeye başladıklarında kendilerini tekrar çaresiz ve korumasız hissedip korkuya kapılabilirler.
Sık sık tekrarlayan baş ağrıları da ensest kurbanlarının hayatının bir parçasıdır. Bu baş ağrıları sadece bastırılmış öfke ve endişelerinin fiziksel yansıması değil, ayrıca bir kendi kendini cezalandırmadır.
Ensest kurbanları alkol ve uyuşturucu bağımlılığına karşı duyarlılardır. Alkol ve uyuşturucu, karşı geçici de olsa etkili bir ağrı kesicidir; ensest kurbanlarına acılarını unutturur, hissettikleri boşluğu dolduruyormuş hissini verir. Maalesef problemleriyle ne kadar geç yüzleşirse, acısı da o kadar uzun sürer.