Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Herkes en Nihayet kendisi kadar yalnızdır! -S-59
Düşünmeli değil mi, "Ne kadar tek başınasınız?" diye sorulmuyor da "Ne kadar yalnızsınız?" diye soruluyor. Acaba neden?!?!? Gustave Janouch Franz Kafka'ya bir vesileyle şöyle sorar: — [Gerçekten de] o kadar yalnız mısınız? Kafka başıyla tasdik eder. — Kaspar Hauser kadar mı? Kafka güler: — Onunkinden de beter... Ben [ancak] Franz Kafka kadar yalnızım! (G. Janouch, Gespräche mit Kafka, s. 41, Frankfurt, 1961) Kimse başkası kadar yalnız olamaz, aksine herkes en nihayet kendisi kadar yalnızdır. Çünkü —unutmamalı ki— tek başınalığı başkaları (ağyar), yalnızlığı ise sadece kişinin kendisi (yâr) farkeder. Uzun söze ne hacet, sen 'sen' kadar yalnızsın, ben 'ben' kadar!.. Şayet 'O'nun ahlâkıyla ahlâklanabilseydik, belki ancak o zaman 'O'nun kadar yalnız olabilirdik; zira 'O' da 'O' kadar yalnız!
Cenab-ı Aşka Dair Dücane Cündioğlu KAKNÜS YAYINLARI
Unutmak...
Bedenin çöktüğünü, dostların öldüğünü, herkesin sizi unuttuğunu, sonun yalnızlık olduğunu unutmamak gerek. Bu yaşlıların da bir vakitler genç olduğunu, bir ömürlük zamanın gülünç olduğunu, bir gün yirmi yaşında, ertesi gün seksen yaşında olunduğunu da unutmamalı.
Sayfa 114 - kırmızı kediKitabı okuyor
Reklam
George Eliot
“Etkileme gücümüze saygı duymalıyız. Başkalarının hayatımızı ne kadar etkilediğini biliyoruz, o zaman bizim de başkaları üzerinde etkimiz olacağını unutmamalı.”
İnsan mektup yazan hayvandır. Bunu hiçbir zaman unutmamalı. İnsan hayvandır...
Sayfa 155Kitabı okudu
Yağan, durmaksızın yağan bir yağmur altındayız. Bir elimiz öbür elimizle tokalaşıyor, sakallarımız uzamış, bir ayağımız öbür ayağımızın üzerinde. Evlerde bizi hep bu durumda buluyorlar. Kitapların ceketlerimize sinen tütsülerini de unutmamalı. Adın ne, nerde doğdun, baban kim, nedir suçun? Öyle çok suç sıralıyor ve bunu öyle büyük bir ustalıkla bütün enlemlere boylamlara sıçratıyoruz ki, soranlar şaşırıyor. Bu dünyada olan biten her şeyin suçlusu olmak, biricik suçsuzluğumuz bizim.
Sevgili erkekler, ne kadar yakışıklı ve havalı olursanız olun şunu kabul etmek durumundayız, "Bir ilişkiyi kadın başlatır ve kadın bitirir" lütfen artık bu konuda bir tartışma ortamı olmasın. Kadınlar ve erkekler olarak birbirimizi kırmayalım artık. Lakin sevgili kadınlar da şunu unutmamalı ki "Her zaman başlatan ve bitiren aynı kadın olmayabilir".
Sayfa 65
Reklam
Zira insan, nihayetinde ne olursa olsun geldiği yeri unutmamalı.
Sayfa 26 - Elma YayıneviKitabı okuyor
Tutucu değilim ve fakat değişim, çağın gereği olarak peşinden koşturduğumuz bir serüven oldu artık; sanki her şey değişmek zorundaymış gibi bir telaşın içindeyiz gibime geliyor. Değişime uğramayıp yüzyıllarca duragelen şeylerin de büyük değerler olduğunu unutmamalı, her şey değişmek zorunda değil. Benim çocukluğumdan bu yana İstanbul çok değişti. Daha mı güzel oldu yani?
En Son İsrail'e Sıra Gelecek
Türkiye artık işin farkında! Ve her meselesini insanlığın gözü önünde ve onlarla birlikte çözmeyi sürdürmeli. Batı'nın bütün cephesiyle aleyhimizde olduğunu bilerek ve yine de şeffaf davranarak işlerini sürdürmeli. Müttefik sandıklarımızın, saklı düşmanlarımız olduğu gerçeğini hiç unutmamalı. Mademki Türkiye'nin maksadı gerçek bir barış ortamı tesis etmektir, dikkatli hareket etmeli. Türkiye'nin bölgede barış ortamını sağlama planları içinde elbette İsrail de vardır ve ol- malıdır. Türk halkı İsrail'e değil, Siyonist zalime karşıdır. Bölge de bütün zulümler bu halk adına işlendiğinden faturaların ona çıkması da doğaldır. İsrail, sürekli Türkiye'nin dostane ve barışçı duruşunu bozmaya çalışıyor. Doğal olarak da bir gün muhatabının patlayacağını bilmesi lazım! Nitekim Yeremya, kuzeyden gelecek 'kırgın'ı (yok edici yıkımı) izah ederken, "Asur kralı" ve "öfkeli aslan" tabirini kullanıyor. Bu her iki işaret de Anadolu'ya bakıyor. Kabalacı Siyonistler bunu iyi biliyorlar
Sayfa 386 - Hayat YayınlarıKitabı okudu
Tutucu değilim ve fakat değişim, çağın gereği olarak peşinden koşturduğumuz bir serüven oldu artık; sanki her şey değişmek zorundaymış gibi bir telaşın içindeyiz gibime geliyor. Değişime uğramayıp yüzyıllarca duragelen şeylerin de büyük değerler olduğunu unutmamalı, her şey değişmek zorunda değil.
Sayfa 67 - Bilgi Yayınevi - 22. basımKitabı okuyor
Reklam
Noah'ın Tufanı
"Hırs ve ihtirasın kısır döngüsünde sürekli büyümeye çalışanlar unutmamalı... Büyümek için büyümek bir kanser hücresinin ideolojisidir." - Edwin Austin Abbey
Sayfa 395
Yargıçlar , görevlerinin hak dağıtmak değil de hakkı söylemek olduğunu unutmamalı; yasa yapmakla değil yasaları yorumlamakla uğraşmalıdır.
Sayfa 2 - İş Bankası Kültür Yayınları III.BasımKitabı okudu
ÖLÜ MÜ DENİR-2
“Kimse hüzünlü olmasın Sırası değil hüznünün daha Bir gün bir şehrin alanında Bir mermer yığının gözlerine Omuzlarına düşerse bir çınar yaprağı Hüzünlensin yaşayanlar o zaman Sırası değil hüznün daha. Öylesine sıkılmış ki yumrukları İyice sikilsin diye yumruklar Saklansın diye bir armağan gibi bu katılık Öylesine sıkılmış ki yumrukları Kimse hüzünlü olmasın Kimse hüzünlü olmasın diye Sırası değil hüznün daha Unutulsun bu gövdeye duyulan hasret Unutulsun bu alışılmış duyarlılık O sade, o kadar kalabalık ki Unutulmamaya değer onların insan gövdeleri Ve unutmamalı mutlaka Dolsunlar diye yüreklere Dolsunlar damarlara. Ölü mü denir Ölü mü denir şimdi onlara.”
Sayfa 57
"Belki ben eski kafalıyım ama insanın dengi olan biriyle evlenmesi gerektiğine inanıyorum.Değişik şekilde yetiştirilmiş insanların evlilikleri mutlu olmuyor. -Bende aynı fikirdeyim.Dediğin gibi yüzde doksan dokuz böyle oluyor.Ama tabi yüzüncüyü de unutmamalı!"
Bu hale düşecek kadar ezildikten sonra, artık görünüşün ne önemi var? Görülmek bu kadar rezilce bir şeyse, görmek istemek de en az o kadar rezilce ... Görmek ve görülme­yi birbirinden ayrı şeylermiş gibi düşünmeye gerek yok ... Biraz fark­lı bir yol olsa da, benim kaybolabilmem için gerekli küçük bir tören olarak düşünmem yeter ... Üstelik, karşılığında elde edeceğim şeyin büyüklüğünü de unutmamalı ... Özgürce üzerinde dolaşabileceğim, yukarıdaki yer yüzü!
Sayfa 179Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.