Eyyy film severler :) Siz de benim gibi bir film izlemek için bir film süresini hangi filmi izlesem diye zaman geçirerek mi tüketiyorsunuz? İşte dev olmasa da bir arpa yolu boyunda hizmet :)
Linkleri de koyayım anında yararlanın:)
Uzun zamandır izlediğim filmleri bir köşeye not ediyorum, her güne bir film izleme projem kapsamında dedim bunları
Bir şiir kitabını önermek yersizdir şair için belki, ama şiirleri, senin de duygularını senin de hayatını, isteklerini, kırgınlıklarını, üzüntülerini, sevinçlerini, aşklarını, ayrılıklarını, kayıplarını anlatıyor okumanı isterim demem de yerindedir. Keza şairler şiirlerini çocukları gibi severler. Onların benliğinden doğan her cümle mısra olur...
NOT : Yılmaz Odabaşı ile tanışmamış şiir severler için tavsiye edilir.
Günümüzde birçok şarkıların oluşumuna katkı yapmış bir şairdir Yılmaz Odabaşı... Bu kitabında da "Yakarım Geceleri" eserini göreceksiniz. Yalnız şiiri okumaya başladığınızda bir kulağınızda Zeki Müren diğer kulağınızda Koray Avcı şarkı şeklinde söylüyor olabilir.
Kitaplar gerçek sevmelerin ispatıdır biraz da.
Bir şair bir kadını şiirlerinde yaşatıyorsa gerçekten sevmiştir. Çünkü şiir yazmak, sevdiğini yaşatıp kendinden vazgeçmek anlamına gelir. Düşünsenize giden sevgili binlerce kitapçının raflarında. Artık unutmak mümkün değildir onu unutturmak da. Ne kadar zor ve korkutucu, değil mi? Ama şairler böyledir işte, korkmazlar, şairler sadece severler…
En büyük aşk şairi olarak bilinir Cemal Süreya ve şiirlerinin tümünü de bu kitapta bir araya getirmiştir . Eğer şiiri benim kadar seviyorsanız , şiirlere aşık biriyseniz mutlaka bu kitabı okumanızı tavsiye ederim . Sıcaklığı , samimiyeti burada bulacaksınız yalnız şiir okumak kitap okumaktan farklıdır şiiri okumaktan ziyade yaşamanız gerekir .
Yılmaz Erdoğan sinemasında bir başyapıt olarak yerini alan filmin senaryosu. Senaryo olması sebebi ile filminden bağımsız bir şekilde inceleme yapmak yersiz ve haksız olur.
Başlıklar altında incelemek gerekirse, ilk olarak kitabın baskısına değinmek gerekiyor, kısaca. Filmden sahnelerin mukemmel bir şekilde kitaba basıldığını görmek, filmi
“Eskimolarda kar anlamına gelen
90 kelime vardır.
Araplarda en az 60 kelime
aşk anlamına gelir.”
Afrikalıların ağaç anlamına gelen
öyle çok kelimesi var ki
sayısı yapraklarla ölçülmez,
aynı şeyi su için de söyleyebiliriz de
söylemeyiz: Bir de yokluğa özlem var.
Yokluk, bir rüzgar bulur bulmaz kendine
yapraklarını görmeye giden
bir
Divan edebiyatında Fuzuli, Baki, Hayali, Ruhi-i Bağdadi ile başlayan şiirde "sevgili" kavramı, Servet-i Fünun ile birlikte Yahya Kemal, Ahmet Haşim, Tevfik Fikret gibi önemli şairler tarafından kullanılmaya devam etmiştir. İkinci Yeni ile birlikte farklı bir boyut kazanan "sevgili" kavramı artık bilinçaltına yönelik de
Vâreden’in adıyla insanlığa inen Nûr
Bir gece yansıyınca kente Sibir dağından
Toprağı kirlerinden arındırır bir Yağmur
Kutlu bir zaferdir bu ebabil dudağından
Rahmet vadilerinden boşanır âb-ı hayat
En müstesna doğuşa hâmiledir kâinat
Ne güzel bir giriş, dünyaya ne güzel bir geliş... Toprağı kirlerinden arındıran o Yağmur için, rahmet vadilerinin
Şairler dolunayı severler, hakkında binlerce şiir yazılmıştır, oysa Veronica en çok yeniayı severdi, çünkü daha gelişecek, büyüyecek, kendi yüzeyini tümüyle ışığa boğacak zaman olurdu, kaçınılmaz yok oluşundan önce.
Marcel Proust Bu kez eleştiri, deneme, inceleme, açıklama, mektup biçiminde kaleme aldığı “Edebiyat ve Sanat Yazıları”yla karşımıza çıkıyor. “Edebiyat Yazıları”nda Flaubert, Baudelaire, Chateaubriand, Goethe, Dostoyevski, Tolstoy, sembolist şairler, şiir ya da esrarengiz yasalar, vb. yorumlanırken; “Sanat Yazıları”nda Chardin, Rembrandt, Watteau, Moreau, Monet gibi ressamlar; Saint-Saëns, Reynaldo Hahn gibi müzisyenler; ve John Ruskin gibi bir sanat tarihçisi değerlendiriliyor. Proust severler, onun yorumlarının ve üslubunun tadına şimdi de deneme ve eleştirileriyle edebeyattakı seçkileryle varmış oluyor..
Ozamn Buyurun #OKUYUN
Şairler dolunayı severler, hakkında binlerce şiir yazılmıştır, oysa Veronika en çok yeni ayı severdi , çünkü daha gelişecek, büyüyecek, kendi yüzeyini tümüyle ışığa boğacak zaman olurdu, kaçınılmaz yok oluşundan önce.