Sultan Abdülaziz 1867 yılında bir ilki gerçekleştirdi. Fransa imparatoru III. Napolyon'un o yıl Paris'te gerçekleşecek olan Evrensel sergiye onur konuğu olarak daveti üzerine deniz yoluyla Fransa'ya gitti. Paris'te İmparator III. Napolyon ve imparatoriçe Eugenie tarafından büyük bir ilgi ile ağırlanan Sultan Abdülaziz, Evrensel sergiyi gezdi, Paris ve çevresini dolaştı, Avrupa'nın önemli siyaset adamlarıyla görüşme fırsatı buldu. Fransa'dan İngiltere'ye geçerek Kraliçe Victoria'nın konuğu oldu. Burada şerefine düzenlenen konser ve balolara katıldı, görüşmeler yaptı. Dönüş yolunda kendisine tahsis edilen özel trenle gittiği Belçika'da Kral II. Leopold'la Kublena'da Prusya Kralı I. Wilhelm ile buluştu. Avusturya İmparatoru Franz Joseph'in konuğu olarak bir sürede Viyana'da kaldı, tiyatroya gitti. Buradan Tuna nehri üzerinden Budapeşte'ye, oradan da Tuna Valisi Mithatpaşa ile görüştükten sonra İstanbul'a döndü. Bu Yolculuk sırasında kendisinden sonra tahta çıkacak olan iki Şehzade Murat ve Abdülhamit Efendiler ile oğlu Şehzade Yusuf İzzettin de eşlik etti.
Tarihin tozlu sayfalarını aramayalım, bır kadın düşünün ki, neler yapmış, nelere imza atmış hemde o yıllarda güç cesaret ve istekli tavrı ile yaptıklarını okuduk
Safiye Sultan'ın
" Asıl
III. Murat döneminden sonra cülus eden padişahın annesinin eski saraydan alınarak törenle Topkapı sarayına getirilmesi gelenek haline geldi ve bu törene valide alayı adı verildi.
Mûsiki (müzik) kelimesinin kaynağı hakkında değişik görüşler arasında en yaygın olanı Latince musicaya dayandığını ileri süren görüştür. Eski Yunanca’daki mousikéden (mousa) geldiği kabul edilen