Tanrı'ya sitem
“Ulu Tanrım,” diye mırıldandı, “ne yapmalı? Yardım et, bir şeyler söyle bana! Sana her gün raporumu veriyo rum, köyün ne hale geldiğini biliyorsun. Yiyecek şeyimiz kalmadı, her geçen gün eriyoruz; her geçen gün askerler den biri kaçıp dağdakilere katılıyor. Aforoz edilen oğlum, Kızıl Takkelilerin komutanı, Kartaltepesi’nden bize her gün haber yolluyor; ‘Teslim olun! Teslim olun! Yoksa vay halinize!’ Ne yapmalıyız? Ne yapmalıyım? Az önce Areti’nin sana sövdüğünü duydun, gerçekten dayanacak halimiz kalmadı. Açhktan ölen çocukları nasıl kurtarma lı? Bana bir öğüt ver Ulu Tanrım. Köyü yakılıp yıkılmaktan kurtarmak için dağdaki partizanlara mı teslim edeyim? Ya da kollarımı kavuşturup merhametini mi bekle yim? Ne yazık ki insanız Ulu Tanrım, bekleyemeyiz. Merhametin gecikiyor. Genellikle de bizi ölümden sonra, öteki dünyada gelip buluyor ama ben, merhametini yeryüzünde göstermeni istiyorum.” Bir an sustu. “Ne olursa olsun,” diye ekledi yüksek sesle, “merhametini yeryüzünde göstermelisin!”
Mesih (a.s) onlara şöyle diyor: "Vay halinize ey ikiyüzlü din bilginleri! Engerekler ey yılanlar! Peygamber katillerinin torunları, Cehennem cezasından nasıl kaçacaksınız!"
Sayfa 116Kitabı okudu
Tüm insanlar hakkınızda iyi konuşuyorsa vay halinize…
Vah ki duyulmuştu Kıyamet'in geldiğini görenin
Göklerde yükselen ikazı, hışımla saldırdığı vakit
İkinci kez mağlup edilmiş ejderha,
İnsanlardan almak için intikamını:
"Yeryüzünde yaşayanlar, vay halinize!"
Sayfa 138Kitabı okudu
“ Tüm insanlar hakkınızda iyi konuşuyorsa vay halinize! “
"Tüm insanlar hakkınızda iyi konuşuyorsa vay halinize!"
Sayfa 64Kitabı okudu
"Tüm insanlar hakkınızda iyi konuşuyorsa vay halinize!"
Sayfa 64Kitabı okudu
“Tüm insanlar hakkınızda iyi konuşuyorsa vay halinize.”
Sayfa 64Kitabı okudu
"Tüm insanlar hakkınızda iyi konuşuyorsa vay halinize!"
Sayfa 64Kitabı okudu
Vay halinize, siz, insanlara karşı kalplerini taş gibi katı tutarken, dudaklarından dua ve niyaz eksik olmayanlar; bedenleri sunağın önünde küçülerek eğilirken, ruhları Tanrı'ya isyan içinde olanlar!
Herkes sizden iyi söz ettiği zaman, vay halinize!
Sayfa 146Kitabı okudu
Tüm insanlar hakkınızda iyi konuşuyorsa vay halinize!
Sayfa 64Kitabı okudu
“Ama vay halinize! Siz nanenin, sedefotunun ve her tür sebzenin ondalığını verirsiniz de, adaleti ve Tanrı sevgisini ihmal edersiniz. Ondalık vermeyi ihmal etmeden esas bunları yerine getirmeniz gerekirdi. Vay halinize! Havralarda en seçkin yerlere kurulmaya, meydanlarda selamlanmaya bayılırsınız.” (Luka, 11:42-43)
"Herkes sizden iyi söz ettiği zaman, vay halinize! "
Sayfa 146Kitabı okudu