Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
best.
Zaman bir dilencidir,Yaptığına devam edeceksin ki, sevgili Prens, Şanın şöhretin sönmesin. Yapılmış bitmiş şey, Modası geçmiş, pas tutmuş bir zırh gibi Duvarda asılı kalır, herkesin alay ettiği bir abide olur. Hiç durma yürü; çünkü öyle dardır ki şöhretin yolu, Bir tek adam ilerleyebilir üstünde; Ayrılmaya gelmez bu yoldan: arkandan, Kıskançlığın binlerce oğlu birbirini kovalamaktadır; Yol verirsen, yahut kenara çekilip durursan, Yükselen deniz gibi saldırır, en arkada bırakırlar seni Yahut da başta koşarken düşen cins bir at gibi, Geriden gelen aşağılık arların ayakları altında kalır, ezilirsin. Başkalarının bugün yaptığı, senin dün yaptığından Az da olsa, daha parlak görünür. Zaman modaya düşkün bir ev sahibidir: Giden misafirin üstün körü elini sıkarken, Gelen misafirine uçar gibi ellerini açar, Ellerine sarılır. Hoş geldin derken gülümser, Güle güle derken içini çeker insanoğlu. Ah, eskiden yaptıkları için, Karşılık beklememeli değerli insanlar, Çünkü güzellik, zeka, kan asaleti, beden gücü, Kahramanlık, aşk, dostluk, cömertlik, hepsi, Oyuncağıdır kıskanç ve kem dilli zamanın. Bütün insanları birleştiren bir hal vardır; Yeni çıkan oyuncaklara bayılır herkes, Eski püskü şeylerden yapılmış da olsalar. Üstüne biraz yaldız sürülmüş toz övülür de, Tozlanmış altın gözden düşer. Bugünün gözü, bugün gördüğünü beğenir.
72 syf.
·
Puan vermedi
·
23 saatte okudu
Merhaba. 12. yüzyıl Fransa'sin da yaşanmış, 17. yüzyılda duyulmaya başlanmış ve günümüze kadar gelmiş şiirsel bir aşk hikayesi. Beni Romeo ve Juliet'den daha etkileyen bir aşk. Abélard ve Héloise... Abélard bir filozof, dinbilimci, şair ve manastırda ders veriyor. Héloise ise dayısı Fulbert sayesinde Abélard'ın öğrencisi oluyor. Bu ikisi zamanla yakınlaşıyor ve aşık oluyorlar. Bir süre gizli gizli sevgili oluyorlar ama dayı Fulbert bu aşka karşı çıkıyor ve ayrılmaları için neredeyse her şeyi yapıyor ki Abélard'ı hadım ettirene kadar. Bu olayın ardından birbirlerini bir daha görmemek üzere ayrılıyorlar. Ayrılmalarının ardından iki aşık mektuplaşmaya başlıyor. (İlk mektubu Héloise yazıyor) Bize kadar ulaşan kitap 12 mektuptan oluşuyor. Bu mektuplar öyle duygu yoğunluğu, sahicilik ve samimiyet taşıyor ki ben bunları yazıya nasıl aktarabilirim diye düşündüm ama konu aşk olunca sanırım herkes bu konuda ki düşüncelerini ya da okuduklarını bir şekilde aktarabilir diye düşündüm. Aşk insanoğlu varolduğundan beri tek değişmeyen, evrensel bir duygu. Herkes farklı yaşar, hisseder ama Abélard ve Héloise gibi gerçekçi yaşarsa işte bu tarihi ve destansı bir aşk olur. Mektuplarından anladığımız kadarıyla Abélard biraz daha filozofvari ve kibirli yaşamış bu aşkı. Héloise ise Tanrı' yı bile karşısına almayı göze almış. Hâl böyleyken bilinmeye değer bir gerçek hikâye. Mutlaka tavsiye ediyor olduklarım arasında. Kitapla kalın.
Abelard ve Heloise
Abelard ve HeloiseRonald Duncan · Helikopter Yayınları · 20182,401 okunma
Reklam
256 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
İçimizdeki Şeytan Herkesin içinde bir şeyler fısıldayan biri vardır mutlaka. Beyniniz sizi doğruya götürmek isterken o sesi duyduğunuz ve dinlediğiniz anda yanlışa sürüklenirsiniz. Tabi bu yolu seçmenin sonuçları size çok pahalıya patlayabilir. Sevdiğiniz insanları sizi sevenleri kaybedebilirsiniz. Her kaybedişin ardından gelen acılarda
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2019171,5bin okunma
Hangi zorluğu yenmemiş insanoğlu…
Hele taşıyorsa içinde bu insanca sevgiyi. Güzel günler zorlu duraklardan geçer sevgili..
yalnızca kendisini yaratan insan için bir anlam ve değer taşıyan bir dünya
Tam burada, çimlerin üzerinde uzanmaya devam ederek, "İnsanoğlu,” diyorsunuz, “uçmayı bırak. Neden uçmak istiyorsun? Ne zaman uçmuştun ki?” Tebrikler. Burada, içinde bulunduğumuz bu anda böyle söylüyorsunuz çünkü kırların ortasına, çimenlere uzanmış durumdasınız. Kalkın da şehre geri dönün bakalım: İnsanoğlunun neden uçmak istediğini oraya varır varmaz hiç vakit kaybetmeden anlayacaksınız. Burada gerçekten uçan gerçek bir kuş görmenizle birlikte, sahte kanatlar ve mekanik uçuşun sizin gözünüzdeki anlam ve önemini yitirmesi bir oldu sevgili dostlarım. Oysa her şeyin sahte ve mekanik ve yıkım ve inşadan ibaret olduğu şehirde ise, bir anlığına yitirdiğiniz her şeyi yeniden bulacaksınız. Dünya içinde başka bir dünya orası: Parçaları insan eliyle üretilmiş, birleştirilmiş ve düzenlenmiş; hiçlik, yapmacıklık, uyarlama, çarpıtma ve aldanışlar üzerine kurulmuş; yalnızca kendisini yaratan insan için bir anlam ve değer taşıyan bir dünya. Haydi, ha gayret, durun da doğrulmanıza yardım edeyim. Amma da şişmansınız. Durun durun, sırtınıza birkaç çimen sapı yapışmış... İşte oldu, haydi gidelim bakalım.
74 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
FARKLILIKLAR KARŞISINDA INSANOĞLU
Yaklaşık bir sene önce "Okumasamda gözümün önünde dursun." diyerek aldığım, sabırla okuma vaktinin gelmesini beklediğim, merakıma yenik düşüp birkaç sayfasını önceden karıştırıp kendimi suçlu gibi hissettiğim, zihnimin karmakarışık, dilimin lâl olduğu: Dönüşüm. "Gregor Samsa bir sabah huzursuz düşlerinden uyandığında kendini
Dönüşüm
DönüşümFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022222,7bin okunma
Reklam
174 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
‘Sevgili En Sevgili Ey Sevgili Uzatma dünya sürgünümü benim!..' En güzel şiirlerinden birinde bu şekilde seslenmiştir en sevdiğine Sezai Karakoç. 1933 yılında başlayan kendi ifadesiyle dünya sürgünü, ardında layıkıyla yaşanmış örnek bir hayat bırakarak 2021 yılı kasım ayında son bulmuştur. Türk edebiyatının en etkili
Ruhun Dirilişi
Ruhun DirilişiSezai Karakoç · Diriliş Yayınları · 20071,748 okunma
Canım, Sevdiğim, Yüreğim... Bu duvarlar yetmiyor bizi ayırmaya bilesin... Bu parmaklıklar, bu demir kapılar, bu hava, inan... Bazen bir yumrukta yıkacak kadar güçlü, Bazen bir serçe kadar güçsüzsem, bir nedeni vardır... Hangi zorluğu yenmemiş insanoğlu. Hele taşıyorsa içinde bu insanca sevgiyi. Güzel günler zorlu duraklardan geçer sevdiğim. Damla damla birikiyor insan. Damla damla sevgili... Bir gün akıp gideceğiz hayata... Duvarlar yıkılacak, açılacak bütün kapılar bilesin. Benim yüreğim sensin şimdi, seni vurur durur... Ve yine damla damla çoğalıyorsun içimde. YILMAZ GÜNEY
120 syf.
7/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
İçimizdeki Şeytan
İncelemeye  başlamadan önce ve hemen kocaman altın harflerle sabit iletim olan "SPOİLER" i yazayım. Kitabın önsözünde kitabın içeriğiyle birlikte
Anna Karenina
Anna Karenina
ve
Kroyçer Sonat
Kroyçer Sonat
ve
Aşkın Metafiziği
Aşkın Metafiziği
ne de değinilmiş. Peki neden
Şeytan
ŞeytanLev Tolstoy · Bordo Siyah Yayınları · 20184,420 okunma
264 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Sevgili Tasavvuf Okurları; Psikoloji'nin ilgi çekici derinliklerini mutasavvıfların 'ben'likten kopma serüveninde tefekkür etmeyi dilerseniz, içeriğiyle, bakış açısının sadeliğiyle ve ilmi donanımıyla ruhunuza iyi gelecek bu eseri kütüphanenize kazandırın derim. Kemâl Sayar imzası taşısa da, pek çok müellifin katılımıyla gerçekleştirilmiş
Sufi Psikolojisi
Sufi PsikolojisiKemal Sayar · Timaş Yayınları · 2016647 okunma
Reklam
Canım, Sevdiğim, Yüreğim Bu duvarlar yetmiyor bizi ayırmaya bilesin... Bu parmaklıklar, bu demir kapılar, bu hava, inan... Bazen bir yumrukta yıkacak kadar güçlü, Bazen bir serçe kadar güçsüzsem, bir nedeni vardır... Hangi zorluğu yenmemiş insanoğlu. Hele taşıyorsa içinde bu insanca sevgiyi. Güzel günler zorlu duraklardan geçer sevdiğim. Damla damla birikiyor insan. Damla damla sevgili... Bir gün akıp gideceğiz hayata... Duvarlar yıkılacak, açılacak bütün kapılar bilesin. Benim yüreğim sensin şimdi, seni vurur durur... Ve yine damla damla çoğalıyorsun içimde.
221 syf.
·
Puan vermedi
Sürgün
İçel'in Toroslarının eteğindeki Arslanköy'ünde 1936 yılında, ilgisiz, şefkatsiz ve sevgisiz bir ailenin evladı olarak dünyaya gelir Behzat Ay. Çocukların iş gücü olarak kabul edildiği bir ortamda, köy hayatının sillesini yiyenler kervanına katılır. Dönemindeki birçok emsali gibi çocukluğunu yaşayamaz, bilemez hatta çocuk bile olamaz hiç! Çok dayak
Sürgün
SürgünBehzat Ay · Tekin Yayınevi · 197521 okunma
Çünkü beyinlerimiz de tıpkı parmak izlerimiz gibi bize özgüdür. Artık bu habere sevinir misiniz yoksa üzülür müsünüz bilemem ama sahip olduğunuz beyin yapısının bir benzeri yeryüzünde başka hiçbir canlıda yok sevgili insanoğlu. Sadece sizde var.
Sayfa 16 - Elma Yayınevi
Belki de..
“Belki de fazla büyütüyoruz olanları. Bütün bu gürültü patırtı bu yüzden. Hepimiz hata yapmışızdır elbet, kim bilir daha kaç hata yapacağız. İnsanız. Mustafa Kutlu, "İnsanoğlu bu, doğru ile yanlışı birlikte taşır." der. Bazen, güç olsa da affetmeyi bilmek gerek sevgili okur. Ne kalp dayanır ne ömür bunca tantanaya..” biryudumkitap
1.137 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.