Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"... ve İncil'de anlatılan hikayelerin büyük bölümünün mit olduğuna karar verdim. O anda da inanmayı bıraktım. Kişisel tanrı fikri saflıktır ; hatta çocukçadır." "Neden" "Çünkü antropomorfik bir kavramdır ; kaderini yönlendirmeye çalışan ve zor zamanlarında sığınacak bir yer arayan insanın yarattığı bir fantezidir. Doğanın üzerinde bir gücümüz olmadığı için bizler de doğanın bizlere kulak veren ve yön gösteren koruyucu ve ataerkil bir tanrının kontrolünde olduğu fikrini yarattık. Bu sizce de insana huzur veren bir düşünce değil mi? Eğer dua edersek onun doğayı kontrol edeceği ve ihtiyaçlarımızı karşılayacağı sanrısını geliştirdik , tıpkı büyü gibi. İşler kötüye gittiğinde böyle merhametli bir tanrının nasıl böyle bir şeye izin verdiğini anlayamadığımızdan kendimize mutlaka bunda da bir hayır olduğunu söyleyerek kendimizi rahatlattık. Ama bunun bir anlamı , yok öyle değil mi?"
Bazen sadece rahatlayın ve eskisi gibi küçük bir çocuk olun.İnanın size ne kadar altın veya para gibi pahalı bir şey verilirse verilsin sizin asıl ihtiyacınız olan tekrardan küçük bir çocuk gibi basit sorunlara sahip olup, dünyanın en saf yaratığı olabilmek.Sizce de öyle değil mi?
Reklam
Bence aşk bütün tabuları üstesinden gelebilir.Sizce de öyle değil mi?(Lefty)
Sayfa 80
OĞLUM 12 YIL UYUDUKTAN SONRA UYANDI... Bir gün çok sinirlendi. Yine kendini balkondan atmak istedi. Zor ikna edebildik. Akşam oldu, onu uyuyor zannettim. Babasıyla ne yapacağımızı konuşurken bir ara "oğlumuzu olmazsa bağlayalım" diye ağlayarak anlatıyordum ki birden yatağından doğrulup sadece bana bakarak, "yazıklar olsun size,
SİNESTEZİ: RENKLERİ DUYMAK,ŞEKİLLERİ TATMAK... Uyandıkları her sabah kendine has ve değişik. Basitçe gazete okurken bile okudukları her bir kelimede gözlerinin önünde bambaşka renkler parlıyor. Beethoven'ın konçertolarından birini dinlemek onlar için bir havai fişek gösterisine dönüşüyor. Kapı çaldığında çevrelerinde farklı büyüklükte üçgenler
Dostoyevski
Sizce refah, servet, hürriyet, rahatlık vs. Başlıca çıkarlardır; bu listeye açıkça ve bile bile sırt çeviren bir kimseye rastlarsak ona siz de, ben de kaçığın, yobazın biri gözüyle bakarız, öyle değil mi? Bütün istatistikçilerin, bilginlerin insanoğlu için birtakım hesaplar yaparken daima çıkarlardan birini gözden kaçırmaları da ne garip, değil mi? Hatta bunu ne şekilde kullanmak gerektiği üzerinde bile durmazlar, halbuki bütün hesap buna dayanmaktadır.
Sayfa 24 - Turkiye İs Bankasi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Annelerden biri bana doğru eğildi. “Lütfen. Oğlunuzun sallanması diğer çocukların dikkatini dağıtıyor, herkes rahatsız oluyor,” dedi. Sözde fısıldıyordu ama söylediklerini herkes duyabiliyordu. Bana ikaz eden ve kınayan gözlerle baktı.“Onun buraya ait olduğunu hiç sanmıyorum, sizce de öyle değil mi?”Kadına baktım ama ne cevap vereceğimi bilemiyordum. Ağlamamak için kendimi çok zor tutuyordum.Ben bir şey söyleyemeden benim elli küsur yaşındaki annem yerinden kalktı ve Michael’la beni soluna, diğer anne ve çocukları da sağına alacak şekilde araya oturdu. Kolunu omzuma attı, sonra da şefkatle Michael’ın saçını okşadı. Sert bir ses tonuyla, “Bu çocuk,” diye fısıldadı az önceki kadına.“Bu çocuk en az diğer çocuklar kadar burada bulunup hikâye dinleme hakkına sahip. O ve annesi, buradaki diğer anne ve çocukları kadar buraya ait.” Sonra elini kaldırdı ve işaret parmağını onlara doğrulttu. Diğer annelere, “Sakın unutmayın!Bütün çocuklar, Tanrının çocuğudur!” dedi.Ardından annem, cebinden kâğıt mendil çıkarıp bana verdi. “Sil gözyaşlarını güzel kızım. Bu insanlar senin tek bir gözyaşına bile değmez!”
Kitap
"Pek çoğumuz," dedi Shallan yine araya girerek, "ağızlarımız ile tükettiğimiz şeylere son derece dikkat ederken, göz ve kulaklarımızla tükettiğimiz şeylere çok daha az özen gösteriyoruz. Sizce de öyle değil mi?"
Sayfa 123 - Akılçelen KitaplarKitabı okudu
Bu dünya handır,
Yüreği hakkın bağında gezinen Sezai Karakoç Üstada soruyorlar bir röportajda: **üstadım sizce dünyanın şuan ki gidişatı nereye gidiyor? "bir yere gittiği yok..bu savaşlar,çıkar kavgaları,bu karmaşa, zulümler... Dünyanın başından beri vardı bunlar,ne bitecek ne de değişecek Hiç bir yılın daha önceki yıldan farkı yok aslında,gelecek
248 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Yabana Doğru isimli bir film önermişti yıllar önce bir arkadaşım. Bilmeyen kişiler de olabilir önce bilgi vermek gerek; Yabana Doğru, gerçek bir hikayeden alınan bir kitap olup, Christopher McCandless adlı maceraperest gencin yaşam öyküsünü anlatan bir kitaptır. Yıllar sonra filmi de çekilmiştir. Huyum kurusun, bana tavsiye edilen şeyleri çok geç
Yabana Doğru
Yabana DoğruJon Krakauer · Siren Yayınları · 20131,077 okunma
Reklam
"Yargının çekici bir gücü vardır, sizce de öyle değil mi?"
'' Peki, nedir sizce çekicilik?'' '' ... Çok karışık... Yüzün birişlevi vardır, bedenin de... Ama her şeyden önce doğallık...'' '' Beğeni de var sonra, garip hevesler, serüven aşkı... Değil mi öyle ?'' '' Tamam öyle, bir karışım,dedi Philippe '' Bir kadının hem ciddi, hem de çocukça davranmasını bilmesi gerek... Katlanılmaz olan...''
Sayfa 144Kitabı okudu
533 syf.
10/10 puan verdi
İnsanoğlu düzenli bir yaşam sürerse saygı görmekte. Peki, düzensiz bir yaşam sürerse, iffetli dahi olsa da saygıyı hak etmez mi? Erdem dediğimiz olgu, insanın yaşam tarzıyla sınırlı olabilir mi? Değer yargısı ve düzgün bir hayat sürme inancı, kişiden kişiye farklılık gösteren bir yaşam biçimidir. İnsanoğlunun tek gayesi, melekler kadar saf ve
Nana
NanaEmile Zola · İş Bankası Kültür Yayınları · 20214,328 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.