Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
_Sıradan sözcüğü neden bir küçümseme ya da bir hakaret ifadesidir? Neden sıradan olmayan sözcüğü, olağanüstü seçkin gibi takdir ifadelerini içinde barındırır? Neden sıradan olan her şey alçak ve bayağıdır? Sıradanlık, türün doğuştan sahip olduğu şey demektir. Onların kendilerine özgü alametifarikaları yoktur: Onlar tıpkı seri imalat mamulleri
Espriler - Otobiyografi
_Nükte’yi anlamak oldukça güç. _Nükte, benzemezin içindeki gizli benzerleri açığa çıkarma yeteneğidir. _Nükte, zeka ürünü olarak haz üretmeye yarayan bir etkinliktir. Esprilerin malzemesi, yasaklanmış arzulardır. _Bazı Nükte formülleri: Şaşırtma, aydınlatma, karşıtlıklar, anlamsızlıktaki anlam. _Kraeplin: Karşıt iki kavramın birleşimi ve
Reklam
ANILAR DÜŞLER DÜŞÜNCELER (CARL GUSTAV JUNG)
O zamanlar babamın söylediği her şeye karşı büyük bir kuşku uyanırdı içimde. Ne zaman Tanrı’nın inayetiyle ilgili vaazda bulunsa, kendi deneyimim aklıma geliyordu. Söyledikleri, bunları yalnızca dolaylı olarak dinlemiş ve pek de duyduklarına inanmamış birinin konuşması gibi cansız ve yüzeyseldi. Ona yardım etmek istiyordum ama bunu nasıl
Asıl mesele şu ki herkesin ağzındaki yemi geveliyorlar; hem de pek güzel, ahlaklı, hallerinden memnun halde yapıyorlar bunu. Eleştirileri bana İngilizlerin pazar yemeğini hatırlatıyor. Herkesin yediği naneler. Onlar sizin İngiliz edebiyatı profesörlerinizin sırtını kaşıyor, sizin profesörleriniz de onlarınkini. Kafalarının tası içinde tek bir
MACİDE İLE CAHİDE
HİKAYE SADALI ÖDÜL MÜYDÜ? CEZA MI? MACİDE İLE CAHİDE Aslında kimi zaman bu insanların yanımızda varolduğundan inanılmaz derecede rahatsızlık duysakta, bazı olguların aileden o çocuğa verilen ödül mü ? Yoksa cezamı? Olduğu fazlasıyla tartışılır. Bu hikayemizde aynısının tıpkısı olmak üzere geldiğim mahallede, en başta dediğim gibi hafızama
Öğle güneşi keskin, beyaz ışınlarını yayıyordu. Havada tek bulut yoktu, yaprak kımıldamıyordu. Her şey böyle dinlenirken, sadece gökyüzünde kızışan yuvarlağın ışığı yükseliyordu. Mail ıssızdı, yere karaağaçların ağır ve kımıltısız gölgesi inmişti. Duvarların kenarında bulunan çukurun dibinde yol bekçisi uyukluyordu. Kuşlar susmuştu. Dörtte üçü
Reklam
270 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
YAZIYOR YAZIYOR ÜLKENİN MAKUS TALİHİNİ YAZIYOR
PRANGA Biat, mutluluktur 21 Ocak 2021 Perşembe Fiyatı: 1 lira
100 Soruda Türk Basın Tarihi
100 Soruda Türk Basın TarihiHıfzı Topuz · Gerçek Yayınevi · 197316 okunma
Markopaşa · 3 Şubat 1947 · Sayı: 9 Markopaşa'nın bu sayısı ile kadroya Rıfat Ilgaz da katılmış olmalıdır. Ilgaz, Boğazlayan Ortaokulunda hastalanmış, 2 Ocak 1947'de İstanbul Validebağı Sanatoryumuna gelmişti. Kendi anlatımıyla Boğazlayan Ortaokulundaki görevine başladıktan (2 Kasım 0946'da atanmıştı) bir-iki ay sonra Markopaşa'ya katıldı
21 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.