Ruhun da besinleri vardır. Allah beden için ekmek, su, süt, et, meyve, sebze yaratmıştır. Ruhumuz için de namaz, oruç, zikir, tefekkürü bizlere sunmuştur.
Ruhumuz aç. Ruhumuzun bağışıklık sistemi çöküyor ve ruhani hastalıklar çoğaldı. Vesveseler, takıntılar, panik ataklar, depresyonlar çoğaldı. Niçin? Sadece bedeni beslediğimiz için.
Sayfa 101 - Destek Yayınları
Size hayatı cehennem etmek için buradayız. Bizler fesat düşünceler, kötü hevesler, takıntılar, korkular, kuşkularız.
İnsan bir yerde doğdu mu oralı olmuyor, o zamanlı oluyor daha çok. Memleketi o zaman oluyor. Doğduğumuz büyüdüğümüz şehirdeki bütün değişimleri hüzünle kaydetmemizin nedeni bu. Hüzünlenmek için illa somut bir yıkıma da gerek yok. "Eskiden bu okulun kapısı paslıydı ne güzel," diye üzüldüğüm de oldu. Konu, doğduğumuz yerin mazisi olunca asla vazgeçemeyeceğimiz takıntılar var çünkü. Renkler var, sesler var, kokular var, binlerce ıvır zıvır var. Sonsuza kadar yitirilmiş anlar var. İnsan zamanını durdurmak istediği yere aittir.
PdfKitabı okudu
"Ne yapabilirdim ki – bütün kendimi götürdüm seni götürürken; o 'kendim'de de, ne çok birikmiş bozukluk, ne çok kendime aykırılık, ne çok saçma-sapan takıntılar, vardı - biliyorsun; öğrendin, onları, yavaş yavaş, beni tanırken."
Sayfa 66Kitabı okuyor
"Kişilerin zihin kontrolü için gösterdiği çabalara rağmen takıntılar daha büyük bir dirençle geri gelirler kişi takıntıyı bastırmak için ne kadar çok çaba gösterirse takıntı o kadar çabuk gün yüzüne çıkar."
Keyiflerine düşkün insanlar böyle takıntılar edinmeden yaşayamazlar; çevrelerinde gereksiz kimseler olmadan rahat edemezler.
Sayfa 48Kitabı okudu
ELBETTE
"Bütün sorumluluğu size haksızlık eden başkalarına -kaba saba bir koca, talepkar ve destekleyici olmayan bir patron, kötü genler, karşı konulmaz takıntılar- bağladığınız
sürece durumunuz içinden çıkılamaz bir hal alacaktır. Hayatınızın önemli yönlerinden siz ama yalnızca siz sorumlusunuz ve yalnızca siz hayatınızı değiştirecek güce sahipsiniz."
İyi bir hayat yaşamamanızın nedeninin sizin dışınızda olduğu düşüncesine tutunduğunuz sürece hayatınızda olumlu bir değişiklik olamaz. Bütün sorumluluğu size haksızlık eden başkalarına -kaba saba bir koca, talepkar ve destekleyici olmayan bir patron, kötü genler, karşı konulmaz takıntılar- bağladığınız sürece durumunuz içinden çıkılamaz bir hal alacaktır. Hayatınızın önemli yönlerinden siz ama yalnızca siz sorumlusunuz ve yalnızca siz hayatınızı değiştirecek güce sahipsiniz. Dışarıdan çok fazla sınırlamayla karşı karşıya olsanız bile bu sınırlamalara göre çeşitli tutumlar uygulama seçeneğiniz ve özgürlüğünüz vardır.
Nietzsche'nin en sevdiğim sözlerinden biri şöyle amor fati(kaderinizo sevin)başka bir deyişle sevebileceğiniz bir kadar yaratın
Takıntılar ve sanrılar bireysel mitlerdir dersek çok mu ileri gitmiş oluruz?
Sayfa 31 - YKYKitabı okuyor
ERKEK-KIZ
“Hayat kısadır… Neticeler çabuk alınmalıdır… Ve takıntılar insanı yürümekten alıkoymamalıdır.”
Sayfa 60 - ÖtükenKitabı okudu
"İyi bir hayat yaşamamanızın nedeninin sizin dışınızda olduğu düşüncesine tutunduğunuz sürece hayatınızda olumlu bir değişiklik olmaz. Bütün sorumluluğu size haksızlık eden başkalarına -kaba saba bir koca, talepkâr ve destekleyici olmayan bir patron, köyü genler, karşı konulmaz takıntılar - bağlandığınız sürece durumunuz içinden çıkılamaz bir hâl alacaktır. Hayatınızın önemli yönlerinden siz ama yalnızca siz sorumlusunuz ve yalnızca siz hayatınızı değiştirecek güce sahipsiniz. Dışardan çok fazla sınırlamayla karşı karşıya olsanız bile bu sınırlamalara göre çeşitli tutumlar uygulama seçeneğiniz ve özgürlüğünüz vardır."
Sayfa 92Kitabı okudu
"Hayat kısadır ve neticeler çabuk alınmalıdır.... Ve takıntılar insanı yürümekten alıkoymamalıdır. "
Sayfa 19 - Ötüken YayınlarıKitabı okudu
Keyiflerine düşkün insanlar böyle takıntılar edinmeden yaşayamazlar; çevrelerinde gereksiz kimseler olmadan rahat edemezler.
Toplumların dışa vuramadıkları tüm duygular, hayal kırıklıkları, takıntılar, sıkıntılar, gerçekleşmemiş geçmişler ve gerçekleşmeyeceği zihinde hayal edilmiş gelecekler; hepsinin yükünü içimizde taşıyoruz.
Sayfa 175 - KronikKitabı okudu
Bize Rahat Batıyor
Ümmet-i Muhammed'in çok büyük imtihanları vardır. Bize rahat batıyor. Bizi imkânlar azdırıyor. Bizi lüks takıntılar mahvediyor. Afyon, esrar, eroin, damardan akıtılan iğneler gibi bizi tatlı, pembe hayat, lüks tutkular bizi Allah'tan alıkoyuyor. Zevkimiz, Allah'a ulaştırmaya engel. Lüks takıntılarımız, ekstralığımız, gereksiz, fuzuli meşguliyetimiz bize ayak bağı oluyor. Gâvurun engelinden daha büyük, baskılarından daha büyük pis nefsinizin tezgâhları ile ne farzlar kaçıyor, ne vacipler ıskalıyor, ne sünnetler terk ediliyor, ne büyük kazançları yok ediyoruz.
Ya Rabbi! Bizi rahatın afyonlaştırdığı, altından su çıkan Adem Peygamber'imizin (aleyhisselâm) cennette çelmeye gelip yeryüzüne sıkıldığı bir şekilde bu işi gerçekleştirdiği gibi, bizim de cennete giden yollarda nefsimizin, bu tür dünyanın göz boyayacağı yanı ile alıkonulmamızdan bizi muhafaza eyle.
(Âmin)
Sayfa 132Kitabı okudu
