Okuduğum her kitaba iyi yada kötü mutlaka inceleme yapan biriyim. Ancak daha önce hiç bir kitapta duygularımı toparlayamayıp, bir şekil veremediğim ve düşüncelerimi aktaramadığım başka kitap hatırlamıyorum...!
Yinede affınıza sığınarak birşeyler yazmak istedim :)
Stefan Zweig'dan okuduğum ilk kitap ve diğerleri için ilham kaynağı teşkil eden bir kitaptı. Harika bir hikaye ve harika bir anlatıma sahip.
Kitap kısa ama insanda uyandırıdığı hisler bakımından çok derindir. Dönemin sosyal ortamı-avrupadaki nasyonal sosyalist tehlikesi , kitabın iki karekterinin ruhsal-pisikolojik incelemesi, hiçlik üzerine felsefecileri kıskandıracak düzeyde öngörüler, tanımlamalar, tüm bunları santraç tahtası üzerinde, bu oyun ile betimlemesi, onun etrafında şekillendirmesi bakımından harika bir kitap herekese tavsiye edebileceğim bir eser.
Stefan Zweig'in eşiyle bilrlikte el ele, yan yana intihar ettiğini biliyordum ama bu kitabın bu acı olaydan hemen önce kalme alındığını bilmiyordum. Bu anlamda kitap benim için ayrı bir öneme ve sonraki eserleri içinde bir yol gösterici niteliğine sahip oldu. Umarım diğer eserlerinide okuma fırsatı bulur ve bulursunuz arkadaşlar...