Gönül , kader adında
Bir tuzağa atılmış.
Gönül bir çok duygudan
Ve oddan yaratılmış.
Yasa neymiş , anlamaz ;
Tasa çeker , inlemez,
Gönül ferman dinlemez,
Çünkü aşka satılmış.
Gönül için acı ne ?
Her söz gider gücüne.
Gönüllerin içine
Biraz ağu katılmış.
Hava kapalı, yağmur yağdı yağacak, bulutların ışığı dokunuyor gözlerime, ne yaparsın, her şey olması gerektiği gibi: Üzüntülü ve ağır.
İstediğin kadar bana “Yaşamayı seviyorsun.” de. Bugün sevmiyorum.
- Bir keresinde günbatımını tam kırk dört kez izledim!
Biraz sonra ekledi:
- Biliyor musun? İnsan bu kadar üzgün olunca günbatımlarını seviyor.
- Şu kırk dört günbatımını izlediğinde, çok mu üzgündün? Ama küçük prens soruma karşılık vermedi.
"Bu sakin görünüşlü, gökçek yüzlü genç, gökten yere inmiş yeşil elbiseli bir melek gibi durdu minberde.
Minberden, camiyi dolduranlara, ‘konuşacak ne kaldı’, der gibi uzun uzun baktı.."