Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
ABD şunu anlıyor: Türkiye İdlib 'de var olmak için HTŞ ile resmi olmasa da bir şekilde ilişki içinde olmak zorunda. Başka türlü orada olamazsın, çünkü onlar kuvvetli bir güç. Biz (ABD) bu yüzden HTŞ ile bir tür ilişkiniz olmadan İdlib'de var olamayacağınızı anlıyorduk; en azından birbirinizin işine karışmıyordunuz.
ABD iki nedenle Suriye'de kalmaya devam ediyor. Birincisi IŞID'in geri dönmeyeceğinden emin olmak. İkincisi; Esad ve Rusya'nın toprakların kontrolünü sağlamasını önlemek. Güneyde, Al Tanf'ta da aynı şeyi yapıyoruz. Burada pek bir IŞİD varlığı yok ancak İran, Esad ve Rusya'nın topraklarda kontrol sağlamasını önlüyoruz. Böylece Suriye'deki savaşa diplomatik bir çözüm için bulunması için baskı yapıyoruz.
Reklam
Suriye'de kürtler organize oluyorlar
Suriye'de kürt yoğun bölgelerin büyük kısmında kontrolü ele geçiren pyd/ypg Temmuz 2013'te Toplumsal Sözleşme (Charter of Social Contract) adlı bir anayasa hazırlamakta olduklarını duyurdu. 96 maddeden oluşan bu belgede lisanı, başkenti, savunma güçleri başta olmak üzere her yönüyle egemen bir yapının amaçlandığı görülmekteydi.
Avrupa'dan, ABD'den ve Kanada'dan pek çok kişi de Suriye'ye geçerek ypg saflarında çatışmalara katıldı. Başta Avrupa ve Amerika olmak üzere dünya genelinde basın yayın organlarında, ypg ve ona katılan yabancılar hakkında çok sayıda haber ve makale yayımlandı. Bu yazıların hemen hepsi yücelticiydi.
Diğer mesele, İran'ın konferansa davet edilip edilmeyeceğiydi. BM, İran'ı toplantıya davet etmişti ancak muhalefet, İran katıldığı takdirde konferansa gelmeyeceğini açıkladı. ABD başta olmak üzere bazı ülkelerden de itirazlar geldi. Sonuçta İran'ın geçiş dönemi hükümeti formülünü içeren Birinci Cenevre Konferansı bildirisini belli bir süre içinde kabul ettiğini açıklaması durumunda toplantıya davetin geçerli olacağı duyuruldu. İran belirlenen süre içinde açıklamayı yapmadığı için davet geri çekildi.
Hz. Ömer
Hz. Ömer, Hicri 21 yılında başlayan ve sürekli takviye edilen seferlerle Azerbaycan ve Ermenistan da dahil olmak üzere, Horasan'a kadar bütün İran topraklarını İslam devletinin sınırları içine kattı. Diğer taraftan sahabelerden Amr b. el-As, Mısır" feth etmeyi başarmış, Müslümanları Mısırdan geri püskürtmek için İskenderiye'de hazırlıklara girişen Bizanslıların üzerine yürüyerek burayı ele geçirmişti. Böylece Suriye'den sonra, Mısır da Bizans'ın hakimiyetinden çıkmış oldu.
Reklam
Aşiretlerin Önemi ve Tutumları
2012'de Kahire'de muhaliflerin yaptığı bir toplantı marjında Jabur aşiretinden bir şeyhle görüşmüştüm. Haseke merkezli olan Jabur aşireti, Suriye'deki en büyük aşiretlerdendir. Türkiye ve Irak'ta kolları bulunmaktadır. Sayıları bir milyonun üzerindedir. Osmanlı döneminde bu aşiretten çok kaymakam çıktığını şeyh bana gururla anlatmıştı. Şeyh, kendi bölgelerinde petrol yatakları bulunması dolasıyla kürtlerin buralara hakim olmak istediklerini, rejimin ve kürtlerin baskısı altında kaldıklarını, ellerinde karşı koyacak yeteri silah bulunmadığını ama ne olursa olsun haklarını ve kendilerine ait olanı korumakta kararlı olduklarını, 2004'te çıkan olaylarda kürtleri, aşiretlerin bastırdığının unutulmaması gerektiğini, aşiretlerin öfkesi çekilirse çok kan döküleceğini söylemişti.
SUK kendi içinde çok çekişti. Suriye muhalefetine destek veren ülkeler SUK'ta başta olmak üzere İslami referanslı grupların ağırlıkta oldukları ve bu grupların Suriye'de ileride İslamcı bir devlet yapılanmasına gidecekleri endişesini taşımaktaydı.
Daha önceleri, Birinci Dünya Savaşı sırasında Dörtyol'dan Suriye'ye çok sayıda Ermeni göç ettirilmişti. Savaşın Osmanlı İmparatorluğu'nun mağlubiyeti ile sonuçlanmasından hemen sonra, Fransızlar bu göç ettirilmiş Ermenileri yeniden Dörtyol'a yerleştirdiler. Kısa bir müddet sonra Dörtyol'daki Ermenilerin nüfusu 12.000
Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
Eli Cohen'in Suriye'deki aşk hayatı ve Arap Sosyetesi
Ekim 1962'de Kamil, Muaz, Faruk Ebu Şakir ve Muham­med Hamza küçük bir "Volkswagen" arabayla İsrail-Suriye sınır bölgesine yola çıktılar. İlk durakları Kuneytra'daki sınır ana ka­rargahıydı. Muaz ve karargahtaki bir subay, Kamil'e bölge haritası üzerinden sahadaki durumu özetledi. Muaz ayrıca Kuneytra'da yapılması
Reklam
_İslamı anlamak için islamın hakim olduğu yerlere ve hakim olmadığı yerlere bakmak yeterlidir. Kendinden olmayanı ezmek ve yok etmek üzerine kurulu siyasal islamın, modern dünyaya entegre olması imkansız. İslamın, insanlığa katkısı nedir? Modern bir insan neden müslüman olmalıdır? _Türkler, İranlılar'ın ve Araplar'ın asla yapmadıkları
_Türkler, hür ve bağımsızdırlar. Gururları çok yüksektir. Gururludurlar fakat asilzadelik taslamazlar. Türklerin karakterinde büyük tezatlara rastlanır. Hem sert ve dik başlı hem de yumuşak ve sabırlıdır. Yırtıcılığı İskitlerden, yumuşaklığı da Yunan'dan almışlardır. Fetihçi ve cahil olduklarından bütün uluslara tepeden bakarlar. Aralarında
Müslümanların Yahudilere Muamelesi
Müslümanlarla yaptıkları anlaşma ihanet etmekle suçlanan Yahudiler'in Medine'den kovulmasına rağmen, başta Halife Ömer olmak üzere dört halife döneminde ve ardından Emevî ve Abbasî yönetimlerinde Arap yarımadasında (Vädilkura, Hayber Yemen), Müslümanlar'ın kontrolüne geçen Suriye, Mısır, Filistin toprakları ile Irak bölgesinde ve Endülüs'te Yahudiler'in dini ve sosyokültürel açıdan teşkilatlanıp gelişmelerine imkân tanınmıştır. Roma döneminde Kudüs'ten sürülen Yahudiler'in uzun bir aradan sonra şehre tekrar kabul edilmeleri, bölgenin Hz. Ömer tarafından fethiyle gerçekleşmiştir (637). Kudüs Yahudi cemaatinin Haçlılar tarafından kıyıma uğratılmasının (1099) ardından şehirde yeni bir Yahudi yapılanması ise Selahaddin-i Eyyübi'nin bölgeyi fethinden sonra olmuştur (1187). Çeşitli Müslüman yönetimleri tarafından getirilen kısıtlamalara ve istisnai de olsa din değiştirme baskısına rağmen (Muvahhidler-XII-XIII. yüzyıl) İslam dini başından itibaren Yahudiler'e zimmi statüsü altında yaşama ve dinlerini icra etme hakkı tanımış, ilmi ve sosyal seviyede Yahudi-Müslüman ilişkilerine zemin hazırlamıştır. Yahudiler'in Müslümanlar'ın yönetiminde yaşadıkları en parlak dönemlerin başında "Yahudi altın çağı" şeklinde tanımlanan Endülüs Emevi döneminin yanı sıra (X-XII. yüzyıl) Bağdat merkezli Abbasi yönetiminin ilk dönemi (VIII-IX. yüzyıl), Mısır merkezli Fatimi dönemi (X-XII. yüzyıl) ve Osmanlı Devleti'nin yükseliş dönemi (XV-XVI. yüzyıl) gelmektedir.
"Genç Osman", "Şehit Osman", "Osman-ı Sanî" adlarıyla da bilinir. (...) Osmanlı padişahlarının en genç yaşta ölenidir. (...) "Vak'a-i Sultan Osman", "Hâile-i Osmaniyye", "Fetret-i Azîm", "Genç Osman Vak'ası", "Genç Osman'ın Şehadeti" olarak tarihe geçen,
Sayfa 244 - 16- Sultan II. OsmanKitabı okudu
İMAN VE AKIL
Sühreverdi ve İşrakilik Şehabeddin Yahya ibn Habeş Sühreverdi (1154-1191) Şey­ hü'l-İşrak olarak tanınır. Felsefi ve mistik gelenekte meşhur bir şahsiyettir. İşrakilik veya daha geleneksel olarak 'Şarkilik' olarak bilinen felsefi düşünce okulunun kurucusudur. Sühreverdi, İs­ lami düşünceyi Plantoncu, Yeni Platoncu ve Farsi
32 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.