" Seni sana dokunmadan da sevebiliyorum. Sen bilmeden ellerim bu küçük ellerini sıkıca tutuyor, sen bilmeden gözlerim gözlerini alıp uzaklara gidiyor ve sen bilmeden ben seninle beraber oluyorum Lavin! Korkma benden. Ben sadece senin ateşinde yanan zavallı bir adamım. O ateşle boğuşurken sana nasıl dokunabilirim? Nasıl seni, kalbini, duygularını yok sayabilirim? Seni nasıl teğet geçebilirim? Sana olan aşkım da hiç bir kirlilik olmayacak, bu haliyle saf, tertemiz olarak kalacak. Kalması için elimden geleni yapacağım. Korkma! Ben bu kadar çok korkuyorken sen benden korkma. Birimiz cesaretli olmalı ki; aşkımız sonsuzluk yolunda dengesini kaybetmeden yürüyebilsin, birimiz bu yolda düşse de diğeri elini uzatsın. Biliyorum ikimizde üzgünüz ama üzgünlüğümüz, çaresizliğimiz, kederimiz üstün olmasın. Biz üstün olalım, aşkımız üstün olsun. Lavin, beni her şeye rağmen seviyor musun? Benim seni sevdiğim kadar çok seviyor musun?"
Kitabın adı: Ölüme Giderken
Yazar: Medine Afşin
Dünya bugün öyle bir durumdadır ki, eğer bu durumu olduğu gibi kabul eder ve kökünden değiştirme yolunda kesin ve kararlı bir sabırsızlık gösterecek olmazsak, bütün değerlerimizin anlamdan yoksun hale geldiğini göreceğiz. Bugün dünya halklarının üçte ikisi soyulmakta, sömürülmekte, aldatılmakta, sürekli hakarete uğramakta, dünyanın en alçak ve
"Her kaybın arkasında kayıptan büyük bir kazanç bulunduğunu fark eden, doğabilirse kendi cesedinden doğabilen insan anlarmış: hakikate vasıl eden çölün yolunda yanma yakılma da varmış. Hayat Adem'in tahayyülünden bile muazzammış ve düşmez kalkmaz bir Allah'mış. İnsan düşermiş ve kalkarmış."
"Her kaybın arkasında kayıptan büyük bir kazanç bulunduğunu fark eden, doğabilirse kendi cesedinden doğabilen insan anlarmış: hakikate vasıl eden çölün yolunda yanma yakılma da varmış.Hayat Adem'in tahayyülünden bile muazzammış ve düşmez kalkmaz bir Allah'mış.''
''İnsan düşermiş ve kalkarmış."
Emekliye ayrılan “Şef”im için kaleme almış olduğum yazıda şöyle bir kısım vardı:”Son ve sonluluk, hayatı doğumla başlayan,ölümle sona eren insanlar içindir.Doğumdan önce var olduğuna,ölümden sonra da yok olmayacağına inanan,iman edenlerin yolculuğu ezeliyi ve ebediyi birbirine bağlayan sonsuzluk yolunda gerçekleşir….” Bir arkadaşım ile de seneler önce yapmış olduğumuz bir konuşmada şu cümleler geçmişti;”Murat,kitapları biz seçiyoruz ama aslında her kitap da kendi okurunu seçer,biliyor musun?”
Ben “Ruhun Dirilişi”ni sonsuzluk yolu yolcuları için yazıldığını düşündüm, kitabı bitirdikten sonra.Böyle bir kitap tarafından okur olarak seçildiğim için ise ayrıca mutlu oldum.Diriliş eri olma yolunda gayreti olan herkese de tavsiye ediyorum.Keyifli okumalar...
Onu bir kez tanıyan onsuz olamaz,beni şu dünya yolunda onsuz olamaz,beni şu dünya yolunda onsuz koma,beni Havva'sız bırakma.
Rabbim,dedi aynı içtenlikle .
Ey kalplerin Tartıcısı.
Çok bunaldım.Senin uzaklığında .Senden habersiz,cennetinden kovulmuş.
Çok yorgunum.
Bana bütün haberlerin yerini tutacak bir haber gönder.Üzerime bir iyilik ve güzellik kondur.
Avunmalığım olsun,hiç ummadığım bir sevinç nasib et.
Latifsin,lütfet.