Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kendi kendine verdigin teselliler, kalbin duvarına aşmaz iken aynı sözlerle temiz ağızlı bir dost gelip seni uyarınca o duvarlar yıkılıp gidiyor; rahmet kalbi çepeçevre sarıyordu.
Bazı insanlar zengin bazıları fakir­dir; kimileri hasta kimileri sağlıklıdır; bilgili insanlar da vardır cahiller de; ancak bir kedere sahip olmayan tek kişi bile yoktur. Evet, kederler ve teselliler evrenseldir , insanlığın müşterek malı ve meselesidir .
Reklam
yetmiyordu bana geçici teselliler.
Sayfa 14 - Destek Yayınları
Bir annenin kucağı çocuklarının sığınağıdır. Kadınlara seçkin bir mevki veren annelik şefkati oradan doğar Bir yetimin gözyaşları oraya akar. Bir masumun sevinçleri orada gizlenir. Kederli bir kalbi mesut edecek teselliler oradadır
Sayfa 7 - EZR Yayıncılık
Her akşam evine yorgun, bitkin ve takatsiz fakat -vicdana teselliler veren kutsal bir görevi yerine getirdiği için- mağrur olarak dönerdi.
Sayfa 9 - Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ve Tanrı herkese yaptığı gibi kederleri bize teselliler gönderdi, öyle değil mi?
şehnâz
sonbahar kuşları teker teker terkettiler boğaz’ı o mızrap aynı yorgun tereddütle yoklardı şehnâz’ı içten bir serzeniş gibi tatlı hayli yumuşak bazı bazı tellerinde geçmiş zamanların istiğnası nazı o mızrap aynı yorgun tereddütle yoklardı şehnâz’ı sinsi bir ısrarla uzamaz mı gün günden geceler karanlık fena bastırır ürkek bir yağmur çiseler artık ne eski ihtiras kalmış ne iyimser düşünceler uçurumlara açıldığından gönlündeki pencereler yoğun kötümserlik bulutları kuşatmış incesazı hayalindeki kadınlar ki ulaşamadığı kadınlardır ulaşamadığı her kadın belki bir mutluluk imkânıdır yoksa bu ulaştıklarıyla mutsuzluğundan mıdır heyhat sona ermiştir ömür son vapur kalkmaktadır çoğu hayal kırıklığı beyhude teselliler birazı
Sayfa 73 - İş Bankası Yay. 10.Baskı, Ocak 2012
"Ve Tanrı herkese yaptığı gibi kederlerinize teselliler gönderdi, öyle değil mi?"
Sayfa 680 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 1. CiltKitabı okudu
Doğmayacak Bir Güneş İçin
Benim de umutlarım vardı eskiden Güneşin doğmasını bekledim kaç yıl Nasıl hayaller içinde bilsen nasıl Acırım o zamanlara, geçip giden.. Beklediğim güneş doğmadı bir türlü Gitgide uzaklaştı benden ışıklar Ömür geçti sabah oluncaya kadar İçimde ümitler, teselliler öldü Bir gün baktım ki çevrem bütün karanlık Geceyi üstüme gömlek gibi giydim Ve çaresiz bu kadere boyun eğdim Her yerde, her mihnete alıştım artık Mutluluklar ve sevinçler benden uzak Biliyorum; o güneş hiç doğmayacak
Sayfa 364Kitabı okudu
Reklam
Denge
Daha çok aldırmazlığa da aptallığa da benzemeyen doğru bir dengede kalmalıyız; heyecanlı olalım, ama şaşkın olmayalım. Gözyaşlarımız aksın ama kuruyabilsin de. Kalbimizin derinliğinden çıksın ahımız ama bir sınırı da olsun.
Zira acılarını hissetmemek, insan olmamaktır; bu acılara dayanamamak ise bir erkek yüreğine sahip olmamak demektir.
Ömür herkes için farklıdır, ama hepimizin varacağı sınır aynıdır. Hepimizi ölüme mahkum eden yasayı tanımamaktan daha saçma ya da bu yasaya karşı baş kaldırmaktan daha düşüncesizce bir şey var mıdır?
Sadece, sonu gelmez umutları içinde, yaradılışın ne olduğunu çok sık unutan ve gideceği yeri ancak kesin olarak çağrıldığında hatırlayan insanın karakterini dile getirmek gerekir.
Acı ancak özgecil olduğu ölçüde bağışlanabilir; benci olursa tüm ahlaksal değerini kaybeder.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.