Avlarını yönetmeyi ve onlara hükmetmeyi bir ihtiyaç olarak görüyorlardı. Kurbanlarının yaşayıp yaşamaması gerektiğine veya kurbanlarının nasıl ölmesi gerektiğine karar verebilmek istiyorlardı.
Kayıp Zamanın İzinde serisi biter.
Her bir duygu parçasını çok güzel irdeleyen, hislerimiz üzerine düşündüren, davranışlarımızın nedenleri üzerinde farkındalık oluşturan... (listem uzar gider) harika bir seriydi.
Okuması kesinlikle zor bir yazar uzun cümleler, duygusal tahliller, Fransa burjuvazisi falan yoruyor ama diline alıştıktan sonra, çok
Bel fıtığı ameliyatımın üzerinden bir ay geçti. Zannettiğimden, beklediğimden daha yavaş olsa da bedenen toparlanırken zihnen de toparlanmam gerekiyor, diyerek kitabın kapağı açıldı. Aslında bir diğer sebep de; arada bir gelen, acaba fıtık tekrarladı mı, ameliyat başarısız mı oldu, diye beni siterese sokan ağrılarımın olmadığı zamanlarda, oturmam
Ebeveynler bize o kalın ekmek dilimini verebilmek için ağır bir bedel ödemek zorunda kalıyorlardı. O dedikleri en ağır bedel bize yabancılaşmaktı. Çünkü , bize yedirdikleri her dilim ekmekle onlara daha kayıtsız olmakla kalmıyor, giderek üstünlük sağlıyorduk. Gücümüz ve güzelliğimiz nankörlüğümüzde yatıyordu. Vefasızlığımız bizi bütün suçlar karşısında masum kılıyordu.
“Kendime biraz ara verebilmek çok güzel olurdu, en azından kısa bir süre için" demişti ve ben bu duyguyu o kadar iyi anlamıştım ki. İnsan o sürekli çalkalanan, dönüp duran ve insanı bitkin düşüren zihinden kaçmanın özlemini duyuyor.”
Kemal Paşa, İngiliz'in 'Türkiye'ye mevcudiyet verebilmek için' anasının nikâhı bir fatura ödetmek niyetinde olduğunu biliyor; biz de Paşa'nın, bu türden faturaları ödemeye değil, yırtmaya yatkın olduğunu biliyoruz.
Görebilseydi o da algılardı ki bu kızların dış kalıplarına dilediği biçimi verebilmek için ne yaparsa yapsın,
iç dünyalarının üzerindeki etkisi kendisinin sandığından çok daha azdı.
"Ellerini uzat," dedi ona.
Seksi ve şehvetli sesi Clay'i tahrik etti. İtiraz et- meden avucunu açtı. "Bunu bana tak," dedi Julia ve Clay eline yumuşak bir kumaşın düştüğünü hissetti. Gözlerini açıp ellerine baktığında nefesi kesildi. Siyah bir fular vardı avucunda ve Julia kıyafetlerini çı- karıyordu. "Gözlerimi bağla," dedi.
San Francisco'da geçen ay geçirdikleri gece aklı- na geldi Clay'in. Julia ona, bunun yapmak istemediği tek şey olduğunu söylemişti. "Bunun düşüncesi bile bana kendimi fazla savunmasız hissettiriyor ve güven sorunları olan bir kadın için, yani benim için bunun iyi bir fantezi olduğunu sanmıyorum.
"Ama sen demiştin ki," diye başladı Clay, ama giysilerinin yığın halinde yere düştüğünü ve sadece dantelli çamaşırının ve topuklu ayakkabılarının kaldı- ğını görünce söyleyecekleri yutulup gitti.
"Ne söylediğimi biliyorum." Julia elini onun göğsünden aşağıya indirdi, dokunuşu onun vücuduna
ürpertiler gönderiyordu. "Ama işler değişti ve senin için bunu yapmak istiyorum. Bu, senin beni sorunlarımdan kurtarmanla aynı şey değil belki, ama yinede sana istediğini vermek istiyorum. Senin için bunu
yapmama izin ver."
Clay kafasını hayır anlamında salladı. "Bunu bana teşekkür etmek için yapma."
"Sana teşekkür etmek için yapmıyorum bunu," dedi Julia kararlı bir şekilde. "Sana istediğin her şeyi verebilmek için yapıyorum."
"Bunu yapmak zorunda değilsin," dedi Clay, sesi içinde bunun için yanan arzuyla savaşırken boğuklaşmıştı.