1. Karamazov Kardeşler | Fyodor Dostoyevski
2. Yeraltından Notlar | Fyodor Dostoyevski
3. Savaş ve Barış | Lev Nikolayeviç Tolstoy
4. Kroyçer Sonat | Lev Nikolayeviç Tolstoy
5. Madam Bovary | Gustave Flaubert
6. Aşk Üzerine | Stendhal
7. Kayıp Zamanın İzinde | Marcel Proust
8. Körleşme | Elias Canetti
9. Bulantı | Jean Paul Sartre
10. Yabancı |
1. Schopenhauer - Say yayınları dizisi
2. Schopenhauer - İsteme ve Tasarım olarak dünya
3. Schopenhauer - Aşkın metafiziği
4. Rudiger Safranski - Felsefenin yaban yılları( Schopenhauer biyografisi)
5. Nietzsche - Böyle buyurdu zerdüşt
6, Nietzsche - Putların Alacakaranlığında
7. Nietzsche - İyinin ve kötünün ötesinde
8. Nietzsche - Ecce
Son zamanlara okuduğum en etkileyici kitap olduğunu söylersem, kesinlikle abartmış olmam. Kitabın türü korku değil; korkuyorsunuz. Kitabın türü dram değil; ağlıyorsunuz. Kitabı okuduğum an etkilendim ama bundan daha fazlası olacak. Hepsi birbirinden farklı olan her bir kitabı elime aldığımda aklıma bu hikâye tekrar tekrar gelecek ve yine
“Başka bir gezegene, oradaki kayaların yapısını incelemek için araç gönderebilecek kapasiteye sahip bu şizofrenik insanlık, milyonlarca insanın açlıktan ölmesini umursamayabiliyor. Mars’a gitmek, yanı başındaki komşuya gitmekten daha kolay görünüyor.” Demiş Jose Saramago 1998 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’nü aldıktan sonraki konuşmasında. Aslında
(Bakara suresi 30 ):Bir zamanlar Rabb'in meleklere: "Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım" demişti. (Melekler): "A!.. Orada bozgunculuk yapacak ve kan dökecek birisini mi yaratacaksın? Oysa biz seni överek tesbih ediyor ve seni takdis ediyoruz" dediler. (Rabb'in): "Ben sizin bilmediklerinizi bilirim." dedi.
Bu
Bazı kitaplar vardır gerçekten hakkında çok konuşmaya gerek yoktur. “Al, oku” deyip geçeceksin, o depremi okuyunca okuyanın kendisi yaşayacak ama ben kendime not düşmek ve kitabı birilerinin radarına düşürmek için yine de yazacağım. Bitirdiğim günden beri inceleme yazmak için yanıp tutuşuyordum. Nihayet kendi çapımda yaptığım araştırmayı bitirip
İlk olarak 1943 yılında kitap haline gelen bu eser Sabahattin Ali'nin 1940-1941 yılları arasında Hakikat gazetesinde "Büyük Hikaye" başlığı altında yazdığı 48 bölümlük seriden oluşmaktadır.
Ayrıca torpili olmayanlarının devlet dairesinde iş bulamadığı, dönemin Türkiyesine de siyasal atıflarda bulunmuştur.
Kitabin konusu bankacıyken işine son verilen yazar eski arkadaşı Hamdinin yardımıyla onun yanında işe girer. Oda arkadaşı Raif efendi nötr mizaclı biridir. En şiddetli olaylara bile sükunetle karşılık verir.Hasta yatağında son günlerini yaşayan Raif efendi yazardan tuttuğu günlüğü yakmasını ister. Yazar ancak okuduktan sonra bunu yapacağını söyler ve Kürk mantolu madonna hikayesi başlar. Raif güzel sanatlara merakı olan biridir. Savas yılları babası meydanın boş kalmasından endişe eder ve onu okutmak ister. Almanya'ya gidip sabun yapımının inceliklerini öğrenecek ve Türkiye ye dönüp fabrikanın başına geçecektir. Berlinde bir sergide gördüğü Maria Puderin portresi olan kürk mantolu madonna resmi istemsiz bir şekilde onu kendine çeker. Raif sadece yüreğinin peşinden gider.
Sabahattin Ali'nin en cok okunan eseridir. Ara ara sıkıcı yerler olsada genel itibariyle sürükleyici ve bir lokmada yutulacak kitaplardandır. Zaten telif hakkı da kalktığı için uygun fiyata bulabilir, sevdiklerinize hediye edebilirsiniz.
Keyifli okumalar diler, böyle güzel bir mecrayı bizlere sunduğu için 1K ekibine teşekkür ederim.