Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
176 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
"İçim her gün öl­dürmelerle dolu benim ... "
Merhaba Dostlar.
Osman Şahin
Osman Şahin
etkinliğinin okuduğum ikinci kitabı ile sizlerleyim. Ama okuduklarımı size nasıl anlatacağım bilmiyorum. Nolacak canım yaz bir şeyler olsun bitsin dediğinizi duyar gibiyim. Ama öyle değil maalesef. Ne demek istediğimi ancak okuyanlar bilir. Etkinliğe başladığım ilk gün 3 kitabın okuma oranlarına bakmıştım.
Kolları Bağlı Doğan
Kolları Bağlı Doğan
Kolları Bağlı Doğan
Kolları Bağlı DoğanOsman Şahin · Can Yayınları · 2010141 okunma
375 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
" Batıda hayaller gerçekleştirmek için kurulur, doğuda gerçeklerden kaçmak için. " İvan Gonçarov Uluslar arası çoksatar listesine girmiş ve 8 milyonu aşkın kişi tarafından okunmuş olan Uçurtma Avcısı, hem 2006 hem de 2007'de Penguin/Orange Readers's Group Ödülü'nü kazandı. Uçurtma Avcısı, zengin
Uçurtma Avcısı
Uçurtma AvcısıKhaled Hosseini · Everest Yayınları · 2021164,6bin okunma
Reklam
Gece uykumuz kaçtığında tavanı izleyecek kimsemiz yok
verdiğin her kederin yüreğimde yeri var hangi kitabı açtıysam seni okudum yıllardır hangi aynaya baktıysam seni gördüm gel desen gelemem git desen gidemem öl desen kanım akmaz anladım artık seni sevmek yüce bir şey anladım seni sevmek tanrı'ya yaklaşmak gibi insanlar içinde bir sana inandım bir seni sevdim kendimden başka uykularımın
everest yayınları, pdfKitabı yarım bıraktı
Anlatabileceğim hiç bir şey yok hayatımda. Hissettiklerimin, sizin bahsettiğiniz şeylerden farklı olmaları onları sizin duyabileceğiniz ilginç şeyler yapmıyor. Adına tecrübe denilen bir çok deneyimim oldu. Her defasında sonuç büyük bir anlamsızlık. Değer verdiğiniz tüm eşyalar bana ağırlıktan başka bir şey hissettirmiyor. Büyük bir çabayla, olmadığınız insanların hayatlarını yaşamaya çalışmanızdan iğreniyorum. Gösterişli değil bendeki hayat. Basit ve sıradan. Kişilik bir anlam ifade etmiyor modern zamanlarda. Gördüğüm herkes neredeyse aynı şeyleri anlatıyor ve aynı saçma kaygıları dillendiriyor. Ömürlerini bir eşyaya sahip olmak için heba ediyorlar. Bir saatin dönüşünü takip ederek geçirilen mahkumiyetler. Biyolojik hiç bir düzen kalmadı ne hayatın içinde ne de bedenlerimizde. Acıkınca değil saati geldi diye yeniyor yemekler. Uykumuz geldiğinde değil uyumamız gereken saatte yatağa giriliyor. Uyanmadan kalkıyoruz yataktan. Nasıl anlamlı olsun böyle bir hayat. Bir evin, barınma gereksinimini giderdiği bir çağda yaşamıyoruz. Bir eşyanın yeterliliği hiç bir zaman yeterli olmuyor. Daha iyisini tüketmek daha iyi bir yaşam zannediliyor. Eşyaları üretenlerin bizlere ilk sattığı ona olan sahte ihtiyaç duygusu. Artık insanların ağızları değil, eşyalarının markası konuşuyor. Saygı bireye değil, onun sahip olduğu eşyalara veriliyor. Açlığımız hiç bir zaman dinmeyecek.
Ölüm Üzerine
Ama artık uykumuz kaçtı ve düş dağıldı. Üstelik artık şafakta yok...
Reklam
90 syf.
8/10 puan verdi
·
12 saatte okudu
Uykumuz kaçarsa ne yaparız? Bu soruya normalde fark etmediğimiz saatin tıkırtısı, ağaçların hışırtısı, komşuların konuşma sesleri, horlama sesleri, su borularındaki suyun akış sesi... Bir kadın düşünün ki 17 gündür uyumamış ve dinçliği yerinde herhangi bir yorgunluk belirtisi yok. Kitap uyuyamayan birisinin günlük yaşamındaki sıradan olaylara yer vermekte fakat farkı bu sürenin 2 haftayı geçtiğini gösteriyor. Uyku üzerine yazılmış farklı bir eser. Kitapta "Anna Karenina" kitabına sıklıkla yer verilmiş ve uykusuzluğun iyi tarafı olan sınırsız kitap okumanın zevkine varmış. Çoğu Zaman okumaya başladığım sevdiğim kitapları elimden düşürmemek için keşke uykum gelmese dediğim olmuştur. Geçen aylarda günlük 3-5 saatlik uykuyla 1 aya yakın zaman geçirdim faydalı oldu benim için. Vücudun dinlenme mekanizması olan uykularımız kaçmaz umarım :) Herkese iyi okumalar dilerim.
Uyku
UykuHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20153,105 okunma
KİTAP OKURKEN NEDEN UYKUMUZ GELİR?
Beynin yakıtı glikozdur. İnsan bedeni glikozu depolamaz, ihtiyaç hâlinde üretir. Bu üretim işlemi yaklaşık 20 dk sürer. (3-4 saat yetecek kadar) Kitap okurken, cânım beyin kıvrımlarımız, gözlerimizin gördüğü harfleri mikrosaniyeler içinde deşifre edip görme merkezine iletir. Harflerin her biri orada hece, kök, sözcük, cümle ve paragraflara dönüştürülür. Beyin tüm bunları yaparken bir yandan da işimizi kolaylaştırmak adına okuduklarını gözümüzde canlandırmaya çabalar. Yine metnin kalanıyla ilgili olasılık hesaplamalarına gider, bazen duygularla bazen geçmiş kayıtlarla bağ kurar, vesaire... Her ne kadar kitap okurken fiziksel durağanlık içinde olsak da tüm bu analitik işlemler zinciri esnasında çok fazla ve çok hızlı çalışan beynimiz, yüksek oranda efor sarf eder. Var olan glikoz kırıntıları, kitap okumaya başladıktan sonra max.5 dk. içinde tükenir. Dolayısıyla organizmada şiddetli bir şekilde glikoz ihtiyacı hasıl olur; minnak beyin hücrelerimizi bir telaş alır. "Glikoz da glikoooz!!!" diye ortalikta 3,5 atarlar. Beyin bu ihbarı alınca derhal ön panele 👀 güvenlik şeridi çeker, işi yavaşlatır. (Uykumuzun geldiğini zannettiğimiz andır. 😴💤 ) Zira o an zihnin öncelikli işlevi kitap okumak değil, okuduğunu yorumlayabilecek glikozu üretmek olmuştur. Hemen kalkıp 1 kaşık 🍇 pekmezi veya hurma, kuru incir, kayısı kurusu vb. yer ve birkaç adım atarsanız glikoz deponuz 20 dk.dan daha hızla dolmaya başlar, dolunca da geçici uyku hâli yok olur, 🤓 gibi bakarsınız. Not : Uykusuna yenik düştüğü için kitap okuyamayan birey yoktur; beyninin glikoz üretimini beklemeyen/desteklemeyen birey vardır. 😉😉
Yine de Gülümseyerek
Ne sağnaklar görmüşüz, yarılan gökyüzünden alnımız yıldırımlarla ağmış, ne rüzgarlar çınlamış bağrımızda, coşkusundan kırılmış kaburgamız, dişlenip kayaları ne ateşler yakmışız, aşmışız ne zifir uçurumlar, yine de ürkütmeden öpmüşüz bir ceylanı gözlerinin yaşından incitmeden tutmuşuz ağzımızda yorulan kelebeği; şimdi asmalardan korukların tadı
Uykumuz yok amma perişan değiliz çok şükür :))
İnsanIardan ümit ve uykuyu aIın, onu dünyanın en bahtsız ve en perişan insanı haIine getirmiş oIursunuz. ImmanueI Kant
Reklam
peki Günseli bırakıyorum hepsini bütün bu karışıklıktan çıkıyorum istifa ediyorum kutu gibi bir eve yerleşiyoruz seninle kendi yağımızla kavruluyoruz tencerenin dibini tutmadan pişiyoruz kendi zevkimize göre döşüyoruz her tarafı tavana kadar aplikler dört bir yanı sarıyor tavandan sarkan lamba tam yemek masasının üstüne isabet ediyor kendi
Sayfa 476 - İletişim Yayınları, 42. baskıKitabı okudu
Ama artık uykumuz kaçtı ve düş dağıldı. Üstelik artık şafak da yok.
Sayfa 152Kitabı okudu
#ziyanı yok#
şimdi usulcacık ürpersek, kara gece uykumuz kaçacak kadar delik üstümüz çimensiz tepeler gibi bereketsiz, örtüsüz, serin; ziyanı yok, nasıl olsa gönlümüzün çayırları ipekten, bakışımız lekesiz.
Uykumuz yok aslında, Bitkinliğimiz, yorgun yüreklerimizin altında kalan sıska bedenlerin fragmanı. Aslında uykumuz yok, Biraz uzaklaşmak ve biraz huzur istiyor ruhumuz, Belki ruhumuzu uzaklaştırmak için uyuyordu bedenimiz, Yada bedenimizi taşımaktan bıkan ruhumuzun kısa sigara molalarıydı uykumuz.
Can Nizam
Can Nizam
Uykumuz hep var ama şimdi yok ... çok garip
190 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.