Satranç tutkunları için kaçırılmaması gereken bir kitap olduğunu vurgulamam gerek. Satranç üzerine çok güzel betimlemeler mevcut içerisinde. ‘Aslında satranç da bir bilimdi, bir sanattı’
Ardından da satranç konusu etrafında Zweig; yarattığı karakterlerin psikolojisi ve ruhunun derinliklerine inerken, aynı zamanda kendi yaşadığı dönemin son derece olumsuz ve sarsıcı olay ve tecrübeleri karşısında kendi psikolojisi ve ruhunu da, satranç ustalarınınkine yansıtarak aslında kendi karanlık kuyusuna inmekte ve yaşadığı ruhsal sıkıntıları kusmaktadır. Okurken de aynı sıkıntıyı ve o döneme ait öfkeyi duymaktaydım, anlatımı etkiliydi.
Özetle, İnsan psikolojisindeki sarsıcı değişimler ile satrancın harmanlandığı, 2.dünya savaşı döneminin hayaletlerini taşıyan, sürükleyici bir kitaptır, Zweig ile tanışmama vesile olmuştur, tavsiye ederim.