Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Doktorlar, insan adamlardır. Ölecek hastaların anasına, babasına çok hilm ve şefkatle muamele etmeye alışmışlardır. Ölüm yataklarının başında bile onlar için yalancı teselliler icat ederler. Hiç değilse kara haberi biraz daha mülayim kelimelerle söylerler. Onlar, çok iyi bilirler ki, ölmek üzere olan hastaların sahipleri de bir nevi hastalardır. Onlara da tatlılık ve şefkatle muamele etmek lazımdır.
Sayfa 134Kitabı okudu
Çavuşla birlikte karakola yeniden girdikten hemen sonra yaşadığım şok, felsefe ve dinin sıkıntılı durumlarda sunabileceği büyük teselliler üzerine düşünmeye sevk etti beni. Bu tür teselliler karanlık kuytuları aydınlatır ve alışılmadık zorluklara katlanma gücü verir.
Sayfa 105Kitabı okudu
Reklam
Kimi zaman içimde bütün öbür dünya “aracıları”na karşı öldüresiye bir nefret duygusu uyandığında duyulmamış, görülmemiş işkenceler yapmak istiyorum onlara. Bana, azizlerin arasında yaşasaydım hançer taşırdım dedirten bu inanç nedir? Melekler arasında bir Aziz Barthelemy gecesinin zevk vereceğini niçin itiraf etmeyeyim? Bütün bu kaçış fanatiklerini dillerinden asmak ve zambakların içine bırakmak isterdim. Her doğaüstü eğilimi daha doğmadan yok etmek gibi çok basit bir tedbiri alamamak söz konusu olabilir mi bizim için? Bu hastalıklı, dışarıdan gelen gölgeler ve ışıklar, teselliler ve aşkın arzular açlığını tetikleyen ve besleyen tüm cennet pisliklerini niçin kovamıyoruz?
Gitgide soğuyor bu sokaklar, meydanlar. Bu kentin her bir köşesi gitgide soğuyor. Bakışlara siniyor soğuk. Yüzyüze bakışmalardan üşüyoruz artık. herkes bir diğerinin bakışlarındaki serinlikten uzaklaşmaya çalışıyor. Bir parça huzur verecek teselliler yok artık. Duâ cümlelerini hatırlamıyor kent. Sokaklar ışıklandırılıyor, barlar, kafeler, alış-veriş merkezleri, bilboardlar, evler, heryer ama heryer ışıklandırılıyor, bakışlardaki üşüme yine de kaybolmuyor. İnsanların üşüyen ruhlarına ışık da teselli olmuyor. Kaçacak yeri yok kimsenin.
Sayfa 85 - Profil YayıncılıkKitabı okudu
Diyebilseydim
Anladım diyemem ki! Suçluyum Belki ben anlatamadım sana kendimi Tutuştum, yandım da yokluğunda her gece Yine gözyaşlarımla söndürdüm kalbimi Her gün her dakika seni özlerdim Bitmezdi kederim senin yanında bile Susardım, gözlerime baktığın zaman Mermer bir heykelin çaresizliğiyle Oysa neler düşünürdüm sen yokken Sana kavuşunca neler söylemek isterdim Dakikalar bir ışık hızıyla geçerdi Ayrılık başlayınca ben biterdim En kötüsü beni koyup gitmendi O öyle bir yalnızlıktı anlatılmaz Hep yarım kalmış heyecanlar hazlar içinde Biterdi bir kış, geçerdi bir yaz Ve nice yıllar kovalardı birbirini Gözlerimde gitgide büyürdü mesafeler Bütün teselliler uzaklarda kalırdı Bütün çiçekleriyle solardı bahçeler Ne olurdu saadetlerin en büyüğü İşte ellerimde al, diyebilseydim Anlardın, ve hiç gitmezdin, değil mi Bir gün duyduğum gibi kal diyebilseydim. Copyright © omfkskn.blogspot.com Sitesinden Alındı : omfkskn.blogspot.com/2016/12/diyebil...
Sayfa 1
Reklam
Küçük teselliler bile kırık gönüllerde büyük kuvvetler doğurur.
Sayfa 189Kitabı okudu
Ben alışılmamış bir insanım biliyorum Bir karanlıktır ben de pırıl pırıl zamanlar Mağrur kalbim her yerde asi ve yalnız Neyleyim umduğum gibi çıkmadı insanlar. Herkes bir şey aldı götürdü benden Dağıttım kaç yıl sevgilerimi cömertcesine Gözlerim bir vefa arar, arar da bulamaz Nicedir hasret kulaklarım bir dost sesine Bilirim, çoğu gün hüzünlüdür bakışlarım İçimde biri ağlar güldüğüm zaman bile Gömerken kalbime bütün arzularımı Yanarım yaşanmamış anıların özlemiyle Sevdiğim mahzun şarkılardır, hüzünlü resimler Garip akşamlarda yaşadığımı anlarım Çevremde kim varsa konuşur durmadan Ben hep bir heykel asaletiyle susarım. Gecenin bir yerinde teselliler biter de Dağıtır saçlarımı onun güzel elleri Kokusu rengi kalır ellerinin gecelerde Doğan gün uzaklardan getirir sevdiğimi
Yürekler Ordusu
Her telefonda, babası teselliler ediyor, bu günlerin geçeceğini, güzel günlerin yaklaştığını söyleyerek moral veriyordu. Oysa asıl teselliye ve desteğe ihtiyacı olan babasıydı. Ama bu "Yürekler Ordusu" tarifli adam, hem çocuklarını hem de onlarla beraber bütün arkadaşlarını desteklemeye yetiyordu.
Sayfa 171 - Bilgeoğuz YayınlarıKitabı okudu
Doktorlar insan adamlardır. Ölecek hastaların anasına, babasına hilm ve şefkatle muamele etmeye alışmışlardır. Ölüm yataklarının başında bile onlar için yalancı teselliler icat ederler. Hiç değilse kara haberi biraz daha mülayim kelimelerle söylerler. Onlar çok iyi bilirler ki ölmek üzere olan hastaların sahipleri de bir nevi hastalardır.
Sayfa 151 - İnkılâp KitabeviKitabı okudu
Reklam
Yalnızlığa çağrı
Yalnızlıkta bütün teselliler yalnızlıkta Hoşça kalın sokaklar, caddeler, insanlar İşte başımı aldım gidiyorum.
Sayfa 55 - Özgür yayınlarıKitabı okudu
İlk kez karşılaştığımız insanlarla derin bir sohbete girmek için sorduğumuz samimi sorular aslında bir aynaya bakıp da kendimize sorduğumuz sorulardır. Karşınızdaki insanın cevaplarında kendi kaderimize makul gerekçeler, kendi sızılarımıza teselliler ararız.
Sayfa 101 - Profil Yayıncılık, 1. Baskı: Ekim 2015, İstanbulKitabı okudu
Yalnızlığa çağrı
Yalnızlıktan bütün teselliler yalnızlıkta Hoşça kalın sokaklar, caddeler, insanlar İşte başımı aldım gidiyorum.
Sayfa 55 - Özgür yayKitabı okudu
"Yabanıl bir şey görmedim ki üzülsün kendisine Donmuş düşer de daldan bir kuş Bir kez bile üzülmemiştir kendisine" diyor Lawrence. Kendine acımakla kişi geçici teselliler bulabilir ,kurban rolüyle birlikte sorumluluklarını bir süreliğine göz onunden kaldırabilir ama hayatı sonuna dek özür ve mazeretlerle yaşamak mümkün değil.
Sayfa 60
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.