Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
379 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Herkes nasıl olsa ne yaptığını biliyor...
"Sartoris" Amerika tarihinde İç Savaş ve I. Dünya Savaşı konu edilerek, Güney kültürüne doğru oluşan aristokrat ve feodal yapının yeni nesil tarafından korunamayıp zamanla nasıl yok olduğunu anlatırken, Amerikan İç Savaşı'nın toplumsal karışıklığının ardından Mississippi aristokrasisinin çürümesini de tasvir eder. Sosyal yönden
Sartoris
SartorisWilliam Faulkner · Can Yayınları · 198519 okunma
Çevirmenin sunuş bölümünden
"Geleceği görmek deli işidir. Buna ancak cesur zihinler cüret edebilir."
Sayfa 9 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
177 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Hazan Bülbülü
Merhabalar Bugün, Türk edebiyatının renkli ve gülen yüzü Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın "Hazan Bülbülü" adlı tiyatro eseriyle geldim. Hazan Bülbülü, Hüseyin Rahmi'nin 1914'te yazdığı ve 1916'da İkdam matbaasında basılan tiyatro oyunudur. Kitabın başında "Sunuş" bölümünden sonra, Hüseyin Rahmi'nin bizzat kaleme aldığı bir "Önsöz" bölümü var. Burada yazarımız ülkemizin o dönemdeki seyirci kalitesi, tiyatro anlayışı, eleştirmenler vb konular hakkında düşüncelerini açıklıyor. Ve eserine bir piyes olarak değil de roman gözüyle bakılmasını ve ona göre okunmasını tavsiye ediyor. Çünkü "Mürebbiye" adlı eserinin sahneye uyarlanışında sonuçtan pek de memnun kalmamış yazarımız. Konumuz kısaca şöyle; Refi Efendi yetmiş yaşında hasta ve tek başına yaşayan bir insan. Konağında ona hizmet eden üç de hizmetçi var. Bu bey zamanında sevdiği kadınla bir araya gelememiş. Ona çok benzeyen kızı yaşındaki Şahende Hanım'a aşık oluyor. Ve onunla evleniyor. Kitabın ismi de aslında burdan geliyor. Zamanından sonra öten Hazan Bülbülü olarak tasvir ediliyor Refi Efendi eserde. Yazarımız yine zevkle okunacak bir kitap çıkarmış ortaya. Tiyatro eserlerini ve Türk klasiklerini okumayı sevenlere öneririm bu kitabı. Sanatla, kitapla ve sevgiyle kalın dostlar
Hazan Bülbülü
Hazan BülbülüHüseyin Rahmi Gürpınar · İş Bankası Kültür Yayınları · 20191,506 okunma
438 syf.
·
Puan vermedi
Heyooooo! Fantastik- Bilim Kurgu tarzında yazılmış süper bir serinin ilk kitabını keyifle bitirdim. Ejderlere oldum olası bayılırım. Bu seride de bol bol ejder ve binicisi var. Hayvan sahiplenenler ne kadar da şanslı ejder bile olsa. Ejderler, gezegene yağan organik herşeyi yok eden iplikciklerle savaşmanın yegane aracı. Eskiden çok sayıda ejder
Ejder Uçuşu (Pern Serisi #1)
Ejder Uçuşu (Pern Serisi #1)Anne McCaffrey · İthaki Yayınları · 199937 okunma
96 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Antigone'nin Yunan mitolojisindeki yerini anlamak için, olaylar zincirinin ilk başına dönmek belki de en doğrusu olacaktır. Kitabın aynı zamanda çevirmeni de olan Ari Çokona tarafından hazırlanan Sunuş bölümünde, bu tarihsel sıralama şu şekilde aktarılıyor: Oidipus'un kendini kör etmesinin ardından tahta kimin geçeceği sorunu ortaya çıkar. Her ne kadar kardeşler arasında birer yıl dönüşümlü olarak tahta geçmeye karar verilse de, Eteokles, sırası geldiğinde kardeşi Polyneikes'e tahtı devretmeyi reddeder. Ancak, bu anlaşmazlığın sonucunda her ikisi de tahta sahip olamaz; çünkü düello sonucunda birbirlerini öldürmüşlerdir. Ve de tahta dayıları Kreon geçer. Kreon, kardeşlerden Eteokles'in cenazesini kahramanlara layık bir törenle kaldırırken, diğer kardeşi vatan haini ilan ederek cesedinin kırlara atılmasını ve böylelikle vahşi hayvanlar tarafından parçalanmasını uygun bulur. (bu kısmı Sunuş bölümünden özetledim). Antigone tam da bu noktada sahneye çıkarak ölüye saygıyı, adaleti ve eşitliği savunur. Kardeşinin naaşını korumak üzere erke karşı koyar. Sahi bir kişiyi bir kişiden aynı koşullar altında ayrıştıran nedir? Kurallar mı? Normlar mı? Sistem mi? Düzen mi? Kadınların suskunluğu içerisinde bir ses bir nefestir Antigone. Dik duruşuyla, pes etmemesiyle, hakkını ve hakkı savunmasıyla. Düzenin koşullara göre esnetilmesine ayak diremesiyle. Düzenin kişilere ve kurumlara göre değiştirilmesine ses çıkarmasıyla. Yine büyük bir keyifle okuduğum bir tragedya ve yine Ari Çokona çevirisi. Kitap okumayı seven herkese tavsiyemdir. Kitaplarla kalın!
Antigone
AntigoneSophokles · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20224,696 okunma
Reklam
Sunuş bölümünden..
"... canları istediğinde seks yapabilmelerine rağmen Cesur Yeni Dünya'daki bedenler tuhaf bir şekilde ruhsuzdur, ki bu da Huxley'in değindiği noktalardan birinin altını çizer: Her şeyin ulaşılabilir olduğu bir dünyada hiçbir şeyin anlamı yoktur."
Sunuş Bölümünden:
‘Hayatın anlamı değil, bir yapısı vardır yalnızca.’ Orhan Pamuk
144 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 günde okudu
Selam kitap dostlarım ‍️ Size severek okuduğum, roman olarak sınıflandırılsa da aslında deneme, diyalog, anlatı, şiir ve roman türlerini harmanlayan kendine özgü bir metin olan #karabasanmanastırı nın yorumuyla geldim. Özellikle klasik kitaplarda okumaya ön hazırlık olarak #sunuş bölümlerini mutlaka okurum. Bu kitabın sunuş bölümünü okurken , devamında okuduğum roman bölümünden daha çok etkilendiğimi belirteyim. Kitabın yazarı #thomaslovepeacock Mary Shelley'in eşi ile yakın arkadaşlık etmiş. Ve bu kitabında ki karakterler Shelley ailesinin yakınlarının izdüşümlerini yansıtmış. Karakter isimlerini okuyunca yapılan hiciv okuyucuda önüne geçilemez bir gülme isteği oluşturuyor. Bay Sertbakan, Bay Gölgeperver, Bay Takatsiz, Bayan Yanardöner, Muhterem Bay Gırtlak, Bay Pekfena, Bay ve Bayan Neşeli ve daha birçok isim çeviride aslına en uygun haliyle Türkçeleştirilmiş. Bu kitapta yazar incitmeden birçok yazara, kitaba ve karaktere atıfta bulunmuş. Belirli bir kurguya sadık olmayan bu kitap çok fazla karaktere sahip. İçinde başta bahsettiğim türlerin tamamından bölümler var. Lincoln şehrinde bulunan Karabasan Manastırı Bay Sertbakan'a ait olup, ev sahiplerinin ruh halini taşıyan kasvetli bir yerdir. Paranın sahip olduğu her şeye sahip olmuş ama sevgiden noksan oldukları için çok dertlilerdi. Aşk acısı , ihanet ve seçimler kurguya yön veriyor. Karakterler mutsuz , şato kasvetli ve okuması zevkli bir kitaptı. Üzerinde düşünülmesi, konuşulması gereken öyle başarılı tespitler vardı ki hayran kaldım.
Karabasan Manastırı
Karabasan ManastırıThomas Love Peacock · İş Bankası Kültür Yayınları · 2019107 okunma
Kitabın sunuş bölümünden ufak bir giriş.
Akıllı insan başkalarının bilgi ve tecrübelerini hayat denklemine katar. Kendisinden önce yaşayanların birikimini devralır. Bu birikimin üzerine kendi bilgi ve tecrübelerini ilave eder. Eğer her bilgiyi baştan öğrenseydik ilerleme olmazdı.
Sayfa 7 - Türk Dünyası Kültür BaşkentiKitabı okudu
Reklam
"SUNUŞ" Bölümünden
"Kitlelerin Ayaklanması esinleyici, düşündürücü bir kitap. Etkin bir katılımla okuyana Avrupa insanının geçmişinin yorumunu sunduktan başka, XX. yüzyılın ilk yarısında XXI. yüzyıl toplumlarının anahtarını, aralarında yaşadığımız, ortalığa egemen olan, birilerinden sorunsuzca, sorgulamadan devralmış oldukları basmakalıp görüşlerini sorumsuzca başkalarına dayatmaya çalışan kalabalıkların şifresini sunuyor. Zamanında "çölde çığlık" olmuştu Ortega'nınki, aslında bugün hâlâ öyle. Neden derseniz, aklın sesi de ondan."
Sayfa 18 - T.İ.B. Kültür Yayınları E-KitapKitabı okudu
"SUNUŞ" Bölümünden
"Kitlelerin Ayaklanması'nın yayımlanmasından kırk beş yıl sonra Julian Marias “Bu kitap,” demişti, “bütünüyle ele alındığında, gerçeğe şimdilerde yazıldığı yıllarda olduğundan çok daha yakın, gerçeğe giderek yaklaşmış, yani gerçeğe dönüşmüş bulunuyor.” Bu saptayımının üzerinden on sekiz yıl geçtikten sonra, artık SSCB komünizmi dağılmış, dünyada Soğuk Savaş sona ermiş, Avrupa Birliği kurulmuş, hatta 1986'da İspanya ona ilk kez başkanlık etmişken, yapıtın 1993 baskısına yazdığı Önsöz'de ise, aynı noktayı bir kez daha vurgulaması ilginçtir: “Kitap basıldığından beri altmış üç yıl geçti Ne gariptir, zaman geçtiği oranda yaklaşıyor gerçeğe.” "
Sayfa 17 - T.İ.B. Kültür Yayınları E-KitapKitabı okudu
71 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.