YouTube kitap kanalımda Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu kitabını yorumladım : ytbe.one/CwJC6YxG8do&
İçselleştirmelere doyamadığım, hatıralarıyla birlikte Ring Caddesi'nde dolaştığım, dönemin siyasetini ve erkek-kadın ilişkilerini en iyi kurguya döken yazarlardan biri: Stefan Zweig.
Zweig, novellalarında tezatlıkları seviyor.
Mustafa Tan / Güneş Özümü Alıyor
Kitabın kelimelerle dans eden, yönlendiren ve gerçeklere bir de bu açıdan bakın diyen tarzına bayıldım. Adaletsizliği, sevgiyi, sevgisizliği, gizemi ve vazgeçişi hepimiz zaman zaman yaşıyoruz ama sonuçları hepimizi farklı etkiliyor. Herkese iyi gelen tek bir şey var hayatta, o da sevgi. Kime ve neye karşı olursa
YouTube kitap kanalımda Tezer Özlü'nün hayatı, bütün kitapları ve okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz :
ytbe.one/4rhsgjdY_SQ
Bir insanın anıları kaç puan eder? Anılar puanlanabilir mi? Tezer Özlü bir insanın tozlanmış anılarını dışarıya çıkmaya nasıl ikna edebilir?
Keşke böyle bir kitap yazmasaydın Tezer. Anılar ne güzel
Sevgili kardeşim Doğam,evimizin dördüncü kardeşten sonuncusu ve İzmir’de doğan tek kardeşimiz (Ablam ve erkek kardeşim biz Hakkari’de doğduk). Sana küçükken yaptığım her şey için o kadar mutluyum ki 😌örnek( yatak altından şeytan maskesiyle çıkıp korkutmak, yüzünü boyamak,kışın ıslatmak,yatak yorgan içine kapamak vs ) bana sorsalar “pişman mısın” diye bende “Pişman değilim yine olsa yine yapardım” derdim. Sende benim pokemon kartımı ısırmıştın hem de newton en zor çıkan. Demem o ki şimdi 25 yaşındasın ve artık öğretmensin. Sana bugün çocukken ablamla Hakkari’de birbirimize çizimler yaparak özel günleri kutladığımız ufak bir hediye hazırladım. Gerçi bizim monami pastel boyalarımız vardı renk renk ama olsun fosforluda iş gördü bunu çizdim.Birde yanlarını yaktım 2 boyutlu olsun dedim. Umarım beğenirsin.Bu arada tek özür dileyeceğimiz kişi ablamla birlikte annem olacaktır. Bu özel günlerde bazen anneme şiir yazmayı bırak, kendi rujunu paketleyip ona hediye olarak geri veriyorduk o da şaşırıyordu “AAAA NE GÜZELL HEDİYE BAYILDIM” bizde 5-6 yaşın verdiği beyinle birbirimize bakıp hafif kurnazlı bakışmarla kıkırdaşıp gülüyorduk.Neyse konu yine dağılmasın. Seni çok seviyorum. SENİN KADAR GÜZEL BİR YIL SENİNLE OLSUN DOĞAM 🎂 Sen evin son mirası ,prensesi ve eve doğduğunda dik saçla gelen gergin ve ağlayan tek bebesi iyi ki varsın🎂😎
Her bir saç telin kadar şiir yazmadan gitmemeliydin.
Seni tanımış olsaydım sardunyalar ekerdim saksılara. Her saksının adını da Didem Madak koyardım. Ama ekmeyeceğim. Muhtemelen hiçbir zaman. Çünkü onlar da öylece solup gidebilirler senin gibi. Ve ben, buna şahit olmak istemiyorum.
Didem Madak... Bazı şairler var ki okurken düşünürüm, bir
"Hiçbir şey hayat kadar şaşırtıcı olamaz. Aşk hariç!"
Sevgili Galip,
Senin hikâyeni yazmak iğneyle kuyu kazmak kadar zordu, ancak seni anlamak ondan bile daha zordu. Kaleme alındığından beri hakkında bir sürü şey yazıldı çizildi, pek çok akademik çalışmaya ilham oldun, seni sevenlerimiz de oldu, senden nefret edenlerimiz de. Seni büyük
Sevgi Soysal, hoş geldin. Seni tanıdığıma çok memnun oldum. Bu 1k bana çok şeyler kazandırdı biliyor musun? İşte onlardan biri de sensin Sevgi Soysal...
Tante Rosa'yı okurken seni merak etmemek haksızlık olurdu. Meğer ne çok çekmişsin. O kısacık ömrüne ne çileler sığdırmışsın. 40 yaşında meme kanserinden ölmek! Nasıl bir haksızlıktır!
canım arkadaşım,
beni kırdığın bir dönemde bu yazıyı senin için paylaşmıştım.
hayatımda o kadar güzel bir yere sahipsin ki…
ne olur birazcık iyi niyet göstersen
bu kadar kırıcı olmasan mesela…
keşke diyecekken arkandan,
iyi ki dedirtmesen mesela…
ben inanıyorum, hala umudum var
ne kaybedersin sen de birazcık inansan,
bana güvensen mesela…
kaybedeceğimi bilsem bile yine denemek istiyorum,
ne olur anlamaya çalışsan mesela…
kabul edemediğin şeyi biliyorum
“yanacağını bile bile ateşe yürümek bu” diyeceksin,
ama ben yürümek istiyorum,
bu defa çıplak ayaklarımla hem de…
keşke anlayabilsen…
yanımda olmasan bile,
aklımın bir köşesinde hep olacaksın…
seni çok seviyorum, iyi ki vardın
Baştan söyleyeyim yine bu bir kitap incelemesi değil.
Sadece kitabı okurken hissettiklerim, yaşadığım tecrübeler...
Şımarık büyüyen bir kızın, şark görevinde nasıl idealist öğretmen olduğunun hikayesi..
Kan davası yüzünden dersime gelemeyen 9 öğrencimi düşündüm ağlayarak, yıl 2019 du.
8.sınıfta okuldan zorla ağlayarak -evlendirilmek üzere-
Karanlık günler olacak.
Düşeceksin de.
Yaralar da açılacak.
O zamanlarda şunu unutma; Tünel bitecek.
Kalkacaksın da, kabuk da bağlayacaksın.
Sevdiklerine bıkıp usanmadan "
Seni seviyorum.
Seni çok seviyorum" de.
Hatta " sen ne yaparsan yap, kim olursan ol seveceğim" de.
Korkmaktan korkma.
Ödün bile kopsun.
Sonra kapa gözünü bas karanlığına.
Belki biri taş döşemiştir, kim bilir...
Ne çok okunacak kitap var. Hergün listeye bir yenisi daha ekleniyor. Bazen ömrüm yetmeyecek diye düşünüyorum ve beklemenin anlamı yok diyorum. Bu sitenin bana kazandırdığı en güzel şey, dostlukların yanında, yeni kitaplar keşfetmek oldu. Unuttuğum, okumadığım, rafa kaldırdığım kitaplar. Evet işte onlardan biri daha.
Yıllardır ara verdiğim Aziz
Oscar Wilde , diyince benim ilk aklıma Ramiz Dayı nın meşhur şiiri geliyor.
Herkes öldürebilir sevdiğini, Ama herkes öldürdü diye ölmez!
diye devam eden o güzel şiir.
Oscar Wilde , sadece 46 sene yaşamış ve çok önemli eserlere imza atmış bi İrlandalı Yazar. Babası bir şövalye. Wilde, Amerika, Fransa ve İngiltere yi çok iyi bilip, incelemiştir. Hayatı