Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Yozlaşmış şehirler çok acımasız insanlar üretirler. Dağlar, denizler, ormanlar, insanı vahşileştirip acımasızlaştırsalar da, insanın insani yanını yok etmezler.
Asla beraber olamayacağız. Aynı evi, aynı teni paylaşamayacağız. Aynı masada oturmayacağız. Hatta aynı şehirde bile oturmayacağız. Belki bir gün son kez görüşeceğiz, ikimiz de bunun son olduğundan habersiz. Son kez el ele gezeceğiz, belki de son kez söyleyeceğiz birbirimizi sevdiğimizi. Yine beraber planlar yapıp, tutamayacağımız Son sözleri vereceğiz birbirimize. Ve elbette yollarımız yine ayrılacak bir gün. Sonra aramıza şehirler girecek, Hiç karşılaşmayacağız. Tesadüfler bile bir araya getiremeyecek. Sonra da belki birimiz öleceğiz, diğerimiz hiç bilmeyecek.
Reklam
Bence bu şehirler ile değil insanlar ile alakalı bir durum...
"Gülriz Annemin "İstanbul'dan uzaklaştıkça insaniyet katsayısı da artar" deyişini anımsamıştım.."
Şehirler arası yolculuk yaparken babam sürekli nerdesin diye soruyor BİLMİYORUM BABA HER YER DAĞ NASIL BİLEBİLİRİM BEN SEN MİYİM
"Betonlaşan sadece şehirler mi sanırsınız? Ya kalpler ne olacak? Kalpler, şehirlerden daha hızlı betonlaşıyor."
Biz binaları ve şehirleri inşa ettiğimizi zannederiz; ama şehirler bizi inşa eder... Churchill
Reklam
"Betonlaşan sadece şehirler mi sanırsınız? Ya kalpler ne olacak? Kalpler, şehirlerden daha hızlı betonlaşıyor." Tahsin Özmen
681'de göktürk devleti'ni yeniden kuran ilteriş kağan ve halefi kapağan devrinde, maveraünnehir'deki sudahlar(sogdianalı) tekrar itaat altına alınmak istendi. araplar ise 644 yılında horasan'ı fethetmiş ve sınırdaş olmuşlardı. kapağan'ın kül tigin'i bu havaliye sefere yollaması ile arap-türk çatışmaları başladı. her ne kadar orta asya'nın göçebeleri arasındaki çatışmalar arap fütuhatını kolaylaştırsa da bu fütuhatın öncekiler kadar kolay olmadığı görülüyor. bir yüzyıl kadar göçebe aşiretler ve buhara, semerkant, baykent gibi şehirler istilaya direnmiş, teslim olduktan sonra da ayaklanmaya devam etmişlerdir
Sayfa 39 - timaş yayınları, 3. basımKitabı okuyor
"Sustuğum şeyler var, hiç konuşmadıklarım.. İçinde kaybolduğum şehirler ve içimde kaybolup giden insanlar var." Cahit Sıtkı Tarancı
"Sonra aramıza şehirler girecek, hiç karşılaşmayacağız. Tesadüfler bile bir araya getiremeyecek. Sonra belki birimiz öleceğiz, diğerimiz hiç bilmeyecek..."
Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet Ran
Reklam
Gözümde tüten ne şehirler, ne insanlar, ne de kırlar ve ormanlardı. Açık denizleri, etrafında duvar olmayan, uçsuz bucaksız yerleri arıyordum. Ama ruhumuz böyle gökyüzlerinde uçup dururken birdenbire yere inip insan küçüklüğü ile karşılaşmak ne tuhaf oluyor.
Sayfa 29 - OlympiaKitabı okuyor
Sonra aramıza şehirler girecek, hiç karşılaşmayacağız. Tesadüfler bile bir araya getiremeyecek. Sonra belki birimiz öleceğiz, diğerimiz hiç bilmeyecek..." Nazım Hikmet.
Ayrıca on beş ila yirmi beş katlık binaların mima­risinin de rahatsızlık veren hiçbir tarafı yoktu çünkü en geçerli vasıtalar uçan arabalardı, canı yürümek isteyenler için de merdiven yerine geçen mükemmel tasarlanmış inip çıkma cihazları vardı. Şehirlerde -ki şehirler sayısızdı- binaların katları sokaklar boyunca uzanan camdan galerilerle birbirne bağlıydı; bu gale­rilerin kullanımı çok rahat ve pratik olmasına rağmen -hep olduğu gibi, ki nedendir bilinmez- kibar sosyete tarafından pek uygun görülmez ve sadece küçük ti­cari işlere ve ev işlerine yarardı.
"şehirler arası yolculukta tahmin edilmesi mutlak olmayan bi konumda camdan dışarıyı seyir halindeyken ıssız evlerin renklerine dalarsın hani, meskun, bir yaşam belirtisi vardır. kimler yaşıyor ne hayatlar var bilmeden, gerçi bilmemiz de gerekmiyor. bir boşluk hissi içinde tuhaf duygular yaşatır bu. yalnızlık da biraz buna benziyor, neresinden keyif alıyoruz bilmiyorum..belki de garip bir alışkanlık benimkisi. çözülemeyecek ne var ki hayatta ölüm gerçeği dışında. nikotin eksikliği gibi tanımı bende.."
"Sonra aramıza şehirler girecek, hiç karşılaşmayacağız. Tesadüfler bile bir araya getiremeyecek. Sonra belki birimiz öleceğiz, diğerimiz hiç bilmeyecek..."
Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet Ran
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.