NEŞEMIZ
Canan dedikleri her gün seherde
Meclise neşeler katar da gider!
Uğrağı yaptiği kızılca yerde
Bir iki piyåle atar da gider!
Biz ki kâm alırız her bahtivârdan
Vaslına erdikce ezeli yârdan
Aşıklar yolunda olan diyårdan
ilâhî güneşler batar da gider!
Bir baska nefes var iç âhımızda
Güzeller güzeli belki o kız da
Çöllere kurulu dergâhımızda
Bir gececik olsun yatar da gider
Haz cini Kızguran
Yazık olur, yanlış olur diye düşündü
Hüsnü Yusuf
İnsan dedikleri bu nankör, kan dökücü, cimri, unutkan
Yaratıklar arasında bırakılırsa.
Öyle ya
Dünya ahalisinden hangisi
Kendini hazır saydı şimdiye kadar
Bitişmek için
Hakkı verilmiş bir anlamla?
Yabanda dolaştım hep ben.
Yaşam dedikleri büyük yabanda.
Yağmur çaldı beni yere,
Bıçaklardan keskin kökleri ağaçların
Daladılar her yanımı.
Bir gün kurtulacak ve öleceğim.
O küçücük kitabı karıştırırken bir üzünç çöküyor kişinin içine: bir şair yaşamış, sevmiş sanatını, uğraşmış, anlamıyanların gülmelerine, kaba, bayağı sözlerine karşı koymuş, bütün bıraktığı işte bu... Küçümsemiyorum o eseri, bilmiyorum değerini, bizim şiir, sanat anlayışımızı, dünya görüşümüzü tazeliyiverdi. Ama Orhan Veli yaşasaydı daha çok şeyler verebilirdi. Günden güne olgunlaşıyordu; hem olgunlaşıyor, hem de sanattaki devrimciliğinden ayrılmaksızın, özüne hıyanet etmeksizin değişiyordu. Yaşlandıkça uslanan, şu içsiz, sevgisiz, inansız, kendi kendilerine araştırmalara girişmekten korkan, yerleşmiş kanılara bağlanıp sağlıklarında yok oluveren kimselerin uslanmak dedikleri pısırıklığa düşecek insanlardan değildi o. Yaşasaydı düşüncesi günden güne zenginleşecek, genişliyecekti. Kendi sanatını savunmak, kendi değerini belirtmek için başkalarını küçültmeğe kalkışanlardan da değildi.
Başkalarının aşkıyla başlıyor hayatımız
yaprakla yağmurun aşkı meselâ
kim olsa serpilen coşturuyor bizi
imreniyoruz başkalarının mahvına.
Yağmur mahvoluyor çarparak
kendini parçalıyor mâşukunun açılan kıvrımında
yaprak dirimle irkiliyor nazlı ve mağrur
silkiniyor vuran her damlayla.
Başkalarının aşkıyla başlıyor hayatımız
bakıp
İnsan dedikleri bu nankör, kan dökücü, cimri, unutkan
Yaratıklar arasında bırakılırsa.
Öyle ya
Dünya ahalisinden hangisi
Kendini hazır saydı şimdiye kadar
Bitişmek için
Hakkı verilmiş bir anlamla?
Ey duymayan insanı,
Ey hayat dedikleri büyük kusur.
Ey kimselere değişmediğim
Ayrılığın neden bunca ağır?
Hani adalet?
Bir kasım'dan öteki kasım'a
Bir yanım kör bir yanım sağır.
gündelik hayat dedikleri deli gömleği
sana mı dar geliyor? çağının seyrine mi?
ayrıntıların, saplantıların, boğuntuların dönencesinde
hangi tenha, hangi ıssız yerimiz tepiyor geri
kendimize bile kalkan tuttuğumuz yüzümüz
diyar diyar gezersek
diyar diyar yazarsak döner mi geri
bizden içeri
bizden içeri