Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Anne Sevgisi
Anne tarafından sevilme işlemi edilgendir. Sevilmek için yapabileceğim hiçbir şey yoktur; anne sevgisi koşulsuzdur.Elimden gelen tek şey var olmaktır; onun çocuğu olmak. Annemin sevgisi mutluluktur, barıştır, ona sahip olmak için, onu hak etmek için bir uğraş gerekmez. Annenin koşulsuz sevgisinin bir de olumsuz yanı vardır. Bu olumsuzluk onun sadece hak edilmeyi gerektirmemesinden değildir; o aynı zamanda elde edilemez, üretilemez, denetlenemezdir de. Eğer duruyorsa orada, varsa anne sevgisi, bir nimettir o; eğer yitmişse durduğu yerden, yaşamın tüm güzellikleri de yitmiştir onunla, onu yaratmak için hiçbir şey gelmez elden.
Eğer sevgi sahip olmak türünde ele alınacak olursa kendinin kılmak, denetimi altında tutmak anlamlarına gelecek ve böylece de boğucu engelleyici ve kısırlaştırıcı bir eylem haline dönüşecektir, canlandırmak ve hareketlendirmek yerine . Çoğu kez aşk olarak belirtilen şey sevme beceriksizliğini , sevememeyi gizlemek için kullanılan maskeden başka bir şey değildir.
Reklam
Efendiler! Çağdaşlaşma yolunda başarı yenilenmeye bağlıdır. Sosyal hayatta, ekonomik hayatta, bilim ve teknoloji alanında başarılı olmak için tek gelişme ve yükselme yolu budur. Hayata ve düzene yön veren kuralların, zamanla değişmesi, gelişmesi ve yenilenmesi zorunludur. Uygarlığın buluşlarının, teknolojinin harikalarının, dünyayı alt-üst ettiği bir dönemde, yüz yıllık eskimiş düşüncelerle, geçmişe tapınmakla varlığını korumak mümkün değildir. Uygarlıktan söz ederken şunu da kesinlikle söylemeliyim ki, uygarlığın temeli, yükselmenin ve kuvvetin temeli, aile hayatındadır. Aile hayatının kötülüğü, mutlaka sosyal, ekonomik ve siyasal güçsüzlüğü getirir. Aileyi oluşturan kadın ve erkek unsurların doğal haklarına sahip olmaları, aile görevlerini yerine getirmeleri için şarttır.
Başarı diye bir şey var mıdır, yoksa bu yalnızca insanın peşinden koştuğu bir fikirden mi ibarettir? Çünkü bir yere vardığınız anda mutlaka daha ileride ulaşmanız gereken başka bir nokta daha çıkacaktır. Herhangi bir alanda başarı peşinde olduğunuz sürece bir çaba, bir çatışma içinde olmanız gerekir, değil mi? Bir yere ulaştığınızda bile dinlenecek zamanınız olmaz; çünkü daha yükseğe ulaşmak, daha fazlasına sahip olmak istersiniz. Anlıyor musunuz? Başarı peşinde olmak "daha fazlası" nı arzulamaktır ve sürekli "daha fazlası" nı talep eden bir zihin, zeki bir zihin değildir. Aksine sıradan, aptal bir zihindir; çünkü "daha fazla" talebi, toplumun onun için oluşturduğu kalıp içerisinde verdiği sürekli mücadeleyi gösterir.
Sayfa 238
İnsanların hoşlanmadıkları var olan şeyler değil, o şeylerle ilgili yargılardır. Örneğin ölüm ürkütücü değildir, sadece onun hakkında sahip olduğumuz fikir korkutucudur. Bu yüzden de canımızı sıkan bir şey olduğunda asla diğer insanları değil, kendimizi suçlamalıyız. Cahil bir insan bir yanlış yaptığında başkalarını, az çok eğitimli bir insan kendini, tamamen eğitimli biri ise ne kendini ne de başkasını suçlar.” Doğrudan değil belki ama ölümden korkulmaması gerektiğini söylediği muhakkaktır. Hayatı kabul eden, ölümü de kabul etmelidir. Bunun yerine hayvanın bıraktığı yerden başlamalı ve doğanın içimizden çıkıp gittiği yerde bırakmalıdır ki bu da kendiyle uyum halinde olmak, kendini anlamak demektir.
Mutlu olmak her şeye sahip olmak değildir… Sahip olduğun kadarıyla yetinmeyi öğrenmektir… Özlemekten daha zor bir şey varsa… O da özlediğin kişiyi, sevdiğini söylemeden kaybetmektir…
Reklam
Devletin vazifesi
Devletin ve devlet makamlarının mevcut oluşlarının sebebi, kişi ve bazı kurumlarla gene bazı sosyal sınıflara gelir kaynağı olmak değildir. Devletin vazifesi, kendisine düşen işleri görmektir. Fakat bu görev ancak devletin bu işleri yapabilecek yetenek ve enerjisine sahip iyi ve cesur adamları yetiştirmek, işlerin başına getirebilmesi ile mümkündür. Hükümetleri bazı sınıf ve kişilere çıkar ve kaynak sağlamaktan ibaret bulunan, halkının yeteneklerini değerlendiremeyen devletler buhran ve tehlikelere düşecektir.
“özgürlük” sandığınız gibi “sınırsız” olmak demek değildir, tam tersine net ve güçlü sınırlara sahip olabilmenizle ilgilidir.
"özgürlük" sandığınız gibi "sınırsız" olmak demek değildir, tam tersine net ve güçlü sınırlara sahip olabilmenizle ilgilidir.
Sayfa 12 - Destek yayınlarıKitabı okuyor
Bir insana tavsiyeler
1. Utanç bir prangadır. Kendini azat et. 2. Yeteneklerin hakkında endişelenme. Sevme yeteneğin var. Bu yeter. 3. Diğer insanlara karşı nazik ol. Evrensel boyutta onlar sensin. 4. İnsanlığı teknoloji kurtarmayacak. İnsanlar kurtaracak. 5. Gül. Sana yakışıyor. 6. Meraklı ol. Her şeyi sorgula. Şimdinin gerçeği gelecekte bir hikaye olacak sadece. 7.
Sayfa 261Kitabı okudu
Reklam
... bakire, meleğin kılıfıdır. Kadın olununca melek gider ama daha sonra dönüp anneye küçük bir ruh getirir. Yaşamın akışında bir gün anne olacak olanın içinde uzun süre çocukluğu kalır, küçük kız genç kızda var olmaya devam eder, o bir çalıbülbülüdür, "Uçup gitmemesi ne hoş!" der onu görenler. O sevimli, o cana yakın canlı evin içinde
Sayfa 48 - 4.Basım, Nisan 2021
Mutluluk ve en büyük hazzı tatmak, tüm arzuların yerine getirilmesinin bir toplamından ibaret değildir.Duygu, düşünce ve tutkularımız, kitle iletişim araçlarına egemen olan endüstri ve devlet güçleri tarafından yönlendirilmektedir.
Geçmişinin tutsağı olan insan, içsel dünyasına inebilme öz­gürlüğüne sahip değildir; sürekli kendisini gözlemler ve yargı­lar. Özgür insan ise kendini gözlemlemeden hayata katılır.
Sayfa 170Kitabı okudu
⬤ ╰┈➤ Nitekim gözlere sahip olmak bakmakla aynı şey değildir ve bakmak da görmek değildir.
Sayfa 40 - DoğuBatı
Mertebe olarak aklın altında bulunan (sub-rational) düşünce ve duygular, akla karşı çıkmanın yanı sıra onu aşağı çeker. Öfke, nefret, haset, kıskançlık, kin ve husumet gibi duygular, sadece akıl-dışı değildir. Bunlar aynı zamanda insanı akıl ve erdem sahibi olmaktan uzaklaştıran yıkıcı hislerdir. Doğru bir akla ve muhakemeye sahip olmak, aynı zamanda bu fenâ duygu ve düşüncelere karşı korunaklı olmak demektir. Ancak gerçek mânâda akıl sahibi olan kişiler kötü duyguların esiri olmaktan kurtulabilirler. Aklın kendini aşağı çeken faillere direnmesi, onun asaletinin bir gereğidir. Aklımızı doğru kullandığımızda sadece rasyonel argümanlara değil aynı zamanda duygularımıza da hâkim oluruz.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.