Her insanın içinde var olan, kiminin baskıladığı, kiminin serbest bıraktığı, kiminin teslim olduğu duyguları ve en zararlı görülen şeytanî duyguları okudum ben bu kitapta.
Aşk, sevgi, iyimserlik, fedakarlık duygularına tezat olan diğer tarafta hırsızlık, şehvet, arzu, eğlence, riyakarlık, yalan duygularını da tanıdım.
Kitabı okurken ve okuduktan sonra çıkardığım sonuç :
İçimizde peyda olan şeytani duygular dediğimiz bazı duygular bizi insan olmaktan çıkarmaz. Bu duyguların olması kaçınılmazdır. Önemli olan bu duyguları istediğimiz yönde istikamet verebilme kabiliyetimizdir. Belki biz bu kabiliyeti geliştirmekten sorumluyuz.
Romanda bir konu daha dikkatimi çekti ki toplumda kadın ve erkek ilişkilerinde bunu görmek mümkün. Macide Ömer'e yazdığı mektupta birbirini sevdiklerini fakat neden sevdiklerini bilmediklerini itiraf ediyordu.
Bazen hiçbir paydaşı, ortak noktası olmadan kadın ve erkek arasında bir çekim, bir sevgi zuhur eder. Günümüz şıpsevdi tarzlarda gençler arasında ki yaşanan aşk dedikleri duygularda çok görüyoruz.
Macide'nin söylediği gibi insan neden sevdiğini, sevgisine sebep olan amilleri bildiği takdirde, kısacası farkındalığı olan sevgi de daha çok tat alacağını, daha çok seveceğini söylemektedir.
Genel açıdan yazarın etkileyici uslüp ve anlatımı ile güzel bir kitap.