Bu kitabı ya çok beğenip seversiniz ya da hiçbirşey anlamadım bu ne biçim kurgu der yerersiniz.Ben sevenlerdenim.Müzeyyen'i seven tutkulu,iç sesiyle konuşan,
kafasında hikayeler yazan,filmleri çok seven,Sadri Alışık repliklerini bolca kullanan ve benim şu an yaptığım gibi uzun cümleler kuran bir anlatıcı başrolde.Roman 58 sayfa ama nerdeyse her sayfada altını çizecek bir cümle var.Kurgu dağınık gibi ordan oraya atlamış sanki..Ama biraz özenle okuyunca kitap su gibi akıyor ve kahramanın iç sesiyle konuşmalarını içselleştiriyor,Müzeyyen'e hem kızıyor hem kızamıyorsunuz.Ben anlatıcıyı gözümde ince pardesüsü elleri cebinde dalgın dalgın dolaşan Orhan Veli gibi hayal ettim.Düşüncelerini içine atan ,az konuşan,çok kırılan bir adam olarak..