Hani çiçekler vardır - sanarsın, hep tomurcuk kalacaklar (öylesine uzun sürmüştür ki gelişmeleri, serpilmeleri, olgunlaşmaları); oysa, gün gelir, inanmadığın bir hızla, pırıl pırıl açıverirler ya - işte öyle: birdenbire geliverir yaşamının anlamı.
İsmini ilk defa duyduğum ve grup okuması sayesinde kalemiyle ilk defa tanıştığım Güray Süngü'nün, İnsanın Acayip Kısa Tarihi adlı postmodern ve psikolojik romanını bitirdikten sonra adeta tokat yemiş gibi oluyor ve beyniniz yanıyor dersem çok da abartmış olmam sanırım. Öncelikle kitabın isminden dolayı sanırım farklı bir beklenti
EŞİĞİN ACILARI
Geç kalınmış zamanın beyhude yolcusuyum.
Zaman hancı idi, oda gider oldu.
Bir gün bir gün diye diye herşeyim tarumar oldu.
Herkese yetiştim ama güneş batmaya yüz tuttu.
Çokça söylenir oldum, bu şikayet değil miydi?
Binlerce şiir var hangisi eksik değildi?
Anlatsana hadi halini bulabilirsen bir cümle,
Kalbin dili yok bakarsan sanarsın sanki bir bilmece.
Aklımla yürüdüğüm yolu, sanıyordum anlarım.
Gönülden gelen herşeye sır gözüyle bakardım.
Öyle bir düştüm ki en derinlere,
Oysa ki kainat öyle güzel öyle aşikardı.
Gülerler halime desinler bakalım iyi oldu sana.
Beni sen kınıyorsun, seni kim kınayacak anlatsana.
Sözü süsler koyarsın meydana,
Özünden bir haber, yaşıyorum dersin hala.
Olsaydı cesaretin koyardın herşeyi meydana,
Birçokları tutup ne götürmüş yarına?
Sanmayın sözüm sizleredir anda,
Kendi kendime söylenirim, hakikat meydanında.
Neden yangın yeri benim kalbim?
Neden hiç huzura varmıyor?
Kokusuyla huzur bulduğum kitaplar
Neden derman olamıyor?
Hani vicdanım rahat ha,
Hani aşk acısı değil ha,
Sanarsın bir boşluk var içimde..
Özlem mi? Hasret mi? Ne? Ama ne?
Belirsizlik midir yoran?
Ah bir anlasam.. Bir bilsem...
Hüzünle kaplı ruhum.
"Mutlu değil miyim ben?" diye sorarım kendime,
Ama yanımda, sevdiklerim yanımda..
Yokluğu azap olan?
Hani sorarım bana, "özledin mi" diye?
Susmuş..
"Anla"diyor.
"Hani susanları anlardın ya
Beni de anla!" diyor.
Anladım.. Anladım da...
Derdimi anlatamıyorum....