Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Madem her vakit ecel gelebilir, eğer insanı gaflet içinde yakalasa ebedî hayatına çok zarar verebilir. Hastalık gafleti dağıtır, âhireti düşündürür, ölümü tahattur ettirir, öylece hazırlanır. Bazı öyle bir kazancı olur ki yirmi senede kazanamadığı bir mertebeyi yirmi günde kazanıyor.
Kezalik tembellik boş ve meşguliyetsiz bir zihnin kendi kendini yiyip mahv etmesini bâdî olan sefalet hâlinden yalnız istikrah etmek kâfi olmayıp nefsimizi tembellerin hayatını hasudane tahattur etmekten dahi men’ etmek lazımdır.
Sayfa 111Kitabı okudu
Reklam
323 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Müstesna Güzeller
İskender Palanın kalemine bayılıyorum. Divan edebiyatı geleneğini eserlerine harika bir şekilde ilmek ilmek işleyebilen harika yazar ve akedemisyen. Kitabı okurken Divan şiirinin inci gibi beyitleriyle süslü kadim bir yolculuğa çıktım. Yaklaşık altı asır süren Divan şiiri maceramızı besleyen yüksek Osmanlı kültürünün satır aralarını bulacağınız bu kitapta elli adet yazı yer alır. Okuyacağınız her yazı şimdi tarih olmuş Osmanlı medeniyet tecrübelerinden ilginç sahnelerle yoğrulmuştur. Şiirimizin has bahçesinden ıtırlar toplamak, eski kültürümüzün hiç solmayan renklerini seyretmek ve kadim zamanların güzelliklerini tanımak isteyenler için bir zek-i tahattur...Öz kültürümüzü bize hatırlatan güzelliklerin manzumesi eser. Keyifli okumalar diliyorum.
Müstesna Güzeller
Müstesna Güzellerİskender Pala · Kapı Yayınları · 2019332 okunma
Tahattur
Alnımdaki bıçak yarası Senin yüzünden; Tabakam senin yadigârın; "İki elin kanda olsa gel" diyor Telgrafın; Nasıl unuturum seni ben, Vesikalı yârim?
Sayfa 93 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Kim maziyi değiştirmeden anlatabilir ki? Kelimeleşmeyen “zevk-i tahattur”, bir rüya kadar soluk ve fâni. Ama yaşayan insanla, hatırlayan insan aynı mı?
Bu Akif'in sağlığında onun için yazılan tek kitaptı ve Nazif kitabı, Mehmet Âkif’i ben nasıl olsa tanıyacak ve elbette sevecektim. Fakat onun beni tanıyıp sevmesi müşkil idi. Aramızdaki lâyezâl uhuvvet-i fikriyyeyi ihzâr ve te’yid eden sensin. Şu kitabın başına senin her kulağa ve her kalbe mûnis olan faziletli ismini kaydederken, onaltı sene evvel, delâletinle büyük şâire takdim edildiğim mübarek günü, senin ve onun isimlerinizle birlikte bir kere daha tahattur ve tebcil ettim." diyerek kendisine ithaf etmişti. Hemen hemen kimseyi uzun vadeli sevip hayran olamayan Süleyman Nazif'in Akife sevgisi son nefesini verene kadar devam etmişti.
Reklam
'Tahattür sevmez miyiz? Terakki? Müthişsiniz!
Tahattur
Alnımdaki bıçak yarası Senin yüzünden, Tabakam senin yadigârın. "İki elin kanda olsa gel" diyor Telgrafın. Nasıl unuturum seni ben, Vesikalı yârim!
Her mü'minin namazı, onun bir nevi Mi'racı hükmündedir . Ve o huzura lâyık olan kelimeler ise, Mi'rac-ı Ekber-i Muhammed (Aleyhissalâtü Vesselâm)da söylenen sözlerdir. Onları zikretmekle, o kudsî sohbet tahattur edilir. O tahatturla o mübarek kelimelerin manaları cüz'iyetten külliyete çıkar . | Şualar-92🍂
“Bize bir zevk-i tahattur kaldı Bu sönen gölgelenen dünyada”
Ahmed HaşimKitabı okudu
Reklam
Hastalık gafleti dağıtır, âhireti düşündürür, ölümü tahattur ettirir, öylece hazırlanır.
Gök yeşil, yer sarı, mercan dallar, Dalmış üstündeki kuşlar yâda! Bize bir zevk-i tahattur kaldı Bu sönen, gölgelenen dünyada!
Sayfa 219Kitabı okudu
971 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.