Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
184 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Hata Neredeydi İncelemesi
Bernard Lewis
Bernard Lewis
özellikle İslam tarihi üzerinde uzmanlaşmış bir tarihçidir. Ortadoğu ve İslam tarihi üzerine 15’e yakın kitap yazmıştır. Tarihçi kimliğinin yanında George Bush’a danışmanlık da yapmıştır.
Bernard Lewis
Bernard Lewis
konusuna o kadar vakıf bir tarihçidir ki araştırmalarını derinleştirebilmek için Türkçe öğrenmiştir. Bizi bizden daha iyi bilen bir tarihçi
Hata Neredeydi?
Hata Neredeydi?Bernard Lewis · Kronik Kitap · 20201,676 okunma
96 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kiracı / Javier Cercas Türkçesi: Süleyman Doğru Yazarla tanışma kitabı ne kadar da önemli. İlk okuduğunuz eserini sevdiyseniz devamı geliyor da; yok, bir şeyler eksik kaldıysa benim gibi uzun bir ara verebiliyorsunuz yazara. Javier Cercas ile “Salamina Askerleri” kitabıyla tanışmıştım; belki beklentim çok yüksekti, belki eserde bir şeyler
Kiracı
KiracıJavier Cercas · Everest Yayınları · 2022576 okunma
Reklam
355 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
CWA Silver Dagger ödüllü yazar Barbara Nadel, 1. Kitabımızda; İstanbul'un eski Yahudi mahallesi Balat'taki dairesinde ölü bulunan Leonid Meyer ve evin duvarına yaşlı adamın kanıyla boyanmış bir gamalı haç. Ancak Komiser Çetin İkmen, bunun ırkçı bir saldırı olduğu şeklindeki görünen sonucu kabul etmek istemiyor. Kanıtlar, İkmen ve genç yardımcısı Süleyman'ı iki kişiye götürür: Cinayetten kısa bir süre sonra Meyer'in dairesinin dışında görülen öğretmen Robert Cornelius ve Nazi sempatizanı olduğu bilinen emekli iş adamı Reinhold Smits. Ancak bu iki kişiyi birbirine bağlayan başka bir halka daha vardır: doksan yaşındaki Rus göçmen Maria Gülcü, uğruna öldürmeye değer bir sırrı olduğunu sanan dul bir kadın...
Türk Dedektif - 1
Türk Dedektif - 1Barbara Nadel · Perseus Yayınevi · 202325 okunma
288 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Hemen hen tüm Fransız edebiyatında olduğu gibi yine asıl konu aristokrat kesim dediğimiz dışarıdan albenili görünen ama içine girildiğinde türlü entrikaların, ahlaksızlıkların ve samimiyetsizliklerin dolu olduğu "kont-kontes, baron-barones, marki-markiz" lerle, onlara imrenen ve onlar gibi olmaya çalışan fakir ama gururlu insanların çatışması... * Goriot baba, vaktinde çok zengin olmuş bir tüccar iken, başına gelen bazı olaylar sebebiyle ticaretten soğuyan, elinde avucunda ne varsa iki kızına (ve tabii kont ve baron olan damatlarına) bırakan, ancak bir süre sonra damatları tarafından sokağa atılan, kızlarını adeta bir aşık gibi seven bir babadır. Aynı pansiyonda kaldığı, fakir ama gururlu hukuk öğrencisi gencimiz, babanın kızlarından birine aşık olur. * Fransız edebiyatında hep tuhaf karşılamışımdır, baron ya da kontların gayet rahat bir şekilde metresleri, eşlerinin de sevgilileri var. Bu o kadar rahat ki şu ana kadar hiçbir Fransız romanı okumadım ki içindeki yüksek kesimden karakterlerin gayrimeşru ilişkileri olmasın. *Kitabımız, hicbir şekilde yoluna girmeyen bir sürü çıkmazla, hüzün dolu bir şekilde sona eriyor. Şunu söylemeliyim ki, Goriot baba karakteri, kızlarına karşı yaptığı saçmalıklarla ne kadar itici gelmişse hukuk öğrencisi Rastignac bir o kadar kaliteli ve doğru kişilikli bir karakterdi. *Her ne kadar benzer konularla Fransız edebiyatından sıkılmış olsam da eserin güzelliğini reddedemem.
Goriot Baba
Goriot BabaHonore de Balzac · İş Bankası Kültür Yayınları · 202114,8bin okunma
136 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Ressam burada ne anlatmak istemiş?
Kütüphanemin baş köşesinde yerini alacak olan bir kitapla geldim... "Etini Acıtmak" Her biri farklı duygular, farklı karakterler ve olaylar anlatmasına rağmen; hepsi bizden ve tanıdıklar. Daha ilk öyküde müthiş bir his yayılıyor ve sayfaları çevirip tamamını okumak için can attırıyor. Bilmem siz de okurken aynı şeyi hisseder misiniz ama ben yaşadım sanki. Kitap bittiğinde hikayeler, kişiler ve mekanlar gözümün önündeydi. Duygu geçişi tam anlamıyla oldu diyebilirim. Yazar
Orhan Murat Bahtiyar
Orhan Murat Bahtiyar
'ın betimlemeleri ve dili oldukça başarılıydı. Düşündüren ve sorgulatan 11 hikaye. Her biri oldukça sıradan ancak göz ardı ettiğimiz bir çok olay ve duyguyu fark etmemizi sağlıyor. Hayatı bir tablo olarak düşünün. Yaşarken aynı zamanda bir çok tabloyu da uzaktan izliyoruz. Ressam burada ne anlatmak istemiş? İşte bu sorunun cevabını bulacaksınız. Bakmakla görmek arasındaki farkı tam olarak fark edeceksiniz. Olması gerektiği gibi hikayeler küçük duygular büyük diyebilirim. Öykü okumayı her zaman çok sevmişimdir ve bu kitapla başarılı bir kalem daha kazanmış olduğumuzu düşünüyorum. "İnsanlar ikiye değil, üçe ayrılıyor bence: Yaşayanlar, yaşamayanlar ve bir de kendine ait bir yaşam kuramayanlar."
Etini Acıtmak
Etini AcıtmakOrhan Murat Bahtiyar · Doğan Kitap · 2022204 okunma
160 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
" Roman, İkinci Dünya Savaşı'nı önceleyen yıllarda yaşanmış tutkulu ve marazi bir aşkı eksen almakta, atmosferi ve yarattığı etki ile on dokuzuncu yüzyıl Rus anlatı edebiyatının - özellikle de Dostoyevski ve Gogol'ün çağrışımlarını taşımaktadır. Yazarın Berlin'de geçirdiği iki yıllık (1928-30) öğrencilik döneminin esinlemiş
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021314,1bin okunma
Reklam
208 syf.
·
Puan vermedi
·
13 saatte okudu
Nazlı, Gaziantep'te doğup büyümüş genç bir kız. Üniversiteyi başka şehirde okuyup bitirip Gaziantep'e döner. İstanbul'da çalışmak isteyen, hayallerin peşinden gitmek isteyen Nazlı, bir türlü iş bulamaz. Gelenek, göreneklere bağlı olan ailesinin ve çevresinin baskısıyla kendi içinde boğulmaya başlar. Babasının zoruyla işletme okumuş, babasının zoruyla bankada işe başlamış ve en sonunda babasının zoruyla nişanlanmış. Bir türlü ailesi onu ne dinlemiş ne duymuş ne de anlamış. Tek dertleri çevre ne der? Aman laf getirme... Nazlı zoraki nişandan sonra tamamen hayattan kopar. Sonunda zincirlerini koparır ve İstanbul'a gider. "Siz ölümle özgürleşenlerden mi yoksa ölüme tutsak olanlardan mısınız?" sorusuyla hikâyesi başlayan Nazlı, bu sorunun cevabını ve gerçek özgürlüğü bulabilecek mi? Nazlı bizden biri. Öyle olunca da hikâye içine çekiyor sizi. Onunla hüzünleniyor, onunla ağlıyor, onunla aşık oluyorsunuz. Nazlı'nın yaşadıklarıyla toplum baskısı güzel anlatılmış. Genel olarak beğendim. Dediğim gibi bizden biri Nazlı. Kendimizden bir şeyler buluyorsunuz altı çizilecek cümlelerde. Kitapla ilgili sadece bazı geçişler rahatsız etti. Mekan farklılıkları gibi. Bir anda başka yere geçiyorsunuz. Ayrıca bu hikâyenin bu şekilde ilerleyeceğini düşünmemiştim. Daha çok dram beklentim vardı. Olmadı. Bu da güzeldi bence. Nazlı özgür ruhlu. Bundan dolayı da en sevdiği renk mavi. Kısacası Kuyu "Bir Mavilik Hikâyesi". Tavsiye ederim.
Kuyu
KuyuÜmre Aksu · Eyobi Yayınları · 202044 okunma
250 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
22 günde okudu
TÜRKAN SAYLAN VE ÇYDD’YE SONSUZ SEVGİLERLE
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin yayınladığı bu kitap hakkında iki tane inceleme yazacağım. 1. İnceleme çağdaş ve ilgili mefhumlar, çağdaşlık değerleri , çağdaş eğitim alanları ve o alanlardaki amaç ve yöntemler, bize düşen sorumluluklar konularını içerecek. Çağdaş eğitim konusuna geçmeden önce, çağdaş ve eğitim mefhumları üzerinde durmamız
Yaratıcı Toplum Yolunda Çağdaş Eğitim
Yaratıcı Toplum Yolunda Çağdaş EğitimÇağdaş Yaşamı Destekleme Derneği · Cem Yayınevi · 19903 okunma
168 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Annie Ernaux, (1940-...) uzun yıllar edebiyat öğretmenliği yapmış edebiyat profesörüdür. Toplumsal sınıf, evlilik, kadın özgürlüğü, eğitim, kendini gerçekleştirme, cinsellik, hastalık, yaşlılık gibi konuları kendi deneyimleri üzerinden eserlerine aktarmıştır. Yazma biçimi ve ele aldığı konulardan ötürü birçok ödüle layık görülmüştür. 2022 Nobel Edebiyat Ödülünün sahibidir. İlk romanı 'Boş Dolaplar' otobiyografik özellikler gösterir ve 1974 yılında yayımlanmıştır. Ernaux Fransız edebiyatının en özgün kalemlerinden biri olarak görülmektedir. Boş Dolaplar, dağınık, benim alıştığımın dışında bir anlatıma sahip. Ama metnin sonunda çokça gerçek duygular, tutarlı bir bütün olarak zihnimde yer etti. Sarsıcı doğrusu. Tabi ki yabancı olduğumuz konular değil. Kitapta küçük bir kız çocuğunun gençlik yıllarına kadar olan değişimi, iç dünyası, kendisini kabul ettirme çabası, ailesini sorgulaması, hayalleri, zor deneyimleri var. Sarsıcı olan belki bu kadar tanıdık imgelerin böyle çekincesiz kullanılması. O dağınık gibi görünen anlatımın sizi içine çekmesi ve akıcılığı. Lezzetli denir ya öyle bir anlatım. Ama o kadar kaygısız. Diğer kitaplarını da mutlaka okuyacağım. Çevirmen: Siren İdemen Kapak: Ayşe Merdit #okumalarım #edebiyat #boşdolaplar #annieernaux #nobeledebiyatödülü #roman
Boş Dolaplar
Boş DolaplarAnnie Ernaux · Can Yayınları · 20221,763 okunma
333 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Kitap yorumum
ÖLÜLERİN FISILTISI Ölülerin Fısıltısı kitabının yorumuyla sizlerleyim. Ürkütücü ve kan donduran cinayetlerle başlayan bir kitaptı. Katili bulmak imkansızdı. Tahmin yürütmekte zorlandım. İşlenen cinayetlerin anlatımı çok gerçekçiydi ve zihinimse canlandırdıkça tüylerim diken diken oldu Simon Beckett'in kalemine hayran kaldım Ölülerin
Ölülerin Fısıltısı
Ölülerin FısıltısıSimon Beckett · Yabancı Yayınları · 2019542 okunma
Reklam
104 syf.
10/10 puan verdi
·
7 saatte okudu
HAYVAN ÇİFTLİĞİ “Dışarıdaki hayvanlar domuzdan insana, insandan domuza ve tekrar domuzdan insana baktılar ama şimdiden hangisinin hangisi olduğunu ayırt etmek imkansızdı.” George Orwell’in zamansız kitaplarından biridir Hayvan Çifliği. Hangi dönemde okunursa okunsun mutlaka içinde kendi çağından bir şeyler bulması mümkündür ve tabi bu hayvanların gerçek hayattaki insan versiyonlarının olması da kaçınılmazdır tabi. Biz bu çiftliğin hangi versiyonuyuz acaba? Demokrasi ve özgürlük girişimi için başlayan bir isyanın nasıl da eskisinden daha da kötü bir yönetime kaymasının örneğini okuruz. Hep bir önceki yöneticiyi kötüleyip daha iyi şartlar sunmayı amaçlayan aslında amaçlamış gibi görünen, bunun için bolca manipülasyon ve propaganda yapan ama her yaptığının sadece kendi çıkarını gözeten bir yönetimin yozlaşmasının ve yok oluşunun hikayesini okuruz. Yöneticilerin koltuk sevdasıyla daha da kötüleşmesi ve özgürlük ve demokrasi adına daha da kötüye gitmeleri bir yana halkın bu durumun farkında olup ses çıkarmaması hele bir de balık hafızalı olmaları çok tanıdık geliyor okurken. ( cümleyi bu kadar toparlayabildim :)) Kitabı okurken çokça düşünme ve öz eleştiri yapma fırsatı bulabiliyorsunuz. Bilginin öneminden sorgulamaya, körü körüne inanıp bağlanmanın insanın sonunu getireceğinin en güzel örneklerinden biri olabilir bu kitap. Herkesin okuyup üzerine bolca düşünmesi gerekiyor. Kitapla kalın …
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021245,9bin okunma
100 syf.
9/10 puan verdi
·
31 saatte okudu
Pervin'in Günlükleri...
Arka kapaktan... Yayımlandığı dönemde büyük ilgi gören ve sevilerek okunan Genç Kız Kalbi İstanbul'a akrabalarını ziyarete gelen genç bir kızın günlüğünden aktarılan sayfalardan oluşur. Olayların merkezinde platonik bir aşkın yer aldığı romanda Pervin'in aşk ve evlilik konusundaki düşünceleri anlatılırken, Mehmet Rauf kadın erkek eşitliği, birey ve toplum eğitiminin önemiyle ilgili görüşlerini ve seçkin görünen zümrenin sürdürdüğü hayata dair eleştirilerini de dile getirir. Akıcı bir üslupla kaleme alınan Genç Kız Kalbi'nde kahramanın iç dünyasında yaşadığı gelgitler, arayışlar ile sevinç, üzüntü, umut gibi duyguların dikkat çekici bir gerçekçilikle ifadesi Mehmet Rauf'un derin gözlem gücünü ortaya koyar. Kendimce; (spoil içerir) Behiç karakterinin son hareketi şaşırtıcı idi, yazar burada kafanıza göre aşk meşk uğraşmayın ananız atanız kimi uygun gördüyse onunla evlenin gitsin demeye mı getirmiş bilemedim, ir anda karara bağlanıp sonlanmış gibi bitiriverdi. Yine de güzeldi, okunmalı.
Genç Kız Kalbi
Genç Kız KalbiMehmet Rauf · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20197,2bin okunma
202 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
ATAY'IN ANLAM GİRDABI...
Bana kalırsa herkes okumamalı Oğuz Atay'ı... Anlaşılmak için bu kadar debelenen, tek isteği anlaşılmak olan bu adamın kitaplarını okumak için yeterince pişmanlık, acı, kayıp, üzüntü yani yaşanmışlık gerek. Ne zaman okumaya niyetlensem Oğuz Atay'ı içimden bir ses ''bu adamı okuyacak kadar yaşamadın'' diyordu. Velhasıl
Korkuyu Beklerken
Korkuyu BeklerkenOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202226,3bin okunma
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.