Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sunuş Bölümünden:
‘Hayatın anlamı değil, bir yapısı vardır yalnızca.’ Orhan Pamuk
Sunuş Bölümünden
Hayvanların arasından bir tek biz "gelecekte bitmiş zaman" kipinin acısını çekeriz.
Reklam
Satın aldığım muhteşem ajandanın sunuş bölümünden,
Basından umudu kestikçe içine gömüldüğümüz sosyal medya da gözlerimizi miyoplaştırır; sadece kendimize benzerlerle iletişimde kalmamıza, görüşlerimizi destekleyenler dışındaki olgulara kulağımızı kapatmamıza yol açar. Bu arada çilek aromalı sakızlar gibi yaygınlaşan o "kime göre neye göre" atarlanması, dayak yiyen bir çocuğun, taciz edilen bir kadının, özgürlüğü iftiralarla elinden alınanın sesini bastırmak için son derece işlevseldir. Hakikat arayışından vazgeçmek bir açıdan özgürleştirir bizi: İki dakika fazla düşünmek, kararlarımızın sorumluluğunu almak gibi sıkıntılardan kurtuluruz. Zulmün ortağı olmak gibi küçük bir bedelle tabi... -Metis Yayınları
Sunuş bölümünden "Hünerli denge"
Bütün bilimkurgu yazarlarının yapması gereken işte bu; hikâyenin gerekleri ile bilim dünyasının gerçek kısıtlamaları arasında bir seçim yapmak.
177 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Hazan Bülbülü
Merhabalar Bugün, Türk edebiyatının renkli ve gülen yüzü Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın "Hazan Bülbülü" adlı tiyatro eseriyle geldim. Hazan Bülbülü, Hüseyin Rahmi'nin 1914'te yazdığı ve 1916'da İkdam matbaasında basılan tiyatro oyunudur. Kitabın başında "Sunuş" bölümünden sonra, Hüseyin Rahmi'nin bizzat kaleme aldığı bir "Önsöz" bölümü var. Burada yazarımız ülkemizin o dönemdeki seyirci kalitesi, tiyatro anlayışı, eleştirmenler vb konular hakkında düşüncelerini açıklıyor. Ve eserine bir piyes olarak değil de roman gözüyle bakılmasını ve ona göre okunmasını tavsiye ediyor. Çünkü "Mürebbiye" adlı eserinin sahneye uyarlanışında sonuçtan pek de memnun kalmamış yazarımız. Konumuz kısaca şöyle; Refi Efendi yetmiş yaşında hasta ve tek başına yaşayan bir insan. Konağında ona hizmet eden üç de hizmetçi var. Bu bey zamanında sevdiği kadınla bir araya gelememiş. Ona çok benzeyen kızı yaşındaki Şahende Hanım'a aşık oluyor. Ve onunla evleniyor. Kitabın ismi de aslında burdan geliyor. Zamanından sonra öten Hazan Bülbülü olarak tasvir ediliyor Refi Efendi eserde. Yazarımız yine zevkle okunacak bir kitap çıkarmış ortaya. Tiyatro eserlerini ve Türk klasiklerini okumayı sevenlere öneririm bu kitabı. Sanatla, kitapla ve sevgiyle kalın dostlar
Hazan Bülbülü
Hazan BülbülüHüseyin Rahmi Gürpınar · İş Bankası Kültür Yayınları · 20191,529 okunma
248 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
22 günde okudu
Ötekini Dinlemek dizisinin 20. kitabı olan bu çalışmada, Chasseguet-Smirgel'in dediği gibi insanlığın evrensel hastalığı olan ideal hastalığı ele alınırken bazı ruhsal hastalıkların ortak çekirdeği açığa çıkarılıyor. Bu bağlamda sapkınlık, aşk, grup, yaratıcı süreç gibi görüngüler ele alınıyor. Aşağıda çalışmanın ilk üç bölümünden bahsetmeye
Ben İdeali
Ben İdealiJanine Chasseguet-Smirgel · Metis Yayıncılık · 200516 okunma
Reklam
Varlık Yayınları arasında çıkması dişeğiyle İstanbul’da kendi elimle götürüp bıraktığım öykülerimin basılmayacağını anlayınca oturup bir mektup döşenmişim Yaşar Nabi’ye Ankara’dan; öykülerimi, küstah bir dille, geri istemiştim. O da, eksik olmasın, elyazısıyla – evet, hem de elyazısıyla- sarı bir defterde topladığım o öyküleri hemen adıma postalamış. Ardından da Varlık Dergisinde, adımı bile anmadan, bir başyazı döşenmiş bana; Genç Bir Sanatçıya Açık Mektup(1.8.1957) O yazıyı okuyunca nasıl şaşırmıştım. Hiç beklemiyordum çünkü. Adımı anmıyor, ama bana ve benim gibi edebiyata burnunu sokmaya çalışan nice yeniyetmeye incelikle de olsa veryansın ediyordu. Yaşar Nabi, koskoca Varlık Dergisinde, adımı anmasa, güzel şeyler söylemese de, benden söz ediyordu; evet o uzun başyazı, bana verilmiş bir yanıttı ve yazının konusu bendim. “…Ben eserinize bir eleştirmeci gözüyle bakarsam onu beğenebilirim. Ama bana kitap halinde yayınlanmak üzere bir eser teklif ettiğiniz zaman ona bir editör gözüyle bakmak zorundayım…. Firmama güvenerek aldığı kitaptan sıkılarak daha ilk sayfalarında onu ellerinden, atacakların sayısını hesaplamak zorundayım. Onlara sanat adına, burnunuzu sıkıp bunu hintyağı gibi için, faydasını sonra görürsünüz diyemem.” Yaşar Nabi, yayımladığı açık mektubunun bir yerinde bunları söylüyordu. Erdal Öz / Havada Kar Sesi Var ( Kitabın sunuş bölümünden alıntı)
160 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
31 saatte okudu
Öncelikle ilk kitap incelememi felsede kartezyen düalizmin babası olarak bilinen Descartes'in Ruhun Tutkuları kitabıyla yapmaktan mutluluk duyduğumu söylemek isterim. Her ne kadar önce kitabın adına baktığım zaman daha çok metafizik ağırlıklı bir ruhsal dünyaya kapı aralayacakmış gibi durduğunu düşünsem de durum göründüğünden farklı... 16.
Ruhun Tutkuları
Ruhun TutkularıRené Descartes · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20201,203 okunma
Çevirmenin sunuş bölümünden
"Geleceği görmek deli işidir. Buna ancak cesur zihinler cüret edebilir."
Sayfa 9 - Can YayınlarıKitabı okudu
144 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 günde okudu
Selam kitap dostlarım ‍️ Size severek okuduğum, roman olarak sınıflandırılsa da aslında deneme, diyalog, anlatı, şiir ve roman türlerini harmanlayan kendine özgü bir metin olan #karabasanmanastırı nın yorumuyla geldim. Özellikle klasik kitaplarda okumaya ön hazırlık olarak #sunuş bölümlerini mutlaka okurum. Bu kitabın sunuş bölümünü okurken , devamında okuduğum roman bölümünden daha çok etkilendiğimi belirteyim. Kitabın yazarı #thomaslovepeacock Mary Shelley'in eşi ile yakın arkadaşlık etmiş. Ve bu kitabında ki karakterler Shelley ailesinin yakınlarının izdüşümlerini yansıtmış. Karakter isimlerini okuyunca yapılan hiciv okuyucuda önüne geçilemez bir gülme isteği oluşturuyor. Bay Sertbakan, Bay Gölgeperver, Bay Takatsiz, Bayan Yanardöner, Muhterem Bay Gırtlak, Bay Pekfena, Bay ve Bayan Neşeli ve daha birçok isim çeviride aslına en uygun haliyle Türkçeleştirilmiş. Bu kitapta yazar incitmeden birçok yazara, kitaba ve karaktere atıfta bulunmuş. Belirli bir kurguya sadık olmayan bu kitap çok fazla karaktere sahip. İçinde başta bahsettiğim türlerin tamamından bölümler var. Lincoln şehrinde bulunan Karabasan Manastırı Bay Sertbakan'a ait olup, ev sahiplerinin ruh halini taşıyan kasvetli bir yerdir. Paranın sahip olduğu her şeye sahip olmuş ama sevgiden noksan oldukları için çok dertlilerdi. Aşk acısı , ihanet ve seçimler kurguya yön veriyor. Karakterler mutsuz , şato kasvetli ve okuması zevkli bir kitaptı. Üzerinde düşünülmesi, konuşulması gereken öyle başarılı tespitler vardı ki hayran kaldım.
Karabasan Manastırı
Karabasan ManastırıThomas Love Peacock · İş Bankası Kültür Yayınları · 2019107 okunma
Reklam
Kitabın Sunuş bölümünden
"...Makam ve şöhret peşinde koşmak, yarını düşünürken bugünü kaybetmek, başka deyişle anı yaşayamamak yaşamı kısaltır..."
Sunuş Bölümünden
"Bütün kitaplar eşittir; ama bazı kitaplar öbürlerinden daha eşittir (G.Orwell)"
Sunuş Bölümünden
Sağında ve solunda patlayan bombalara aldırış etmeden yürürken "Başkan korkmuyor musun?" diye seslenen Saraybosnalı kadına "Korkuyorum, ben de insanım" diyebilen bir Aliya var karşımızda.
71 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.