Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sema Tekin

Sema Tekin
@sematekin
''Mümkün olsaydı her karış toprağa buğday eker gibi kitap ekerdim.'' Horace
Ankara
Zonguldak
256 kütüphaneci puanı
167 okur puanı
Ağustos 2013 tarihinde katıldı
"Kalbinden gelen sesi dinlemek sana bir şeyin ne zaman yeterli olduğunu söyleyecektir. Kafanın söylediklerini duymakla kalbinden gelen mesajı dinlemek arasındaki farkı öğren. Kafanın konuşması toplumun bir ürünüdür. Kalbin konuşması sonsuzluktan gelir.”
Reklam
"Ah, Milena! Gece çöktü yine; Boş bir karanlıkla boş bir beyaz kağıdı öpmek aynı şey sanki, ama yalnızlığa da alıştım, karanlığa da."
"Yüzerek bu yaşamın dışına çıkmayı yeğlerdim..."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
''Dertlerini gözyaşlarında boğmak isteyenlere, dertlerin yüzme bildiğini söyle.''
''Öyle bir servettir ki sevgini anmak bile, Sultanlarla yer değiş deseler de nafile.''
Reklam
''İnsan, her sabah güneşin doğuşunu neredeyse bir sözleşme karşılığı hak etmiş kadar kibirli..''
"... Görmez insan.. Gördüklerinin hepsini düşündüğü insana benzetir. Canlı ve cansız her şey odur."
Sayfa 40
''Dizleri titremeye başladı: BİR KİTAP! Dört aydır elime kitap almamıştım ve içinde insanın ard arda sıralanmış sözcükler, satırlar, sayfalar ve yapraklar görebileceği, başka, yeni, şaşırtıcı düşünceleri okuyabileceği, tanıyabileceği, beynini alabileceği bir kitabın hayali bile insanı hem coşturuyor hem de uyuşturuyordu.''
Sayfa 47
''Aşkı kalem yazmaz ki kitaplarda bulasın.''
"İnsanın içinden geçenler daha önemli değil mi? Daha gerçek değil mi? "
Sayfa 387
Reklam
"Çok uzun anlatmak gerekti Ve biz, sadece ima ile geçtik. "
''Hatırlamak gecenin meselesidir. Hatırlayınca uykunun kaçması da.''
'' Konuşuyoruz desem konuşmuyoruz da Ayrı ayrı şeyler düşünüyoruz üstelik Birbirimize bakarak Ne seviyoruz ne de sevmiyoruz birbirimizi Ne varız ne de yoğuz gerçekte İki lamba gibiyiz, iki ayrı yerinden Aydınlatan odayı ''
''Umut ve unut ne kadar yakın, Konuşuruz bunları tekrar seninle. ''
"....Arada bende katılıyordum çevremdeki kadınların konuşmalarına. Gelişmiş kadının modern dünyadaki trajedisi bu diyordum. Erkekler evleneceği kızı değil, kızlar evleneceği erkeği seçene kadar da böyle sürüp gidecekti. O mutlu günler geldiğinde kızlar bir yüzük alıp erkeğe evlenme teklifi yapacak, ailelerini "oğlan istemek" için erkek evine göndereceklerdi. Aileler gelin almayacak, damat alacaktı. Ama bu âdet herhalde en son Türkiye'ye gelecekti. Çünkü kadınlar ne kadar güçlenirse güçlensin burası "erkek" bir ülkeydi."
Sayfa 19
50 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.