Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ancak yeni doğan bir bebek baştan başlayabilir. Sen, ben... biz artık geçmiş zamanız.
'Uğur Korunmaz' isimli hoca bana bu odadayken 'Kızım bak sen artık bize tabi olacaksın. Biz cennete gittiğimizde seni de götüreceğiz' dedi. Bir süre sonra cinsel organını çıkartıp benden ağzıma almamı söyledi. Ben dediğini yaptım. Onun cinsel organını ağzıma aldım. Bir süre sonra hoca boşaldı. Ancak ben onun spermlerini yutamadım. Yani onun badeleme dediği işlemi gerçekleştiremedim. Uğur Hoca bunun başka bir yolu olduğunu, bunun da cinsel ilişki olduğunu söyledi.
Reklam
Zaman biziz,mekan biz,imkansıza yok imkan Ömrün ne sonundayız, ne de henüz başında Otuz üç yaşındayız otuz üç yaşında İçim sensin bu ilde,dışım sensin Rüveyda Rüveyda ben sendeyim,sen bendesin Rüveyda.
Sen ve ben gafletini aşıp biz olanların rızkıdır aşk..
Sayfa 54 - KronikKitabı okuyor
'Ben senin gibi olsaydım. Sen benim gibi olsaydın. O zaman durmaz mıydık aynı rüzgârda? Ama biz yabancıyız.'
Elbet Sabah Olacaktır
Bu memlekette de bir gün sabah olursa, Halûk, eğer bu toprakların sislenen alınyazısı sağlam ve güçlü bir elle silinir de halkın donuk ve paslı yüzü bir parça gülerse O gün ben sağ bile olsam Hayatla olan bağım güçsüz olacak şüphesiz- O gün sen benden umudu kes; Acılarımla unut beni; Çünkü sakat ve dağınık bakışlarım seni geçmişe çekmek ister, Oysa bütün kimliğin ve uzuvlarınla sen yarınsın: Kulaklarımda şimdi sesin şakıyor! Evet, sabah olacaktır, sabah olur geceler kıyamete kadar sürmez, sonunda bu gökyüzü, bu mavi gök size acır boynunu bükme, güneş hayatın neşesidir. Üzüntü içinde insan bizim gibi çürür... Siz, ey gelecek günlerin küçük güneşleri, Artık birer birer uyanın! Ufukların sonsuz özlemi var nura, Aydınlık... Çağımızın özlediği şey Dağıtın bulutları, uğursuz gölgeleri, Aydınlık içinde koşun, kurtarın bu ülkeyi Umudumuz bu; biz ölsek bile vatan mutlaka sizinle şu zindan karanlığından uzak yaşar!
Reklam
Hz. Ömer adalet yönünden o kadar haSsas davranı- yorduki; oğluna yaptığı had cezası ölümüne sebep oldu.Zeyd b. Eşlem 1 şöyle anlatıyor: «Bir gece Hz. Ömer’in dolaştığını gördüm, arkasın­dan gittim ve size arkadaşlık yapmama müsaade edermi- siniz» dedim «evet» dedi. Medine’nin dışına çıktığımız­da, uzaklarda bir ateş gördük «Belki orada bir
Ben yanmasam Sen yanmasan Biz yanmasak, Nasıl çıkar karanlıklar aydın­lığa..
İki derviş, yolculuklar sırasında bir dere kenarına varmışlar. Genç bir kadın dere kenarında karşıya nasıl geçeceğini bilemez halde ağlamaktaymış. Dervişlerden biri, genç kadına yardım etmeyi teklif etmiş, kadını kucaklayıp suyun öteki tarafina bırakmış ve yoluna devam etmiş. Öteki derviş, arkadaşının bu davranışını hiç hoş karşılamamış, ancak bir şey de söylememiş. Bir süre dere kenarından yürümüşler, belki bir saat geçmiş; diğer derviş daha fazla dayanamamış ve arkadaşına hışımla dönmüş: - Sen, böyle bir şeyi nasıl yaparsın? Biz dervişiz! Bırak bir kadını kucaklayıp karşıya geçirmeyi, onlara bakmamız bile yasaktır! Hatta seni baştan çıkarabilirdi! Öteki dervis oldukça sakin karşılık vermiş: - Dostum, ben o kadını 2 kilometre geride bıraktım. Sen? Sen ise hala onu zihninde mi taşıyorsun?
Sayfa 69
Evet, mektubunu on kez okudum. Sen istediğin kadar inkâr et, dünyadan ve insanlardan çok şey bekliyorsun. Bu düzen biz istedik diye değişmez ki sevgili kızım, öyle olsa ne kolay olurdu devrimler!... Bir de, 'karakter sahibi olmak' 'ideal insan, 'mutlak içtenlik' gibi deyimler dilinden düşmüyor. İnan ki bu insanlar yok yeryüzünde. Sonra dünya biz istesek de istemesek de değişiyor, sen eşitlikçi bir topluma doğru değiştiğine inanıyorsun ama ben pek öyle göremiyorum? Evet doğru insanlar değişiyor, üç gün önce bıraktığın insanın yerinde başka bir insan buluyorsun, ama istediğimiz yöne doğru mu bu değişme?
Sayfa 20 - Can Yayınları, 1988Kitabı okuyor
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.