Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Okunması Gereken İslami 100 Fikir Kitabı
Çağ ve İlham-I-II-III-Sezai Karakoç İnsanlığın Dirilişi-Sezai Karakoç Diriliş Neslinin Amentüsü-Sezai Karakoç İslam'ın Dirilişi- Sezai Karakoç Bu Ülke-Cemil Meriç Mağaradakiler- Cemil Meriç Kültürden İrfana- Cemil Meriç İdeolocya Örgüsü- Necip Fazıl Kısakürek Batı Tefekkürü ve İslam Tasavvufu- Necip Fazıl Kısakürek Müslümanca Düşünme
Yanlışı ezberledik, ya doğruyu?
Boykot kültürü halkımızda gitgide yer edinmeye başlıyor ve yerli olana yönelim gün geçtikçe daha da arttıyor. Hâl böyleyken, insanlara sadece alınmaması gereken ürünler detaylı bir şekilde anlatılıp dengi olan yerli ürünlerimiz sadece genel adlarıyla bahsedilip geçiliyor. Madem boykot ediyoruz, boykotumuzu halis muhlise yakın yerli mallarımızın
Reklam
80 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
muhteşem bir kitap!
Bu kitap yorumunu Instagram'daki "alintilarlayasiyorum" profilimde de okuyabilirsiniz: instagram.com/p/CtjsvceNCBL Son zamanlarda okuduğum en iyi kitaplardan birinin incelemesine hoş geldiniz. Aklınıza bu kitapla ilgili gelebilecek ilk soru "palyatif" kelimesinin ne anlama geldiği olurdu sanırım. Latince
Palyatif Toplum
Palyatif ToplumByung-Chul Han · Metis Yayınları · 20241,900 okunma
AŞK kavramının ince tanımı....!
“ Aşka ömür biçilmez! Süre biçilen yerde ise aşk yoktur. Sorunuz karşı cinse duyulan sevginin yoğunlaşmış biçimi olarak aşkla sınırlı. Oysa aşk olgusu bunun üstünde bir varoluş, bir kültür meselesidir. Kısaca, hangi kültürü taşıyorsanız, o kültürün "aşk” olgusunu yaşarsınız... Bu halkın Ferhat ile Şirin'i, Leyla ile Mecnun'u, Mem u Zin'i vardır. Ve halkın yaşattığı bu destanlarda, bu kültürde aşkın ne süresi vardır ne de sonu. Bu, kadın ve erkeğin birbirini sevmesindeki niteliktir, düzeydir. Bu nitelik aşktır... Marks'ın dediği gibi; “burjuvazi gölgesini satamadığı ağacı keser”. Burjuvazinin dünyasında Ferhat ve Şirinlerin sevda ağaçları tüketim kültürünün balta darbelerine maruz kalır. Aşk bir varoluş biçimidir derken, aşkı karşı cinslerin ilişkisi anlamında daraltamayız. Aşk hali ya da aşıklık; hayata, halka, insanlara, doğaya, kavgaya ve bir insana… kısaca seni vareden her şeye insan olmanın erdemiyle yaklaşabilmektir. Bu hali kişiliğe dönüştürmüş onurlu bir insanın karşı cinsle sevgiye, güvene, paylaşmaya, sadakate ve sonsuzluğa dayalı kuracağı karşılıklı ilişki de elbette aşka tekabül eder. Bugün insanlarımızın kafasına aşkın ömrü şu kadar gündür, aydır, yıldır teranelerini sokanların hayatına bakın. Burjuvazinin allayıp pulladığı Televole ilişkilere bakın. Küçük-burjuva aydın, sanat takımının yaşadığı alçalmaya bakın. Bu kesimlerin hiçbiri gerçek aşkı, sevgiyi, bağlılığı, mutluluğu yaşamamıştır, bilmezler. Onlar aldatmayı yaşar, onu yazarlar, köpekleşirler ve bu matah bir şeymiş gibi köpekleşmelerine “aşk” adı"
288 syf.
9/10 puan verdi
·
14 günde okudu
Biraz spolier içeren bir inceleme olacak, şimdiden özür dilerim. Ama emin olun okuma zevkini azaltacak bir şey yok. Plastik çiçekler, plastik evler, plastik insanlar. Gösteri Peygamberi namı diğer Survivor, (İtiraf edeyim, yarışmayla ilgisi var mı diye çıkış tarihlerine baktım) okuduğum ikinci kitabı Chuck Palahnuik'in. Tıkanma gibi her şey
Gösteri Peygamberi
Gösteri PeygamberiChuck Palahniuk · Ayrıntı Yayınları · 20205,6bin okunma
Kitaplığa Göre Kişilik Analizi
Merhabalar, kitap okuyan biriyseniz ve yeni birisi ile tanışıyorsanız onun nasıl birisi olduğuna karar verebilmeniz için birkaç taktik vereceğim sizlere. Hazırsanız başlayalım :) Okumak yerine izlemeyi tercih edenler için: youtu.be/4zgUJrj74y8 Ona başta "Aa, kitap okuyor musun?" diye sorun. Cevabı "Hayır..."
Reklam
Milyonlarca kitap var fakat okutmamak ve okumamak için de her şey devrededir. Niçin? Çünkü tüketim-israf kültürü, şuurlu-düşünen adam istemez. Onun aradığı, taklit eden adamdır. Zindandaki kölenin "özgürüm" diye bağırması ne kadar ahmakçaysa, "bu tarz benim" diyerek ortalıkta salınan, orta malı psikolojisinde "taklit" özgünlük ve özgürlük kavramlarıyla perdelenir. Bundan dolayı, gazetelerde falancanın kıyafeti filancanın evi, daha bir başkasının ne yemek yediği sürekli gündem olur...
Muhafazakar orta sınıf nasıl delirdi
Birinciliği tüketim kültürüne verelim tabii ki. Parası çoğalan muhafazakar orta sınıfın “eee, şimdi ne yapıyoruz?” sorusuna şahane cevap verdi tüketim kültürü: “Beni takip et, ben yolu biliyorum.” Nargile kafelerden babyshower partilerine, instagram tesettürcülerinden çay romantizmine kadar bir dünya “garabet” tam bu boşluktan sızdı hayatımıza. Tıpkıbasım hatlarla, ederinden fazla ödenen tespihlerle, değersiz ebrularla devam etti yoluna. “Dolandı, kıvrıldı” falan derken Kâbe’nin önünde evlilik teklifleriyle, hayatı “romantik ve dini” bir şeymiş gibi kurgulayan “pempe dindarlar”la, “abdest suyunu şalımla kurulamak istiyorum” cümleleriyle, duvarlarında hat levhaları asılı çikolata kafelerle, moda haftalarıyla, romantik Bosna turlarıyla, ultra romantik Kudüs gezileriyle devam etti o yol. Çukurambar’da, Başakşehir’de falan başlayan o yaşam kültürü bugün Fatih’inden Üsküdar’ına, Çankırı’sından Samsun’una her yere sirayet etmiş; kendi tüketim kültürünü de, kendi yaşam formasyonunu da üretmiş bir “sosyal gerçeklik” olarak yoluna devam ediyor.
İsmail Kılıçarslan
İsmail Kılıçarslan
▪︎Bize bugüne kadar ne, neden telkin edilmiş, şimdi anladınız mı? ▪︎Faydasız ilimden Allah'a sığınmamız gerekirken, zamanı tüketen içi boş söylemlere, tartışmalara, popüler kültür kitaplarına boğdular bizi görüyor musunuz? Çok satanlar raflarında kaybolduk hepimiz... ▪︎Alışveriş yaparak rahatlamayı öğrettiler bize. Tüketim kültürü doldurdu içimizi, dışımızı. Kendi evimizde ıvır zıvırların misafiri olduk. ▪︎Keyfine bak, diye fısıldadılar mütemadiyen, nefsimize oynadılar. Rahata öyle alıştık ki, şükrün, kanaatin rahatına erişemedik... ▪︎Bizdeki bu tepkisizliğin, kutlama takıntısının başka izahı olamaz... IG= ozguguler
Kahvenin hikayesi: Vücudumuza etkileri neler, bizi nasıl uyandırıyor?
Kahve dünyanın dört bir yanında milyonlarca insanın günlük rutininin bir parçası. Farklı coğrafyalarda bu kadar çok kişinin vazgeçilmezi haline gelebilmiş az sayıda gıda vardır. 1500 yıldan uzun süredir tüketildiği düşünülen kahve, kimilerine göre 17. ve 18. yüzyıllarda Aydınlanma'nın önemli tetikleyicilerinden. Modern dünya düşünürlerinin
Reklam
Kaygı ve Üzüntü
Iletişimdeki bu hız, üzerinizde baskı yaratarak, sanki süregelen bir yarış varmış gibi sizi o hıza ayak uydurmaya zorluyor. Aynı zamanda da gereğinden fazla uyarıcıyla beyninize aşırı yükleme yapıyor. Doyumsuzluk yaratmaya dayanan tüketim kültürü, abartılı diliyle üzerinizde baskı kurarak size daha fazla şey satın aldırtmaya çalışıyor: Bu senin olmalı. Sürekli bir şeyleri kovaladığınızı ama hiçbir yere varamadığınızı hissediyorsunuz, bu da kaygı doğuruyor.
Sayfa 147 - Domingo yayınlarıKitabı okudu
136 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
GÜL YETİŞTİREN ADAM                RasimÖzdenören, elli yıllık sanat hayatında pek çok edebi türde eser verir; deneme, öykü, düşünce ve sanat yazıları, eleştiri gibi alanlarda kalem oynatır ancak öykücü olarak anılmayı tercih eder. Edebiyat ve sanat dünyasında tanınmasını sağlayan eserlerinden biri de bilinen tek romanı olan Gül
Gül Yetiştiren Adam
Gül Yetiştiren AdamRasim Özdenören · İz Yayıncılık · 202117,7bin okunma
352 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Cesur Yeni Dünya mı 1984 mü ?
"1984", totaliter bir rejimin hakim olduğu bir distopyada geçiyor. İktidarın mutlak kontrolü altında yaşayan insanlar, sürekli gözetim altındadır ve düşünceleri bile manipüle edilir. Gerçeklik, hükümetin istediği gibi değiştirilir ve bireylerin özgürlükleri tamamen yok edilmiştir. Bence bu durum, yazarın kendi zamanında gözlemlediği ve
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2019165,9bin okunma
175 syf.
8/10 puan verdi
·
16 saatte okudu
Sıra dışı bir hayal gücü ve muazzam bir zekanın ürünü olan romanlardan birisi 49 Numaralı Parçanın Nidası. Oedipa Maas adlı kadın karakterin bir gün bir mektup alarak, eski sevgilisinin öldüğünü ve tüm mirasını kendisine bıraktığını öğrenmesiyle başlıyor. Ardından, bu mirasın peşine düşen Oedipa, eski erkek arkadaşı Pierce Inverarity’nin kendisine
49 Numaralı Parçanın Nidası
49 Numaralı Parçanın NidasıThomas Pynchon · İthaki Yayınları · 2018230 okunma
Fikriniz dedir?
İsveç Neden Refah Seviyesi En Yüksek Ülkelerden Biridir? Neredeyse "refah" kelimesi duyulduğu anda akıllara gelen ilk imgelerden biri İsveç. Peki neden? Türk asıllı bir İsveç vatandaşı Ekşi Sözlük'te konuyu çok güzel tasvir etmiş: "İsveç, vatandaşı olduğum ülkedir. İsveç'te refah seviyesi yüksektir, ama bu sandığınız sebeblerden
1.239 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.