Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
250 syf.
·
Puan vermedi
ZEHRİMAR’DAN KÖR BİR HARFLE YAZIYORUM GÖĞE UZANAN ŞİİRLER… Rabia Çelik Çadırcı, Urfa doğumlu bir şair. Biri Zehrimar*, diğeri Kör Bir Harfle Yazıyorum* adıyla iki şiir kitabı yayımlamış bugüne kadar. Zehrimar’ın, Farsça’da “yılan zehri” anlamına kullandığını belirtelim. İlk kitaba adını veren Zehrimar şiiri şu dizelerle bitiyor: “gezinir
Kör Bir Harfle Yazıyorum Göğe
Kör Bir Harfle Yazıyorum GöğeRabia Çelik Çadırcı · Klaros Yayınları · 20221 okunma
344 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Bir kitap: Ömre bedel
Bir şairin, bir ilim adamının, irfan sahibinin kaleminden şahsını anlattığı; okudukça kalbimde büyüyen tebessüm ve merhamet... Nurullah Hoca, bu diyarların hiç unutamayacağı Anadolu irfanına sahip büyük ve güzel insan. Kitap, onun bugünlere nasıl geldiğini ve yaşadığı olayların arka planını şahsına münhasır samimiyeti ile anlatıyor. Eser, Nurullah
Omuzlarımda Dünya
Omuzlarımda DünyaNurullah Genç · Timaş Yayınları · 20211,230 okunma
Reklam
Cemal Süreya, "Folklor Şiire Düşman" yazısına -sonrasında sıkça alıntılanan- şu cümleyle başlar: "Çağdaş şiir geldi kelimeye dayandı" Hem geleneksel şiir hem de Türkiye'deki modern şiir anlayışlarında şiir, kelimeyle kurulmayan, vezin ile kafiyeye dayanan bir bütün olarak tanımlanır.⁴ Geleneksel şiirde dil, mazmunlar ve söz sanatlarıyla şairden önce belirlenmiştir; kişisellik yalnızca bu örüntülerin tekil kullanımından ibarettir. Oysa İkinci Yeni, şiirdeki "organik bütünlüğü" vezin ve kafiyede değil, kişisel üslupta arama eğilimindedir. Bu nedenle şiir artık kelimeye dayanmış, şairin kişisel yeteneğine göre biçimlendirebileceği dil anlayışı öne çıkmıştır. Cemal Süreya'ya göre, "Çağdaş şairler kelimeleri bile sarsıyorlar, yerlerinden, anlamlarından uğratıyorlar". "Çağdaş şiir"in bunu yapmasına rağmen, Türkiye'de dilin bireysel kullanımına izin vermeyen bir şiir dilini (halk şiirinin dilini) tercih edenler vardır. Cemal Süreya, "Bizde hâlâ folklora, halk deyimlerine fazlasıyla yer veren şairlerin kısır bir yolda olduklarını düşünü[r]". Folklora, halk deyimlerine fazlasıyla yer veren şairlerin kısır bir yolda olmalarının nedeni Cemal Süreya'ya göre "folklorda şiirin bugünkü entelektüel niteliğini taşıyacak yeti[nin]" olmamasıdır. ⁴ Orhan Seyfi Orhan, Kervan kitabına yazdığı 24 Ekim 1963 tarihli ön sözde "şiir, en eskilerin tarif ettiği gibi 'manzum ve mukaffa söz'dür" der. Oysa bu anlayış Garip'le birlikte "geçersiz" hale geleli çeyrek asırı geçmiştir.
Sayfa 130 - İletişim YayınlarıKitabı yarım bıraktı
Oğuz Atay gereken cevabı vermiş bize söz düşmez :)
Merhum bir şair de ‘edebiyattan hoşlanmayan ve çoğu zaman edebiyatı anlamayan riyaziyeciler’ arasında Mustafa İnan gibi ‘gerçek ve derin bir aydın’ olmasına seviniyor. Herhalde riyaziyeciler bu merhum şairin yazdığı şiirleri gördükten sonra edebiyattan hoşlanmamaya karar vermişlerdir.
Sayfa 207 - İletişimKitabı okudu
şairin nesnelerle ilgili olarak söz ile canlandırmak istediği şeyler, tıpki insan heykeli yapan heykeltıraşın insanla ilgili, diğer hayvanları taklit edenin bu anlattığı hayvanlarla alâkalı, satranç oyuncusunun savaş taktikleri hakkında canlandırmak istediği şeylere benzer.
Güzel / Doğru
Dedelerden biri : Neyi şerifinizle bugüne kadar üflediğiniz her şey kusurlu olduğu için kusursuzdu. Ama şimdi üflediğiniz kusursuz olduğu için kusurlu. İbrahim Dede kaşlarını çatarak : “İnsanların alçaldıkça yükseleceğine veya yükseldikçe alçalacağına inanmıyorum.” Dedi. “ Şairane bir söz bu. Keşke şairin bu sözü edebi olduğu kadar doğru da olsaydı! Ama bir söz güzeldir diye doğru kabul edilemez. Güzel söz başka doğru söz başka. “ Ben doğruyu söylemeyi tercih ederim. Her ne kadar vezinli kafiye olmasa da. “
Sayfa 209 - İletişimKitabı okudu
Reklam
Ahmet Paşa ve Necâti Bey, Sultan Fatih devrinin iki dev şairidir. Demiş ki Ahmet Paşa: "Destimi kessen kalır dâmân-ı lûtfunda elim Dâmenin kessen elimde kalır lûtfun dâmeni" (Ey sevgili! Eteğini öyle kararlı tuttum ki benden usanıp da elimi kesecek olsan gam değil. Zira elim lütuf eteğinde kalacak, kârlıyım; yok eteğini kessen de gam
Sayfa 12 - babıali kültür yayıncılığı
ben sana hiç başka adamın şairin yazarın lafından alıp söz söylemedim aşk ilan etmedim. kötüyse benim bu kelimelerim kötü. alıp onları güzel bir cümle yapamadım. Sen yatıp uyudun
Her toplumda bazı kişilerin sözünün sıradan birinin sözü gibi kabul edilmemesini sağlayan bir dışlama sistemi her zaman vardır. Sözleri diğerlerininkinden daha kutsal olan bireyler ya da tersine, sözleri diğerlerininkinden daha işe yaramaz ve boş olanlar ve bu nedenle, konuştuklarında aynı güveni uyandırmayan kişiler ya da sözleri normal kişilerin sözleriyle aynı etkiyi elde edemeye­cek olanlar vardır. Yahudilerinki gibi toplumlarda bir peygamberin söylediği şey ya da çoğu toplumda bir şairin söylediği şey, herhangi bir kimsenin söyledikleriyle aynı statüde değildir. Demek ki söylem karşısında ya da sembol üretim sistemi karşısında bir marjinallik söz konusudur.
önsöz Joseph Addison, The Spectator'a (Eylül 1712) yazdığı ve bu kitapta yer alan bir denemesinde, rüya görürken bedenden kurtulan insan ruhunun hem bir tiyatro sahnesi, hem oyuncu, hem de seyirci olduğunu gözlemler. Biz buna, insan ruhunun yaşanan masalın yazarlığını yaptığını da ekleyebiliriz. Petronius'ta ve Don Luis de Göngora'da da benzer
Sayfa 5 - Kırmızı Kedi Yayınevi ☪ Babil Kitaplığı - 2015 - Özgün Adı: Libro de suenos
Reklam
Gerçek Sağduyu Sahipleri - Garib Çoban
Gerçek Sağduyu Sahipleri - Garib Çoban Teheccüt vakti izinlisin yürü gönül buyurdu Şahım Şer sandığım şeylerde var ettiğin hayra hayranım Allah'ım dedi Türbedar Yoğun sevgide ben’im suçum yok. Seherde dış dünyâdan, sen’den geliyor bu dedi Pirim. Yoğun acıda sen’in suçun yok, hala dünyada uykudasın dedi Mirim. İçimdeki ben’den geliyor bu,
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.