“Güzel sohbet ediyor desinler diye uzun uzun konuşanlar, sözünü beğendirmek için avurdunu şişire şişire laf edenler ve bilgiçlik taslamak için lugat paralayanlar en sevmediğim ve kıyâmet günü bana en uzak mesâfede bulunacak kimselerdir.”
düşünün ki en yakın arkadaşınızın babası sizi taciz ediyor ama arkadaşınız babasina aşırı bağlı ve baya baya seviyor bağlı uzak durmaya çalışıyorsunuz ama bir sekilde mutlaka yan yana gelmiş bulunuyorsunuz ve yine istemediğiniz halde dokunuyo ne yaparsınız?
İyi ki kitaplar var ve iyi ki onlara sığınabilliyoruz. Yoksa Allah muhafaza bu kadar kötü, nankör, vefasız insanların olduğu bir dünya çekilebilir miydi? Şimdi diyeceksiniz ki bu kıza noldu? Efkarlıyım dostlar en az sizin kadar.. Geçer elbet..Kalple görmeyi de geçtim hatta küçük prensten bile nefret ettim bugün. Hâlâ görebiliyorken rafınızdaki bütün kitapları bitirin e mi? Yani kör olmadan şu beyin damarları retinayı engellemeden okuyun. İnsanlar mı, aman ha uzak durun. Vallahi bi tane tanımadım iyi diyeyim. Herkes yalancı.Tek bir isim veremem size şu mükemmeldir diye. Sosyal medyayı kapadım ki güzel bir sayfam vardı. Kendi şiirlerimi yazardım aman onlar da saçmaymış be canlar. Bugün varız yarın hakketten yokuz. Demem o ki güzel iz bırakın. Güzel anılın. Güzel iz bırakın. Gerisi yalan. Mutlu kalın. 🙏
O değilde iki hafta sonra üniversite dersleri bitecek ve final haftası başlayacak.
Çok garip bir duygu ya
5 yıllık arkadaşlardan ayrılmak
Artık derslere girmemek
Hocalardan uzak kalmak
Tam alıştığımız bir ortamdan ayrılmak.
Ne bileyim ya, garip bir hisse kapıldım😔
Cidden zor.
Ülkemiz büyük bir oyun yeridir. Her sabah uyanınca, biraz isteksiz de olsak, hepimiz sahnenin bir yerinde, bizi çevreleyen büyük ve uzak dünyanın sevimli bir benzerini kurmak için toplanırız. Küçük topluluklar olarak, birbirimizden bağımsız davranarak ve birbirimizi seyrederek günlük oyunlarımıza başlarız.
Dostoyevski "İnsanlara olan saygımı korumak için onlardan uzak durmaya çalışıyorum." derken çok haklıydı. Charles Bukowski'de eklemiş; "Bazen kendine gelmen için başkalarından gitmen gerekir." Uzaklaşmak, özgürlüktür...
Gerdanında salınan bir kolyenin ucuymuşum da tenini incittiğim için beni sonsuza kadar mücevher kutusuna sürgüne göndermişsin gibi bir his senden uzak olmak.
Gayet aklı başında görünüyor, insanlarla konuşuyordu; her şeyi ötekilerin yaptığı
gibi yapıyordu, ama içinde iğrenç bir boşluk vardı. Artık hiçbir kaygı duymuyordu, hiçbir arzu...