Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
... Şimdi bilmem kaçıncı paralelde Kuru topraklara yağmur yağıyor Bir filmin orta yerinde kaç gecedir Uzanıp elimi tutuyorsunuz Elimi her sefer bir şey için Elimi her sefer bir kere tutarsınız Sonra bütün davalarımla ortalıkta Sonra olanca kalabalığımla yalnız Hava ve deniz arasında Ekmekle barış arasında inanın hepiniz varsınız Sonsuz şeyler uğruna mesela Kırılıp dökülen şeyler uğruna Kendinizi ne çok aldattınız Dağlar bildiğince yüksek olsun Gözden uzak tutamam sizi durun Yaşamak küçük aldanışlarla güzel Olümü alın götürün
Yaşamınız boyunca dört beş sefer rastlayabileceğiniz türden, içinde sonsuz bir güvence barındıran o ender gülümsemelerden biriydi.
Reklam
Eskiye eski demem. Sen benimsin, ben senin; Güzel adını nasıl kutsadımsa ilk sefer. Sonsuz sevgi hep girer taze aşk kılığına; Umursamamak zamanla tozlanıp yıpranmayı, Hayat hakkı tanımaz hiç bir kırışığına, Olur en eski çağlar onun sadık uşağı.
Sayfa 108 - Hasan Ali Yücel Klasikler DizisiKitabı okudu
'Nasılsın?' diye soracağım; 'iyiyim!; diyeceğini baştan bilerek... ve 'iyiyim, sen nasılsın?' diye soracaksın; 'ben de iyiyim diyeceğimi baştan bilerek ... 'nasılsın ? 'iyi değilim ya, maddi sıkıntılarım var! kötüyüm, felaket başım ağrıyor! 'daha kötü olamazdım, eşimle bu sefer kötü atıştık, hiç anlaşamıyoruz!' Asla ilk cevap bu değildir. çünkü bu soru, kişiye sadece o anki ruh ve kalp hâlini , kederli mi olduğunu sormanın da ötesinin de genel olarak nasıl olduğunu herşeye rağmen hayattaki gidişinin en durumunda seyrettiğini hedefler onun da ötesinde bir hayat yaşamakta olduğunu kişiye hatırlatma amaçlardir sanki ve herşeye rağmen o cevap çıkar ağızdan : "iyiyim!" Çünkü kişisel hayatını öyle yada böyle düşe kalka ,ine çıka sürdürmekte olduğunu hatırlarsın ...
"Rüya görmedim değil mi? Kainatla birlik olduğumu hissettim! İnanmıyorum! Sence yüksek irtifadan aklımı kaçırmış olabilir miyim?" "Hayır, gerçek bu; sen "bütünün" bir parçasısın. Kaynağa, içinde yaşadığın sevgiye ulaşmış bulunuyorsun." "Yapma, beni korkutuyorsun. Söylediklerinden hiçbir şey anlamıyorum." "Çünkü yine mantığınla açıklamaya çalışıyorsun, oysa yapacağın hiçbir açıklama yeterli olmayacaktır. İçinde bulunduğun bütünlük hâlini hissetmekle yetin. Kötü mü hissediyordun?" "Hayır! Tam tersine, hissettiğim tek şey tarifi mümkün olmayan bir güçtü!" "Sonsuz büyüklüğü tatmış bulunuyorsun. Yani zihnini susturmayı başardığın her sefer erişebileceğin, yaratılış ânındaki hâlini." "Tanrı'dan bahsediyorsun, değil mi?" "Sen nasıl istersen öyle adlandır." "Ben inanmıyorum." "Bir şeye inanma ya da inanmama meselesi değil ki bu. Yaşa! Hayatı deneyimle! Adlandırmak kısıtlamaktır; oysa ben sana çok daha yüce, sınırsız ve sonsuz bir şeyden bahsediyorum."
Bir günün sonunda arzu
Yorgun gözümün halkalarında Güller gibi fecr oldu nümâyân, Güller gibi... sonsuz, iri güller Güller ki kamıştan daha nâlân; Gün doğdu yazık arkalarında! Altın kulelerden yine kuşlar Tekrârını ömrün eder i'lân. Kuşlar mıdır onlar ki her akşam Âlemlerimizden sefer eyler? Akşam, yine akşam, yine akşam Bir sırma kemerdir suya baksam; Üstümde semâ kavs-i mutalsam! Akşam, yine akşam, yine akşam Göllerde bu dem bir kamış olsam!
Reklam
Sınırlı zaman, zamana ve olma haline hep bir buruk­luk katarken şüphesiz ki zaman ve yaşam sınırsız olsa, en büyük ıstırabımız, bu sefer bu olurdu. Bu sınırsızlıktan na­sıl kurtulunacağı olurdu. Hepimizi bazen rahatlatan yegane şey, hayatın sonluluğu ve nihayetindeki ölümün varlığıdır. Ya ölüm olmasaydı? Bu sonsuz hapiste saate bile bakılamasay­dı? Geçse de gidecek yeri olmayan, dönüp sıraya giren daki­kaların arasında, hep yaşamak zorunda olunup da yaşamaya bir çare bulunamasaydı? Ölüme çare yok ama zaten ölüm bir çaredir. Önemli olan yaşamaya çare bulmaktır.
Sayfa 108
Elimi her sefer bir şey için Elimi her sefer bir kere tutarsınız Sonra bütün davalarımla ortalıkta Sonra olanca kalabalığımla yalnız Hava ve deniz arasında Ekmekle barış arasında İnanın hepiniz varsınız Sonsuz şeyler uğruna mesela Kırılıp dökülen şeyler uğruna Kendinizi ne çok aldattınız.
Bir günün sonunda arzu
Yorgun gözümün halkalarında Güller gibi fecr oldu nümâyân, Güller gibi... Sonsuz, iri güller... Güller ki kamıştan daha nâlân, Gün doğdu yazık arkalarında! Altın kulelerden yine kuşlar Tekrarını ömrün eder ilan. Kuşlar mıdır onlar ki her akşam Âlemlerimizden sefer eyler? Akşam, yine akşam, yine akşam, Bir sırma kemerdir suya baksam Üstüme semâ kavs-i mutalsam! Akşam, yine akşam, yine akşam, Göllerde bu dem bir kamış olsam!
Aşktan nefret değil, hatta tiksinti… Hem bu sefer zannederim, sonsuz bir tiksinti…
Sayfa 15 - Can Yayınları
Reklam
Bir günün sonunda arzu
Yorgun gözümün halkalarında Güller gibi fecr oldu nümâyân, Güller gibi... sonsuz, iri güller Güller ki kamıştan daha nâlân; Gün doğdu yazık arkalarında! Altın kulelerden yine kuşlar Tekrârını ömrün eder i'lân. Kuşlar mıdır onlar ki her akşam Âlemlerimizden sefer eyler? Akşam, yine akşam, yine akşam Bir sırma kemerdir suya baksam; Üstümde semâ kavs-i mutalsam! Akşam, yine akşam, yine akşam Göllerde bu dem bir kamış olsam!
Sayfa 147Kitabı okudu
“Korku cezadan çok daha fazla ürkütücüdür, çünkü ceza kestirilebilir bir şeydir, ancak korku belirsizdir ve o gerginlik sonsuz bir dehşet duygusu yaratır.” ‘Ah diyorum be adam’ neden biricik eşinle hayata son vermeden önce bizide (Stefan Zweig okurlarını) düşünmedin, keşke hala yaşıyor olsaydın ve bizi şu güzel eserlerinle doyursaydın. Ayrıca bu sefer bizi her zaman bıraktığın üzücü bir sonla bırakmadığın için, sana sonsuz teşekkür ediyorum.
• "Sonsuz sefer hareketsiz bir seferdir. Seferin kurallarına uymaya ve sıkıntılarıyla yüzleşmeye hazır herkes için yol hâlâ açıktır." Muhyiddin İbnü'l-Arabî (1165-1240) •
Anlayışla güşümsedi; aslında anlayıştan da öteydi. Yaşamınız boyunca dört beş sefer rastlayabileceğiniz türden, içinde sonsuz bir güvence barındıran o ender gülümsemelerden biriydi.
Sayfa 46
Gözlerin olmaya çalışacağım, Jorge. Vedalaşırken bana verdiğin nasihate uyuyorum: "Yaz, böylelikle hatırlayacaksın." Bu sefer eksiksiz bir şekilde hatırlamaya çalışacağım. Böylece sen de benim gördüğümü görebileceksin, gizemi örten peçeyi kaldıracak ve hakikate ulaşacaksın. Her zaman hakikati hatırlamak için yazarız. Hakikati tam olarak hatırlayabilmek içinse uydururuz.
387 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.