Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
632 syf.
8/10 puan verdi
·
10 günde okudu
OBLOMOVLUK Oblomovu okurken ilkin hepimize farklı çok uzak ve imkansız bir hal gibi görünüyor. Özellikle ilk 200 sayfada öğlene kadar yatakta yatması odasından çıkmamak için bahaneler uydurması kendi yapamadığı işler için zaharı suçlaması Ve kendine kılıflar bularak aslında faydalı işlerde bulunduğunu düşünmesi başta çok rahatsız edici ve uzak
Oblomov
Oblomovİvan Gonçarov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139bin okunma
Hz Ömer (r.a), Hz. Muhammed'i korkutmak istedim. Namaz kılmak için Beytullah'a gitmek üzere yola çıkınca, onu takip ettim ve Kabe'nin arkasında saklandım. Onu hedef tutarak, bir vaziyet aldım: aramızda sadece Kabe örtüsü vardı. Elimde kılıçla onu öldürmeye hazır vaziyete karşısına çıktım. Peygamber sallallahu sellem de olduğu yerde
Reklam
_Tanrı, ilk ateisttir. E. Hubbard _Din, gönüllü köleliktir. Herzen _Burada bir ateist yatıyor. Giyinip kuşanmış hazır, ama gidecek bir yeri yok; ne cennet ne de cehennem. Mezar taşı _Çürümüş bedenimden çiçekler çıkacak ve ben de onların içinde olacağım. E. Mumch _Bir zamanlar ateist olmak istemiştim. Artık vazgeçiyorum. Adamların tatili yok! H.
— E yeter, bırak ama Liza, ne kitabından bahsediyorsun; anlattıklarımla hiç ilgim olmadığı halde bana dokundu. Hoş pek de ilgisiz sayılmam ya. Tüm bunlar yüreğime dokundu işte... Yoksa, yoksa sen bunalmıyor musun burada? Anlaşılan hayır, alışkanlığın büyük tesiri var! Alışkanlığın insanı ne hallere getirdiğine şaşmamak mümkün değil doğrusu. Yoksa
getirmiş ve onları kadı karşısına çıkarıp başından geçenleri anlatarak üç dervişi hırsızlıkla suçlamış. Kadı, devecinin ifadesini yerinde bularak üç ermişi deveyi gasbetme suçundan hapse atmış. Kısa bir süre sonra adam devesini arazide başıboş dolaşırken bulmuş ve dervişlerin salıverilmelerini temin maksadıyla mahkemeye başvurmuş. Daha önce
Sayfa 127
Öte yandan Bayan Morse’un kızını oyalama kampanyasını dört başı mamur şekilde sürdürdüğü evlerinde Ruth’u ziyaret etme fırsatını artık bulamıyordu. Orada tanıştığı ve yakın zaman öncesine kadar saygı ve hayranlık duyduğu yüce varlıklar, şimdi onu sıkıyordu. Artık yüce falan değildiler. Geçirdiği sıkıntılı dönem, yaşadığı hayal kırıklıkları ve
Reklam
... Yunus Peygamberin hikayesine dönelim. Bu çok eski bir Yahudi hikayesidir. Bu hikayenin bir versiyonu da Kuran’da vardır ama oradaki bu hikaye ile aynı mı yoksa başka bir versiyonu mu bilmiyorum. Yunus Peygamber İsa’dan 500 yıl önce yaşamış biri. Tanrı bir gün ona “Nineveh diye bir şehir var ve orada yaşayan insanlar için işler çığırından
"Sana bir şey soracağım," dedi nihayet. "Yolda yanına yaralı bir köpek gelse ne yaparsın?" "Hiçbir şey," dedim ciddiyetle. "Yanından geçer giderim. O an ona yardım etmenin iyi bir şey olduğuna inanıyorsun sen, bense o köpeğin yine o sokağa döneceğini ve başka bir yara daha alacağını biliyorum. Her zaman başka bir yara daha alırsın çünkü sokaklarda." Masadan kalkarken kendimi neredeyse sinirli hissediyordum. "Karşıma geçip beni anladığını falan sanma, siz buna inanıyorsunuz işte. Yanınıza gelen köpeği iyileştirirseniz iyi biri olacağınıza... Kaçınız dışarı çıkıp iyileştirmek için yaralı bir köpek arıyorsunuz peki? Çünkü sokakta onlardan bir sürü var ve her gün ölmeye devam ediyorlar. Hatta bazıları, siz onları alıp sonra sıkılıp yine sokağa terk ettiğiniz için üzüntüden ölüyorlar. İyi insan diye bir şey yok, insanlarla ilgili iyi bir şey yok. Yeniden sokağa bırakmak için yarasını sardığınız köpekler üzerinden vicdan muhasebesi sizinki."
“Sana bir şey soracağım, yolda yanına yaralı bir köpek gelse ne yaparsın?” “Hiçbir şey,” dedim ciddiyetle. “Yanından geçer giderim. O an ona yardım etmenin iyi bir şey olduğuna inanı yorsun sen, bense o köpeğin yine o sokağa döneceğini ve başka bir yara daha alacağını biliyorum. Her zaman başka bir yara daha alır sın çünkü sokaklarda.” Masadan kalkarken kendimi neredeyse sinirli hissediyordum. “Karşıma geçip beni anladığını falan sanma, siz buna inanıyorsunuz işte. Yanınıza gelen köpeği iyileştirirseniz iyi biri olaca ğınıza... Kaçınız dışarı çıkıp iyileştirmek için yaralı bir köpek arıyor sunuz peki? Çünkü sokakta onlardan bir sürü var ve her gün ölmeye devam ediyorlar. Hatta bazıları, siz onları alıp sonra sıkılıp yine sokağa terk ettiğiniz için üzüntüden ölüyorlar. İyi insan diye bir şey yok, in sanlarla ilgili iyi bir şey yok. Yeniden sokağa bırakmak için yarasını sardığınız köpekler üzerinden vicdan muhasebesi sizinki.”
Sayfa 70
- Yolda yanına yaralı bir köpek gelse ne yaparsın? - Hiçbir şey. Yanından geçer giderim. O an ona yardım etmenin iyi bir şey olduğuna inanıyorsun sen, bense o köpeğin yine o sokağa döneceğini ve başka bir yara daha alacağını biliyorum. Her zaman başka bir yara daha alırsın çünkü sokaklarda. Karşıma geçip beni anladığını falan sanma, siz buna inanıyorsunuz işte. Yanınıza gelen köpeği iyileştirirseniz iyi bir olacağınıza... Kaçınız dışarı çıkıp iyileştirmek için yaralı bir köpek arıyorsunuz peki? Çünkü sokakta onlardan bir sürü var ve her gün ölmeye devam ediyorlar. Hatta bazıları, siz onları alıp sonra sıkılıp yine sokağa terk ettiğiniz için üzüntüden ölüyorlar. İyi insan diye bir şey yok, insanlarla ilgili iyi bir şey yok. Yeniden sokağa bırakmak için yarasını sardığınız köpekler üzerinden vicdan muhasebesi sizinki.
Reklam
🗣️ Bayağılaşma Beklemek sabırlı olmak demek midir? Yoksa fırsatları kaçıran bir tuzak mıdır? Kendi yaşamında bunu sürekli gözlemlediğimde beklenenin sabırlı olmakla bir ilgisi olmadığını gördüm.
298 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
30 saatte okudu
Colleen Hoover çoğu kişinin ne yazsa okurum diye bahsettiği bir yazar. Henüz sadece iki kitabını okumuş olsam da ben de artık ne yazsa okurum diye düşünüyorum sanırım. Çünkü iki kitabını da çok sevdim:) Yazarın bütün kitaplarını bilmediğim için tam emin olamıyorum ama sanırım bu kitap yazarın ilk ve tek gizem gerilim romanı. Umarım bu tarzda
Verity: Gerçeğin Diğer Kıyısı
Verity: Gerçeğin Diğer KıyısıColleen Hoover · Epsilon Yayınevi · 20224,753 okunma
İç Sesiyle Konuşuyordu... O kimdi? Aslında Olmak İstediği Kişiydi.
Sizin zıtlaşmalarınız beni çelişkiye ve kararsızlığa götürüyordu. Sonuca götürmüyor yıllardır bu boşlukta duruyorum. BU LANET OLASI BOŞLUKTA! İçimdeki zıt duyguları kontrol edemiyorum. Nasıl yerleştiniz bilemiyorum! Hanginiz beni temsil ediyor bilmiyorum! Biriniz bana çok yabancı duruyor çünkü.. Sen o tarafa çekiyorsun o başka tarafa! Hanginizdim ben, kimdim ben? Kime anlatabilirdim bunları? Sanki çevremdeki insanlar çok mu iyiydi benden? Onların hastalıklı ruhları zaten beni bu hale getirdi! Onları da yine hastalıklı başka ruhlar! Bu böyle kısır döngüye mi girecekti? Kime kızmalıyım şimdi? Kızsam iyileşecebilecek miyim? Suçu başkasına atıp daha iyi olduğuna mı inanıyorsunuz? Hayır dostum hayır! Daha kötü oluyor ve çıkmaza giriyor.. Bedelini yine biz ödüyoruz! Ne kadar acı çektiğimizi görmediniz mi sanki?.. dedi. S.Y
108 syf.
·
Puan vermedi
Hristiyanlık
Bu inceleme, yaptığım en uzun inceleme olacak. Kitap basit ve anlaşılır bir şekilde Hristiyanlığın ne olduğunu izah ediyor, bu sebeple incelemem hem kitabın hem de inancın eleştirisi mahiyetinde oldu. İyi ki bu eseri okudum diyorum çünkü Hristiyanlık ile ilgili bilgilerimi daha çok arttırdı. Bu yüzden yazar sayın papaz Antun Göral’e Hristiyanlığın
İnandığımız Dini Hakikatler
İnandığımız Dini HakikatlerAntun Goral · Güler Basımevi · 19701 okunma
30 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.