Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
8. Hikaye Tamamlama Etkinliği
Hikayemiz bu ileti altından yürütülecektir. Katılımcı sırası ve yorumlar için: #11646309
NigRa
NigRa
Saat gece yarısını çoktan geçmiş "yarım" diye belirtilen 12.30'u göstermekteydi. Akreple yelkovan iki ayrı uçtaydı, kavuşamayan iki aşık gibi diye düşündü. Sonra aklı yine yarım kavramına kaydı. 24'ün yarısı 12
insan, tabiatın içinde bulunan, ama tabiattan daha üstün değerlere sahip olan bir varlıktır. bu değerler bir taraftan insanın tabiatta yalnız olmasına, garip ve sürgün olmasına yol açarken, diğer taraftan onu tabiatta garip, gurbette, sürgün, yalnız maddi tabiatla uyumsuz kılan aynı değerler, insanın tabiata egemen olmasına sebep olmuyor. o halde insan tabiata doğal olmayan hakim bir varlıktır. tersine, doğal olan bütün diğer varlıklara tabiat egemendir. ibrahimi ve islami kültürde var olan özgül ıstılahlara sahip net bir tanımda, ''insan, tanrı'nın halifesidir.'' tanrı'nın tabiattaki bu halifesinin çok büyük bir manası vardır. o kadar manası vardır ki nietzsche'nin kendi nihilizminde söylediği şey, din karşıtı ve tanrı karşıtı olmakla birlikte ibrahimi kültürde insan hakkında algılanan şeye de oldukça yakındır. o şunu söylemek istiyor: ''tanrı tabiatı yarattığı ve tabiat ve tabiatın idaresine iradesini koyduğu zaman, varoluş alemine her gün yeni bir icat ve yeni bir yaratış sundu ve nihayet insanı yarattı. ondan sonra artık yeni yaratış işini bu yeni meydana getirmeye bırakır.'' tabii ki islami ve ibrahimi kültür bu şekilde ifade etmiyor, ama insanın varlık içinde tanrı'nın halifesi olması, tanrı'nın sıfatlarına sahip olmasıdır. bu sıfatlar da hassaten insanın sahip olduğu sıfatlardır, tabiatın değil. tanrı, sıfatlar bakımından zihnimizde üç boyutta ve üç somut karakterde tezhür ediyor.
Sayfa 159
Reklam
Trobadour ve Trovere'ler
"12. ve 13.yy.da fransa’da yaşamış lirik şairler ve şair müzisyenlerin genel isimleri. bu şair ve müzisyenler almanyada minnesanger ve meistersanger, fransa’da jongleur ve menestrel gibi adlar da alırlar. troubadourlar fransa’nın güneyinde yaşamış ve provencal dilinde (langue d’oc) eserler yaratmışlardır. trovereler ise fransa’nın kuzeyinde
160 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Albert Camus’nün Sisifos Söyleni adlı kitabı, “Uyumsuz Bir Uslamlama”, “Uyumsuz İnsan”, “Uyumsuz Yaratım” ve “Sisifos Söyleni” başlıklı felsefi denemelerden oluşuyor. Camus bu kitabında, bilhassa kitaba ismini veren "Sisifos Söyleni" başlıklı denemeyle varoluşçu felsefeye bakış açısını da ortaya koyuyor. Tanrıların, hep yeniden aşağıya
Sisifos Söyleni
Sisifos SöyleniAlbert Camus · Can Yayınları · 20158,4bin okunma
Koyunlar ikiye ayrılır: İtaat edenler ve isyan edenler. Bu iki tür, birbirlerinden farklı görünse de, düşünce ve davranışlarını tek bir merkeze/otoriteye/ideolojiye/inanca/hocaya odaklarından dolayı koyundurlar. Biri merkezin ritmine uyarak dans ederken, diğeri merkezin ritmiyle uyumsuz olarak dans eder. Sonuçta ikisi de merkezle dans eder.
Her iki ebeveyn tarafından çocuğa aktarılan bütün nitelikler tek bir varlıkta, yaşar, toplanır ve birleşir. Aksine eğer bir erkek ve bir kadının karşılıklı, sürekli ve kararlı olarak birbirlerinden hoşlanmaz ise bu durum, onların meydana getirecekleri çocuğun, kötü bir biçimde meydana gelmiş, uyumsuz ve mutsuz bir varlık olacağının tüm dünyaya duyurulmasıdır.
Reklam
V’eda Gerçekliğin içinde veya hayalimde bile değilken neredeyim ben? Ne aradığıma dair herhangi bir fikrim yok. Belki de böylesi iyidir derken o kadar uzaklara düşüyorum ki kendimi labirentin en başında buluyorum. İşte öylesine uzak yaşadığım duruma, öylesine uzak şeylere karşı bir ilgi uyanıyor içimde. Dikkatlice sokulup kulak kabartıyorum. Koyu
Çünkü bütün o bireysel belirlenmişliğiyle bu gelecek kuşak, onca itiş kakışın, onca çabanın aracılığıyla varolmaya doğru bastıran şeydir. Hatta bu kuşak, cinsel dürtünün tatminine yönelik daha aşk/sevgi denen o, titiz ve özenle belirlenmiş, inatçı, ısrarlı seçme ve ayıklama sırasında harekete geçer. İki sevenin birbirine gittikçe artan eğilimleri bile, bunların meydana getirebilecekleri ve getirmeyi arzu ettikleri bu yeni bireyin yaşama isteğidir (iradesidir); hatta daha onların özlem dolu bakışlarının buluşması esnasında bile bu bireyin yeni hayatı uyanır ve ahenkli, bileşimi iyi oluşturulmuş gelecekteki bir birey olarak varlığını duyurur. Sevenler gerçek bir birleşme ve kaynaşma yoluyla bundan böyle sadece bu tek varlık olarak yaşamayı sürdürmek için tek bir varlık olmanın özlemini duyarlar ve bu özlem, sonunda, içinde her ikisinin de kalıtımsal özelliklerinin kaynaştığı ve birleştiği o tek varlıkta yaşama devam etmeleriyle gerçekleşir. Bunun tersine, bir erkek ile bir kız arasındaki karşılıklı, kararlı ve değişmez inatçı isteksizlik, antipati, nefret ve soğukluk; bunların birlikte meydana getirebilecekleri şeyin, arızalı, fizyolojik yapısı kötü organize olmuş, kendi içinde uyumsuz, mutsuz bir varlıktan öte bir şey olamayacağının göstergesidir. Bu nedenle, Calderon’un o korkunç Semiramis’i hem Hava’nın kızı diye adlandırmasında hem de onu, kocanın öldürülmesinin ardından gelen tecavüzün kızı olarak tanıtmasında derin bir anlam yatmaktadır.
Sayfa 19 - Epub
...Sevenler gerçek bir birleşme ve kaynaşma yoluyla bundan böyle sadece bu tek varlık olarak yaşamayı sürdürmek için tek bir varlık olmanın özlemini duyarlar ve bu özlem, sonunda, içinde her ikisinin de kalıtımsal özelliklerinin kaynaştığı ve birleştiği o tek varlıkta yaşama devam etmeleriyle gerçekleşir. Bunun tersine, bir erkek ile bir kız arasındaki karşılıklı, kararlı ve değişmez inatçı isteksizlik, antipati, nefret ve soğukluk; bunların birlikte meydana getirebilecekleri şeyin, arızalı, fizyolojik yapısı kötü organize olmuş, kendi içinde uyumsuz, mutsuz bir varlıktan öte bir şey olamayacağın göstergesidir.
Sayfa 30 - NilüferKitabı okudu
Eğer bir erkek ve bir kadının karşılıklı, sürekli ve kararlı olarak birbirlerinden hoşlanmaz ise bu durum, onların meydana getirecekleri çocuğun, kötü bir biçimde meydana gelmiş, uyumsuz ve mutsuz bir varlık olacağının tüm dünyaya duyurulmasıdır.
Reklam
Sevgililer gerçek bir birleşmenin ve yeni bir varlığı vücuda getirmenin özlemini duyarlar hayatlarının geri kalan kısmını bu şekilde geçirmeyi arzu ederler ve bu arzu da meydana getirdikleri çocuğun benliğinde karşılık bulur. Her iki ebeveyn tarafından çocuğa aktarılan bütün nitelikler tek bir varlıkta, yaşar, toplanır ve birleşir. Aksine eğer bir erkek ve bir kadının karşılıklı, sürekli ve kararlı olarak birbirlerinden hoşlanmaz ise bu durum, onların meydana getirecekleri çocuğun, kötü bir biçimde meydana gelmiş, uyumsuz ve mutsuz bir varlık olacağının tüm dünyaya duyurulmasıdır.
99 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Konuşurken daldan dala atlayan, bu sırada bizi nefes nefese bırakan, sayfaların derinliklerine saklanmış gizlerin açığa çıkartılmasını bekleyen, bunları her okuyuşta azar azar gösteren, bazı eleştirmenlerin yorumlanmasını zor bulduğu, her şeye rağmen yazarın parlak zekasını yazısından hiç eksik etmediği bir kitap. ‘’İnsanlar sizin
Düşüş
DüşüşAlbert Camus · Can Yayınları · 201915,1bin okunma
160 syf.
9/10 puan verdi
·
11 saatte okudu
——————————————————————— İL HALK KÜTÜPHANESİNDEN DİZİSİ - 5 ——————————————————————— En çok merak ettiğim şey, böyle bir kitaba inceleme yazmaya nasıl başlanılır acaba?. Tek bir fikrim yok.. Standart bir kitap olsa, belki daha kolay olurdu.. Galiba, kitapta en çok kullanılan terim ile başlayayım ben de.. Kitabın çevirmeni Tahsin Yücel
Sisifos Söyleni
Sisifos SöyleniAlbert Camus · Can Yayınları · 20158,4bin okunma
181 syf.
9/10 puan verdi
"Ben içimde bir tuhafım, dışımda hep insanım" Kitapta var olan akışı, kendi cümlelerimle yorumlamaya çalıştım. Spoiler içerebilir. 2018 yılında kaybettiğimiz, Engin Geçtan Türk psikiyatri profesörü, psikoterapist ve yazar. "İnsan Olmak" insan'ı, psikolojinin uygulama alanlarından 'gelişim psikolojisiyle' var olma
İnsan Olmak
İnsan OlmakEngin Geçtan · Metis Yayınları · 201922,9bin okunma
208 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.