Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“… Daima bana zarar vermeye çalıştı. Bana zarar vericiliği olmayan tek bir söz söylediğini bile sanmıyorum.” “Zarar verme olasılığı.” “Teşekkür ederim, Bay Sıkıcı DilbilgiUzmanıoğlu.” “Dilbilgisi,” dedim. “Ah Tanrım, seni öldüreceğim!” Ama gülüyordu.
Cam'in göğsüne yaslanıp ellerimi yukarı kaldırdım ve yanaklarını ellerimin arasına aldım. Dudaklarını kendime çektim ve onu yumuşakça öptüm. "Teşekkür ederim." Dudaklarının bir köşesi yukarı doğru kıvrıldı. "Ne için?" "Beni beklediğin için."
aferin evlat iyi etmissin! sonra zamanini da iyi intihap ettin. maalesef seni bos ceviremeyecegim. mademki iki esnaf karsi karsiyayiz, acikca konusalim.. dun gelsen metelik alamazdin, seni tekme ile kovardim. yarin gelsen beni bulamayacaktin. seytan sana fisildamis heralde... mubarek olsun... ben bu ise daha fazla dayanamayacagim... bir nihayet
Ama şimdi özür diliyorum. Beni duyamayacağı bu yerden günde bin kez haykırıyorum. Teşekkür ederim ve affedersin diyorum, ağaçların arasına, dağların tepesine haykırıyorum, aşkımı göllere akıtıyor, rüzgâra öpücükler yolluyorum, hepsi bir gün ona ulaşır ümidiyle.
Sayfa 258
Mustafa Kemal olmasa, bizi de hepten keserlerdi orada. Her bahar boyatırım büstünü hala, teşekkür ederim. Hem çok şükür şimdi zulüm yoktur bizde, bak oradan gelip bize sığınırlar...
Sayfa 35
''Bu resimleri gördüğümde, bu yüzü, bu ifadeyi gördüğümde geleceği planlayan birini görüyorum. Bu kızın yapacağı kötü şeyleri görüyorum. Sebebini de anlıyorum. İşte ben buna gerekçelendirme diyorum. Teşekkür ederim.''
Bedeninle konuş. Ona de ki: "Seni bu halinle seviyorum. Benimle olduğun için teşekkür ederim. Eğer herhangi bir nedenle benim tarafımdan kötüye kullanılmış olduğunu hissettiysen, lütfen beni affet." Şimdi dur ve günün geri kalanında bedenini ziyaret et. Ziyaretinin sevgi ve şükran ziyareti olmasına izin ver. "Beni taşıdığın için sana teşekkür ederim. Nefes alıp verdiğim için, kalbim attığı için teşekkür ederim."
Sayfa 37
''Bana bir ateşböceği olduğumu ispat ettiğin için sana çok teşekkür ederim. Karanlık, ateşböceklerinin varlık sebebiymiş. Karanlığın olmasaydı, ışığımı fark etmeyecektim.''
Sayfa 214Kitabı okudu
ne eski bir tango melodisi, ne de siyah önlüklü bir mektepli kız resmi, hayır beni on sekiz yıl evvelki o tatlı hatıraları alemine atan, gazetede götürdüğüm iki satırlık, kupkuru, alalade bir kiralık ilanı oldu. o anda pendik sahilleri birden gözümde canlanıverdi. o köşk...o köşkün bizim bahçeye bakan penceresi...ve o pencereden mahinur...sarı
"benim en büyük masrafım sigara değil. benim en büyük masrafım kibrit" demişti çekine çekine. onarılacak pabuçlar dışında her şeyden çekinir, her şeyden.. sönmüş sigarasından bile. alıp yeniden yakarken sigara tarafından azarlanacağını sanır;: söndürüp söndürüp yakma! yaktın bir kez iç bitir!.. öyle, neredeyse özür dileyerek yeniden bir tutuşu vardır sigarayı parmaklarında. tutuştu, kararıp kalmadı, diye de neredeyse içten bir teşekkür yerine gülümseyişi sigara ucuna.. yıpranmış pabuçları eline alışı sonra, üfleye üfleye bir tozunu silişi.. daracık kapıdan içeri kim başını uzatsa, hayır, işini bırakmaz bırakmasına da, öyle bir "buyruuun, hoş geldiniz" der ki, hani o kimsenin tezgahına oturmuş da zorla, kolundan tutup atmasınlar diye boyun kırıyor. "şu topuğu yapar mısın mahmut usta?" "yaparız. teşekkür ederim." "şuna bir pençe. mahmut usta." "perşembeye hazır. teşekkür derim."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.