Yalnız geçirilen kalabalıklardansa tek başına yalnızlığı tercih ederim.
Hem kim demiş yalnız olduğumu? Ben ne güne duruyorum yavhu? Oturup da şu köşeye, düşünürüm bir bir neden böyle diye, sohbet sohbeti açar...
Deli miyim? Ha yok, henüz dili fazla uzadığında susturabiliyorum içimdeki fısıltıları. Asıl delilik bu suni kalabalıklar içerisinde yaşamak değil mi?
"Yalnız kalmak bir ilaç mı, yoksa hastalığın ta kendisi mi?"
Buraya geldiğimden beri her şeyim turp gibi.
Artık susmak zamanı gelmedi mi?
Siz... si.. siz, bunları okuyor muydunuz?
Deli miyim?
Hayır.
Ah Aziz Bey ah! Ne vardı bu kadar inatçı, dediğim dedik, burnu havada, bencil ve umursamaz olacak? Böyle davranınca sana daha mı çok "erkek" dediler? Yoksa daha mı güçlü göründün, daha mı mücadeleci oldun hayata karşı? Peki başı dik bir yaşam uğruna kaybettiklerine değdi mi? Yaşayamadığın hayatın, sevgini gösteremediğin karın, evi terk
Jack London'ın ilk 10-15 sayfada neler anlattığını tam olarak anlayamadığım, ama 10-15 sayfadan sonra sürükleyici bir şekilde kitabın içerisine girip bir solukta bitirdiğim, toplamda 50 sayfalık olmasına karşın içerisinde birçok kıssadan hisse bulunan derinlikli öyküsü.
Öykünün konusu basit gibi görünse de Jack London'ın konuyu işleyiş biçimi ve
YouTube kitap kanalımdaki yeni videoyu izleyerek insanların neden böyle kitaplar okuduğunu öğrenebilirsiniz: ytbe.one/mDnTL7oeTLA
Cüneyt Özdemir, Acemi Cadı dizisi, eski Kekstra reklamı, Pokemon'daki Roket Takımı... İşte bunların hepsi 4N1K kitabı arkadaşlar.
İncelemeye başlamadan önce yine şunu söylemem gerek. Bu incelemenin
Aaa! Nasıl olur ya ama "Bunlar Avrupa ülkeleri"
Diyor ki ''Avrupalıları çok iyi tanıyorum. Elli yılımı verdim''
Keşke 50 dakika da Avrupa tarihi hakkında birkaç sayfa okusaydınız.
💥İsviçre'de 1800'lü yıllarda tarımda makine kullanımı yaygın değildi. El emeğine daha ziyade ihtiyaç duyuluyordu. Ucuz iş
MERHAMET, ACIMAK DEĞİL, ACITMAMAKTIR.
Kitap hakkında pek söylenecek bir şey yok keza size içimi dökmek istiyorum. Şu hayatta yıkılası, kökü kazınası, lanet ettiğim en büyük olgu yanlış anlaşılmak... Sizi içermeyen, yapmadığınız, kalkışmadığınız durumların diyetini ödemek zorunda bırakılmak. Ah ne korkunç! Pardon filmi geliyor aklıma. Gülüyoruz
Kitabı en sonunda bitirdim. İlk bölüm inceleme, ikinci bölüm ise bir öyküdür. Keyifli okumalar dilerim.
İlk Bölüm:
Maksim Gorki’nin bir eseri daha biter ve böylelikle onun gönlümde yükselişi tüm hızıyla devam eder. Bilemiyorum… Okuyacağım sürüyle kitap, tanışacağım onca yazar olacaktır lakin mümkün müdür? Gorki’nin samimiyetini, çocuksu ruhunu,