Zıtlıkların, eleştirinin, esrimenin yazarı: ''Fyodor Dostoyevski. ''
Dostoyevski'nin İnsancıklar, Beyaz Geceler, ve Kumarbaz kitabından sonra gelen ''Yeraltından Notlar'' kitabı, Dostoyevski'nin olgunluk eseridir.
Yeraltından Notlar ve bu kitaptan sonraki eserlerinde Dostoyevski tabiri caizse ''gerçek yüzü''nü bizlere gösteriyor.
Peki nedir bu gerçek yüz? Dostoyevski'nin gerçek yüzü: Aklın ve sağduyunun eleştirisi, Vicdan kavramının eleştirilmesi, eleştirel dil kullanımı, karşıtlıkların çarpışması, esrime ile yazım, din(hristiyanlık)-ateizm çarpışması gibi özellikler içeriyor.
Yeraltından Notlar, Suç ve Ceza, Karamazov Kardeşler gibi eserler bu dil, mizaç, ve bakış açısıyla yazılmış kitaplardır.
Dostoyevski'nin bu eserlerinin ''olgunluk dönemi eserleri'' olarak nitelendirilmesi ise Dostoyevski'nin Sibirya sürgününe gittikten sonra bakış açısının değişmesi ve esrime hastalığının sık sık nüks etmesinden kaynaklanmaktadır.
Bütün bu bilgileri Stefan Zweig'ın Dostoyevski biyografisinden almaktayız(Üç Büyük Usta).
Dostoyevski'nin yazım hayatının gelişimini ve en sevdiğim kitabı ''Yeraltından Notlar''ı umarım sizlere güzel aktarmışımdır.
Keyifli okumalar dilerim...
Yeraltından NotlarFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020127,8bin okunma
Mayıs Ayı Hikaye Etkinliği
(Kaç nolu resim olduğunu ön yargıya kapılmadan okumanız için en sona bıraktım.)
(Mümkünse şu müzik eşliğinde okuyun.
youtu.be/A3CK21RhynY )
J. A. Meerloo "Conversation and Communication" adlı eserinde, "Bize eziyet eden kelime" diye nitelediği, sembolik çevremizin büyük bir kısmını kapsayan "Seni seviyorum” deyimi üzerine şunları yazmaktadır:
"Bu bazen seni arzuluyorum ya da cinsel bakımdan seni istiyorum anlamına gelir. Beni sevdiğini umarım ya da seni
Öncelikle bu yorumum boool bol spoiler ve küfür içerebilir, okumaya başlamadan önce gardınızı alınız. Ve şunu da söylemek isterim ki, eğer büyük bir Ediz veya Öznur fanıysanız rica ederim yorumumdan uzak durun, benim başımı belaya sokmayın. Sizinle uğraşamam. Teşekkürler.
BİTTİ!
ALLAH'IM, BİTTİ. SANA ŞÜKÜRLER OLSUN!
ÇOK AFEDERSİNİZ, AMA
(UZUN AMA OKUMAYA DEGER ))
Canım Babam
Gelin arabasında âdeta cenaze havası vardı. Gelin ve damadın ikisi de bir karış suratla, hiç konuşmadan oturuyorlardı. Düğün az önce bitmiş, evlerine gidiyorlardı. Arabaya oturana kadar düğünde ikisi de zoraki gülümsemişlerdi. Artık bütün enerjileri bitmişti.
Oysa bu günü ne çok beklemişlerdi… İki yıl
Seni tanımadan önce ağaçların çiçek açtığı ve yaprak döktüğü mevsimleri hep kaçırırdım derdi resim yapmayı sevdiğim halde denizin mavisini bilmezdim yaprağın yeşilinin her mevsimde değiştiğine dikkat etmemiştim seni tanıdıktan sonra o güne kadar tabiat resmi yapmayı sevmediğim halde bir ağaç bir yaprak küçük bir ot bile çizmiş olmadığım halde ve
(...) “senden nefret ediyorum" dediğinizde bu, "seni seviyorum" anlamını da taşıyabilir. Aşkın ön evrelerindeki, az önce tartıştığımız bilinçdışı düşmanlık aynı zamanda çekimin ve aşkın başlangıcıdır.
2022 yılı şüphesiz geçirdiğim en güzel yıldı ama nasıl oluyorsa aynı zamanda da en kötü yıl...
Bu yıl bazı gerçeklerle yüzleşmem gerekti ve ben asla bu gerçeklerle yüzleşmeyi istemedim ama buna malesef engel de olamadım.Bu yıl benim ruhum yok oldu.Ve ben yeni yıla bu bitik halde ki ruhumla girmek istemiyorum ama zamana engel olamayız değil
Japon Bilim Adamı Prof.Dr.Masaru EMOTO içinde 70’ten fazla kristal resmi bulunan Su Kristalleri adlı kitabında “Su cansız bir madde değil; canlı ve duyguları algılayan kristallerden oluşmaktadır. Su çevresinden pozitif ve negatif bilgileri alır ve ona göre tepki verir.” diyor. Prof. Emoto’ nun suyun biyo-fizikî özelliklerini araştırarak ortaya
Öncelikle kitabı okumama vesile olan, gerek kitaptan sayfalarla gerek uzun ses kayıtlarıyla sürekli rahatsız etmeme rağmen 9 gün boyunca spoiler vermeden beni sakinleştiren kıymetli dostuma çok teşekkür ediyorum
Gelelim kitabımıza...
Hikayemiz Feride'nin çocukluktan başlayarak defterine anılarını yazmasıyla başlıyor. Daha sonra bu defter bir nevi
Pek kıymetli eski sevgilim Safinaz!
Son zamanlarda Pavlov’un köpeği gibi hissediyorum. Telefonum her çaldığında ya da kapım tıklandığında, senin geldiğini zannederek endorfin salgılıyorum. Fakat kapıdaki, genelde aidat isteyen apartman görevlisi ya da bekar olduğum için vebalıymışım gibi davranan ve belki de son arzum olarak gördüğü etli nohudu
_İnsanIar, kuşIar gibi uçmayı, baIıkIar gibi yüzmeyi öğrenmişIer ama insan gibi yaşamayı öğrenememişIer.
_Görmek isteyenler için ışık, istemeyenler için karanlık vardır.
_Hiçbir şeyi kendisi kadar sevmeyen insan, sevdiği varlıkla, kendi kendisiyle baş başa kalmaktan çok hiçbir şeyden korkmaz. Her şeyi kendi için arar ama en çok kendinden kaçar.
"Ama aynı zamanda seni seviyorum da. Hâlâ nasıl sevebildiğimi bilmiyorum. Senden nefret ediyorum ama yine de seni seviyorum. Sanki.... Bu iki duyguyu aynı anda nasıl hissedebilirim? "
Annem sürekli bana "Gebersen de gitsen başımdan senden nefret ediyorum ablanı kardeşini çok seviyorum onlar ne yapsa haklılar ne dese haklılar onlar benim canım kızlarım iyi ki varlar sen geber geber de git sen ölünce bir damla bile gözyaşı dökmeyeceğim. Keşke o gece depremde apartman başına yıkılsaydı sadece biz çıksaydık seni evde tek
- Senden nefret ediyorum, diye fısıldadım.
- Biliyorum, dedi alçak sesle. Öyle olmayacağını söylemiştin... İnanarak söylediğini söylemiştin... Yine de nefret ettiğini biliyorum.
- Ama aynı zamanda seni seviyorum da. Hâlâ nasıl sevebildigimi bilmiyorum. Senden nefret ediyorum ama yine de seni seviyorum. Sanki... Bu iki duyguyu aynı anda nasıl hissedebilirim?
- Kolay, dedi naz. Aşkın zıttı nefret değildir , Karissa. Umarsızlıktır. Sen tutkulu birisin . Aşk ve nefret ... Birbirlerinden çok uzak değiller. İkisi de tutku ister , teninin altına işleyerek seni tüketecek birini ister. Ve sen bunu tattın, aşkım. Başka şansın yoktu.