Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
112 syf.
7/10 puan verdi
·
20 saatte okudu
Bir serüven daha biter. Yazarın okuduğum ikinci kitabı İlk okuduğum Ermiş kitabına göre bu biraz daha Şiirsel bir kitaptı Bir Gözyaşı ve Bir Tebessüm . Halil Cibran'nın kalemi hayata dair öğretilerle dolu. Bu kitapta da altını çizeceğiniz ve sizi düşünmeye sevkeden satırlar çok idi.Halil Cibran bu kitabında da Varlık evi ,Suçlu ,Bir Ozanın Ölümü Onun Yaşamıdır,İki çocuk, Sevinç ve Gözyaşı ,Hayal ,İki Dilek, Dün ve Bügün,Ölümün Güzelliği,Bir Ozanın Sesi ,vee Sonuç .Gibi başlıklar altında kısa öyküler ,hikayeler ,Şiirler den oluşuyor. İçeriğinde hayata dair herşeyi şiirsel ve soru cevap şeklinde sunmuş kitabında.Okunması gereken bir eser.Merak eden varsa alıp okusun.Keyifle okuyun.
Bir Gözyaşı ve Bir Tebessüm
Bir Gözyaşı ve Bir TebessümHalil Cibran · Avrupa Yakası Yayınları · 20132,595 okunma
Yusuf, Roxy'yi kendi kimliğini ve bedenini tamamlayan bir varlık olarak görüyordu. Onu kimseyle kıyaslayamazdı. Daha mı güzel, daha mı çirkin, daha mı hırçın; bu soruların hiçbir anlamı yoktu. İnsanın kendini başkalarıyla kıyaslaması gibiydi. Ne yaparsan yap, sen sensindir ve o ten içinde yaşarsın. Bunun tartışması olmaz. Roxy Yusuf'tu, Yusuf da Roxy'ydi.
Sayfa 215Kitabı okudu
Reklam
8. Hikaye Tamamlama Etkinliği
Hikayemiz bu ileti altından yürütülecektir. Katılımcı sırası ve yorumlar için: #11646309
NigRa
NigRa
Saat gece yarısını çoktan geçmiş "yarım" diye belirtilen 12.30'u göstermekteydi. Akreple yelkovan iki ayrı uçtaydı, kavuşamayan iki aşık gibi diye düşündü. Sonra aklı yine yarım kavramına kaydı. 24'ün yarısı 12
Sen, sen olarak yok olmak zorundasın, o zaman gerçek ortaya çıkar. Gerçeğin ne olduğuna dair hiçbir fikre sahip değilsin, rüyalarında bile. Sen gerçek dışısın ve gerçek dışılıkta yaşıyorsun. Rüyalarda yaşıyorsun, uykuya dalmış vaziyettesin. Uyanışın nasıl bir şey olacağını kavrayamazsın. Yalnızca bir tek şey söylenebilir: Bildiğin hiçbir şeyi
“Benimle benden önceki diğer Peygamberlerin misali, şu adamın misâli gibidir: Adam mükemmel ve güzel bir ev yapmıştır, sadece köşelerinin birinde bir tuğla yeri boş kalmıştır. Halk, evi hayran hayran dolaşmaya başlar ve (o eksikliği görüp): “Bu eksik tuğla konulmayacak mı?” der. İşte ben bu tuğlayım ve ben Peygamberlerin sonuncusuyum.
'' Bildiği tek şey, yüreğinden taşan bir yoğunlukla onu özlemiş olduğuydu. Kızı yanında bulamadığı zaman paniklemişti. Ne tuhaf bir şeydi bu böyle. Roxy hayatta en beğendiği kız değildi. Gazetede ondan daha güzel, sevimli ve uyumlu birçok genç kız vardı. Gülüşlerinden temizlik ve iyi niyet taşan kızlardı bunlar. Roxy' yi onlarla kıyasladığı zaman aksi, sert, kavgacı bulabilirdi. Onunla huzur bulmak olanaksızdı. Hep tetikte olman gerekirdi, çünkü senin fark etmediğin ufak bir ayrıntı bile, onda bir öfke patlamasına yol açabilirdi. Bütün bunlar doğru olabilirdi ama yine de Yusuf, Roxy' yi kendi kimliğini ve bedenini tamamlayan bir varlık olarak görüyordu. Onu kimseyle kıyaslayamazdı. Daha mı güzel, daha mı çirkin, daha mı hırçın; bu soruların hiçbir anlamı yoktu. İnsanın kendini başkalarıyla kıyaslaması gibiydi. Ne yaparsan yap, sen sensindir ve o ten içinde yaşarsın. Bunun tartışması olmaz. Roxy Yusuf'tu, Yusuf da Roxy'ydi. O Ankara gezisinden, eli boş ama Roxy'nin, hayatının tümünü kavradığını ve artık onun teni, kokusu ve sesi olmadan yaşayamayacağını anlamış olarak döndü.''
Sayfa 214Kitabı okudu
Reklam
Biraz tuhaf bir kadınla yaşıyor olsam da çok bir kötülüğü yok diye ara sıra düşündüğüm oluyordu. Bir yabancı gibi, hayır hayır, yemek hazırlayan, evi temizleyen bir kız kardeş ya da en azından temizlikçi gibi bir varlık.
Sayfa 30 - AprilKitabı okudu
Memleket isterim Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun; Kuşların çiçeklerin diyarı olsun. Memleket isterim Ne başta dert ne gönülde hasret olsun; Kardeş kavgasına bir nihayet olsun. Memleket isterim Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun; Kış günü herkesin evi barkı olsun. Memleket isterim Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun; Olursa bir şikâyet ölümden olsun. (Varlık, 15 Aralık 1937)
184 syf.
7/10 puan verdi
·
12 saatte okudu
Malerman'ın ilk kitabı olan Kafes sitemizde değişik eleştiri ve beğenilerle karşılanmıştı. Kendi adıma, son derece irkiltici, ilginç, ve okuduğum en tüyler ürpertici kitaptı Kafes; çünkü yazar hikâyesinin temel korku veya gerilim ögesini bilinmeyen, kimsenin görmediği ama hissettiği bir varlık üzerine kuruyordu. Ne veya kim olduğunu
Gölün Dibindeki Ev
Gölün Dibindeki EvJosh Malerman · İthaki Yayınları · 20172,883 okunma
53 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Jean Paul Sartre ile Simone De Beauvoir ile 20.yy'a doğru yolculuk yapmaya hazır mısınız? 20.yy'daki Fransa'daki yeni akımların gelişmesini sağlayan iki kişinin hayatlarını ufaktan ziyaret edelim. Varoluşçuluk akımının temsilcisi Jean-Paul Sartre ile başlıyoruz yolculuğumuza. İlk başta varoluşçuluk akımını kısaca anlatmam gerektiğini
KafkaOkur - Sayı 15 (Ocak - Şubat 2017)
KafkaOkur - Sayı 15 (Ocak - Şubat 2017)KafkaOkur Dergisi · Kafka Okur · 2017376 okunma
Reklam
VATAN "... Süt çocukları beşiğini, çocuklar eğlendiği yeri, gençler geçimlerinin sağlandığı yeri, ihtiyarlar dünyadan ellerini-eteklerini çektikleri yalnızlık köşelerini, evlat anasını, baba ailesini ne türlü duygularla severse insan da vatanını öyle duygularla sever. Bu duygu, yani vatana gönülden bağlanma ve onu sevme; sebepsiz yere,
Mutlak Avcısı Olarak Şeyh Galip
"Yek nazarda kıldın ey yüzü gül Âyinemi afitâb-i mül Geçti bana neş'e-i tegafül Hem eyle hem eyleme tenezzül Dilhanesi cây-i işretindir" Bir bakışta, ey gül yüzlü, şarap kadehine döndürdün aynamı; bilmezleniş neşesi geçti bana, artık ister tenezzül et, ister etme, gönül evi işret yerin oldu se­nin.) Bireyi aşan sonsuz, mutlak varlık, gül yüzlü ve zülüflü bir afet, karşı konul­maz bir yaman güzel olarak görünür kılıyor kendini ve bir tek bakışın simyasıyla, güneş biçiminde ya da içinden güneş doğan bir şarap kasesine çeviriyor şairin gönlünü. Gerçi hareket sanki dışardan başlıyor, karşıdaki sevgili, saldığı bir bakış­la şairin içine giriveriyor; ama sonsuz, sonlunun içine dışardan giremeyeceğine göre, denebilir ki, bireyin içinden uyanıyor o. Şair belki onu hep arıyordu, ona yaklaşmak ya da ilgisini çekmek istiyordu; fakat belirli bir şeyden doğmayan, an­cak kendi sonsuzluğundan kaynaklanan bir neşe içre olduğundan, şairin bireysel çabasını görmezleniyordu. İkisi arasında bir ilişki kurulacaksa, bunun yerini de zamanını da o belirler ancak. Sokrates daimon'uyla, iç sesiyle dilediği zaman konuşabiliyor muydu? Daimon ne zaman isterse o zaman Sokrates'in varlığına el koyarak ıssız sokakta olsun, kalabalık kent alanında olsun, yere mıhlanmış gibi, bazan da saatlerce tutmuyor muydu bilgeyi?
Sayfa 71 - Turan Oflazoğlu
416 syf.
8/10 puan verdi
Önünüzde iki seçenek var.. İntikam veya Merhamet.. Birbirlerine bu kadar zıt olan iki seçenekten hangisi daha güzel görünüyor acaba? Hayatınız mahvolmuş durumda, sizden, sizin için hayati öneme sahip birkaç değeriniz alınıyor, hatta direkt can sağlığınız tehdit altında bırakılıyor. Söylediklerimin hepsi sizi ilk seçeneğe sevk ediyor değil mi?
Sekiz Numaralı Yetim
Sekiz Numaralı YetimKim van Alkemade · Olimpos Yayınları · 2017313 okunma
711 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.