Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“En iyisi hiçbir şey olmamış gibi yapmak” diyordum sürekli kendime. Ama hiçbir şey olmamış gibi yapmak mümkün müydü?
Kıyaslanmayı başkalarıyla değil, kendisiyle yapan sürekli gelişir.
Reklam
Nitekim tarihi eğlenceli kılan, gerek araştırıp yazana gerekse okuyanlara büyük bir haz veren de birbiri ardına sıralanan bilgiler ve tarihler değil, onun gerçekten yaşanmış olması, insanların hayatlarına dokunmuş olması ve öğrenecek şeylerin bitmeyip sürekli yeni verilerin bulunmasıdır.
Bu sözleri okurken, sinir sistemim büyük bir mutlulukla karşı karşıya olduğum haberini hayran olunacak bir süratle algılamaktaydı. Ama ruhumun, yani kendimin, sonuçta asıl ilgilinin henüz haberi yoktu bundan. Mutluluk, Gilberte aracılığıyla mutluluk, sürekli hayalini kurduğum bir şeydi; tamamen düşüncede olan bir şeydi, Leonardo’nun resimle ilgili olarak dediği gibi, cosa mentale11 idi. Harflerle kaplı bir sayfa; düşünce bunu derhal özümleyemez. Ama mektubu bitirir bitirmez, onu düşünmeye başladım; bir tahayyül konusu haline geldi; o da cosa mentale oldu; şimdiden öyle seviyordum ki onu, her beş dakikada bir tekrar okuyor, öpüyordum. O zaman mutluluğumu tattım.
Sayfa 511 - Yky delta
"Aslında sorulması gereken birçok önemli soru varken sadece parayı düşünen bir canlı haline gelmemiz çok tuhaf. Üstelik peşine düştüğümüz daha fazlasına sahip olmalıyım dediğimiz şey sürekli basılan bir şey?"
Sayfa 153 - Destek Yayınları
sürekli olarak Gilberte’in adını telaffuz etmeye zorluyordum kendimi; mağlupların bir daha göremeyecekleri vatanlarını unutmamak için anadillerini korumaya çalıştıkları gibi.
Sayfa 510 - Yky delta
Reklam
Bu arada Gilberte hâlâ Champs-Élysées’ye gelmiyordu. Halbuki onu görmeye ihtiyacım vardı; çünkü yüzünü bile hatırlayamıyordum artık. Sevdiğimiz kişiye bakışımızdaki arayış, kaygı ve talep, ertesi gün için bir randevu umudunu bize verecek veya öldürecek olan sözü bekleyişimiz, bu söz söyleninceye kadar, aynı anda olmasa bile birbirini takip eden sevinç ve umutsuzluk hayallerimiz, bütün bunlar, sevilen varlık karşısındaki dikkatimizi fazlasıyla titrek bir hale getirdiği için, sevdiğimizin net bir suretini elde edemeyiz. Belki de buna ek olarak, bütün duyuların bir arada harekete geçtiği, bakışların ötesindeki şeyi sadece gözlerle öğrenmeye çalışan bu faaliyet, canlı bir insanın normal olarak, sevmediğimiz zaman hareketsiz kıldığımız bin şekline, bütün tatlarına ve hareketlerine karşı fazla hoşgörülüdür. Sevilen model ise, aksine kıpırdar; onun fotoğrafları hep bozuktur. Gilberte’in yüz hatlarını gerçekten çıkaramıyordum artık; hatlarını benim için açıp sergilediği ilahi anlar hariç: Sadece gülümsemesini hatırlıyordum. Hatırlamak için gösterdiğim her türlü gayrete rağmen, bu sevgili yüzü tekrar göremiyor, atlıkarıncanın başındaki adamın, şekerci kadının hafızama kesin bir doğrulukla çizilmiş gereksiz ve göz alıcı çehrelerini bulmak beni sinirlendiriyordu; aynı şekilde, kaybettikleri bir yakınlarını asla uykularında görmeyen kişiler, rüyalarında sürekli olarak, uyanıkken tanışmış olmanın bile fazla geldiği, sayısız çekilmez insanla karşılaştıkça, çileden çıkarlar. Acılarının nesnesini gözlerinde canlandıramamanın yetersizliği içinde, neredeyse acı çekmemekle suçlarlar kendilerini.
Sayfa 501 - Yky delta
Sana sürekli köpek gibi davranırlarsa, sonunda öyle olduğuna inanırsın.
İnanç duygusunun isteğe bağlı olarak geliştirilmesinin bilinen tek yöntemi, olumlu talimatların bilinçaltına sürekli tekrarlanarak verilmesidir.
– Peki, dedi Kurbağa, akıllıyla akılsızı nasıl ayırt edeceğiz? – Bu konuda insanları üç gruba ayırabiliriz, dedi Mâhir Şah. Birinci kısım, iyilik ve kötülüğe ilişkin belirgin bir düşüncesi olmayanlar. Bu tür insanlar sadece eğlendirici olurlar. Dostluğundan ne zarar ne de yarar görürüz. İkinci gruptaki arkadaşlıklar, insanı sürekli geliştiren ilişkilerdir. Bu kısım dostların hep yararı olur bize. Bir de, zarardan başka hiçbir şeyini görmediğimiz dostlarımız olur. İşte, asıl uzak durulması gerekenler bunlardır.
Reklam
O ne mübarek bir gençtir! Keşke onun gençliği sürekli olsa! Gençliğine rağmen büyük düşünen, ilerisini gören, emsallerinin yüzeyselliğine dalmayan, faniliği tercih etmeyen genç kendisi için de berekettir insanlık için de.
Zaman ola­rak ne kadar geriye giderse, anıları da o kadar canlı, güçlü oluyordu. Aslında geriye gittikçe hayatın içindeki iyiler de, hayatın kendisi de o kadar güzel, o kadar dolu dolu olu­yor ve bunlar sürekli birbirine karışıyordu. “Acıların zaman içinde gitgide artması gibi, hayat da bütün olarak hep daha kötüye gidiyor” diye düşünüyordu.
Benim hayal kurmadığım an yoktur hemen hemen,sürekli hayaller kurar,anılarımı düşünürüm bazen de.
Şimdilerde pek az umudum kaldı. Önceleri aranıyordum, sürekli ortalıkta dolanıyordum. Bir şey bekliyordum. Ne? Hiç bilmiyordum. Yine de hayatın bundan ibaret olmayacağını, yani tam anlamıyla bir hiç olamayacağını, hayatın bir şey olması gerektiğini düşünüyordum ve o bir şeyin gelip beni bulmasını bekliyordum, onu arıyordum hatta. Şimdi beklenecek bir şey olmadığını düşünüyorum bu odamdan çıkmıyorum, bir sandalyeye oturup hiçbir şey yapmıyorum. Dışarıda bir hayat olduğunu ama o hayatta hiçbir şey olup bitmediğini düşünüyorum. Benim için hiçbir şey. Başkaları için belki de bir şeyler oluyordur, mümkün bu, beni ilgilendirmiyor artık. Ben buradayım, bir sandalyeye oturmuş, evimdeyim. Hayallere dalıyorum biraz ama tam olarak da değil. Neyin hayalini kurabilirim ki? Ben sadece burada oturuyorum. İyi hissettiğimi söyleyemem...
Sayfa 81 - Can, 2. BaskıKitabı okudu
...mutluluk arayışının hiçbir yere varmadığını gören insan, ileriki yıllarda kendini sürekli uyuşturarak ya da psikoz durumunda görülebildiği gibi çaresizce asiliğe sığınarak teselli bulabilir...
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.