Yeni yılın kendi adıma ilk kitap incelemesi, geçen yıl okuduğum kitaplar içerisinde beni en çok sarsan, en çok etkileyen, hüzünlendiren, tebessüm ettiren, sorgulatan, çeşitli duygular arasında oradan oraya sürükleyen bu ‘tuhaf’ kitaba kısmetmiş…
Lise yıllarından beri, çeşitli zamanlarda kitaplarıyla hayatıma girmiş bir yazar Orhan Pamuk… Bazen
Tek kelime ile inceleme yazabilme imkanımız olsa “mükemmel” yazar çekilirdim kenara. Mükemmel kelimesinin içini kesinlikle dolduran, anlamını sonuna kadar verebilen bir roman. Romanı okumaya başlamadan önce ve gerekli bölümlere gelmeden önce soyağacını ince şekilde gözlemlememenizi tavsiye ederim çünkü ufak da olsa yaşam-ölüm olarak spoiler
Orhan Pamuk’un “Kafamda Bir Tuhaflık” adlı romanını okuyup bitirdiğimde “Bir insana durduk yere Nobel Ödülü vermiyorlarmış” dedim kendi kendime. Gerçekten de öyle. En sonda söylemek istediğimi en başta ifade etmem gerekirse müthiş bir gözlem, inceleme, araştırma ve betimleme gücüne dayanıyor eser. Bize bizim hikâyemizi anlatıyor yoğurt ve boza
İsmail Uyaroğlu
Toplumcu şiirin önemli isimlerinden,
Türkçe ve Edebiyat Öğretmeni,
Pazarlamacı, sokaklarda gazete satıcısı, sokak sergicisi, düzeltmen, metin yazarı...
Behçet Necatigil'in öğrencisi.
Şiir yazmaya da yine onun yönlendirmesi ile başlıyor.
Ne diyordu Nietzsche:
“Kötü bir gün geçirdin
Daha kötü bir akşam
Geçirmemeye bak.” (s.
Sokak arası satıcıları olur ya hani?
Bir dayı durdu sokakta. Dost bir dayı. Eğitimden gündemden bahsetti, elinde sardığı tütünü yakmak için cebindeki çakmağı ararken. Yabancı ülkeleri örnek verdi. "Ülkeye hep beraber desdek vermeliyiz, Türk malı kullanmalıyız. Pahalı da olsa Türk malı alırım ben." Şaşırdım. Türkiye de dış kıyafet çok önemli ya, aşılanmış gözlerimize dış görünüşü iyi olmayan bir insandan beklenti düşük olur ama dayı; İlluminate'den bile bahsediyordu, adı sokak satıcısı. Dayının en son cümlesi; "Ben dış devlet mallarını kullanıp para kazandırayım, onlar kazandıkları paralarla silah yapıp karşımdaki örgüte satıyor; Aslında ben; kendimi öldürüyorum. "
Ben ne okudum diyerek başlamak istiyorum.Ahmet ümit'in Başkomiser Nevzat için hazırlık kitabı şeklinde olmuş.Kitap ne polisiye, ne tarihi ,ne gerilim romanı.İlk 200 sayfa ne olacak şimdi diye okudum ve kitabın içine adapte olmak da zorlandım. Belki de kitaba yüksek beklentiler ile başladığım içindir. Kitap ile ilgili en net yorum Hint