Sen ne güzel bir kitapsın.Bu kitabın çizimleri ve resimleri ise efsane . Çok sevdim . Bu kitabı okuma amacım hem merak hem de oğlum için nasıl bir kitap olduğunu incelemek. Yalnız şunu fark ettim hikaye başladı olay örgüsü bir ara koptu gibi . Yine de 
Mert Arık a cok teşekkür ederiz. #mertarik
PİP
Merhabalar. Yine kendi kendime yazdığım bir incelememe başlıyorum. Bu kitabı ilk kez atandığım zaman almış kitaplığıma koymuştum. Üzerinden yıllar geçmiş araya bir çok kitap girmiş bir türlü okumaya başlayamamıştım. Geçenlerde yeni kitap almak için kitaplığımdan ne var ne yok diye bakarken bu kitabı bulup okuyayım da aradan çıksın diyerek başlamıştım. Ki yazar döktürmüş demek az kalır. Nasıl bu kadar etkileyici olabilsin sen sadece bir kitapsın diyerek bitirdim kitabı. Okuduktan sonra bu kadar zaman beklettiğim için kendime biraz kızdım tabiki. İnanılmaz derecede güzel bir kitap. Okur sürekli canlı tutuluyor. Kitabı elinizden bırakamıyor, elinizden bıraksanız aklınızdan çıkmıyor acaba ne olacak diye sorup duruyorsunuz. Edebi dil, betimleme, olay örgüsü , karekter kurgusu o kadar güzel ki… daha önce bu yazara ait olan İki Şehrin Hikayesi’ni de okurken çok beğenmiştim. Ama bu kitap beni çok heyecanlandırdı. Neredeyse bittiği için üzüldüm diyeceğim. Bir yandan deli gibi okumak istiyorsunuz çünkü sürekli bir merak duygusu ile bırakıyor sizi diğer yandan da bitmesin diye üzülüyorsunuz. Kitaptan bahsetmek istiyorum ama özetleyecek kadar kısa cümleler seçemiyorum o yüzden sadece ve sadece kesinlikle okunup baş köşeye konmalık bir kitap diyerek incelememi bitirmek istiyorum.
Yeni kitapalara…
Büyük Umutlar 
Charles Dickens
Çocuk Edebiyatı
Nasıl güzel bir kitapsın sen öyle. Elime aldığım gibi bitirdim. O kadar sürükleyici ve kadar güzeldi ki anlatamam. Kitabı okurken yer yer kendimi bulduğum sahneler oldu. Kızdığım mutlu olduğum şaşırdığım durumlar da vardı. Ama öncelikle şuna değinmek istiyorum : Aşırı korumacı anne baba profilini yazar çok iyi anlatmış. Çocuklarını korumak adına sokağa bile çıkartmamak günümüz sosyal medyasına mahkum etmenin sakıncalarına çok iyi bir şekilde değinilmiş. Ana karakterimiz üst üste gelen sayı kavramından kurallardan o kadar bıkmış ki çatı katında kendine bir dünya kuruyor . Üstelik tek başına da değil yanında Cerenimo var. Bu ikilinin arkadaşlığı bambaşka bir seviyede. Çatı katında bulunan ve terk edilen şiir kitapları okuma kitapları kayıp eşyalarla birlikte yepyeni bir gezegen yaratıyorlar kendilerine. Hatta ana karakterimiz Don Kişot olmaktan yana tavır sergileyip bunu bir süreliğine devam ettiriyor. Daha sonra bambaşka kitaplarla keşfe çıkıyor. Çıktıkça daha çok mutlu oluyor. Arada kaçak yollarla sokağa çıksa da artık çatı katı ona daha yakın geliyor. Ve orayı daha çok seviyor. Yaşadığı kurallar çerçevesine dayanamayıp ailesine karşı gelen kahramanımız kendini her zaman çok güzel bir şekilde ifade etmeyi de ihmal etmemiş. Ve yazarımız kitabın sonunu mutlu bir şekilde bitirerek çocuk dünyasına ufak bir dokunuş yaparak mutlu olmalarına yardımcı olmuş. Böyle yazarlar ve kitaplar iyi ki var.
Behiç Ak
Çatıdaki Gezegen
