".... Çünkü siz , soğuk rüzgarların getirdiği o fısıltıyı hiç duymadınız. Raul Mendez'i tanımadınız. Bende tanımıyordum. Ta ki o , en karanlık kuyulardan yankılanarak gelen , lağım kokulu cehennem esanslı , lanetli parolayı duyana kadar. Raul Mendez Ölmeli!" işte roman bu tatda... Müthiş akıcı , okurken hertürlü süprize açık bu romanı şiddetle tavsiye ediyoruz. İyi bir romancı doğdu. Bizde buna şahitlik yapıyoruz. Vesselam.
Sayfa sayısı az ama bununla ters orantı kurmuş olan mesajlar çok. Kitabı okumadan önce kitap hakkında bir araştırma yaptım baş kahramanız bir sabah kalkınca böcek olduğunu görüyor bu benim çok ilgimi çekmişti ve kitabı okumak için can atıyordum. Nihayet elime geçti ve okudum içinde birçok mesaj barındıran tam bir başucu kitabı .Bu kitapla Kafka'ya hayran kaldım. Eğer siz de hayatı sorgulayan, ıssız korkutucu görünse de kendi ayak izlerinizi oluşturacağınız henüz kimsenin ayak basmadığı yolu seçenlerdenseniz Kafka tam size göre bir yazar. Vesselam.
DönüşümFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022222,1bin okunma
Böyle balık ne gördüm ne duydum doğrusu. Ne olursa olsun onu öldürmek zorundayım. Yıldızları öldürmeye kalkmadığımıza iyi ediyoruz, ya bir de onu yapsaydık!
Ya bir de her gün ay'ı öldürmeye çalışsaydık? diye düşündü. O zaman ay kaçardı. Fakat ya her gün güneşi öldürmek gerekseydi? Şanslı adamlarız vesselam!
Yaklaşık 20 gündür bir makale yazmaya uğraşıyorum. Daha önce de bir kitap yazmıştım. Ne kadar zor şeyler olduğunu unutmuşum. İnsan resmen kendisini kampa alıyor. etrafıyla ilgisini kesiyor. Neyse bitti de rahatladım. Yazarların işi zor vesselam...
"İşsizlik kötü şey vesselam. İşsizliğin kötü olduğunu da yalnız aç kaldığım zamanlar düşünüyorum. Can sıkıntısından bunaldığım zamanlarda da düşünsem ya. Olmuyor."
DİP NOT
Duvarda ki resim kara kalem,
Dip notu fark ettim...
Duvar kerpiçten, kireç badanalı,
Şömine, tek odanın merkezinde isli ocak...
Ocakta üçlü sac ayağı, kızgın...
Şişe dizilen kuşbaşı, kuyruktan...
Yufkaya damlayan da kuyruk yağı vesselam...
Kuru soğanın cücüğü ateşte kavrulan...
Ayık olan muallimin şirini; haa bir de hayranı,
Köyün yayık ayranı da var, uyutan...
Ayık olmayanı köyün bekçisi...
Selam uzaktaki köye, şadırvanların deli Ahmed'ine...
Kirazca Ana'ya, Sarı Gelin'e...
Kırık, hayali, üşenbaz çoban, zapt edile...
Kuzular kaçtı, keçiler tırlattı...
....
"Düşünüyorum öyleyse varım"
Çok yaşasaydın sen, Descartes...
Eee hadi ama,
Köy(l)üm ses ver ses!
Ses versene...
N.K.(Feryad-ı naz)
Kitap da A dan Z ye kadını anlatmaya çalışmış yazar. Günümüzde kadınların kendilerine verdikleri değersizlik duygusunu, bir an önce değiştirip, güçlerini, cesaretlerini, zekaları ile neleri başarabileceklerini keşfedip, bir insan, bir kadın olarak tüm dünyaya hissettirmelerini vurgulamaya çalışmış...
Açıkçası üslubu çok sert diyenlere katılmıyorum. Ben iki günde okudum ve gerçekleri bu kadar düz anlattığı için de ayrıca hoşuma gitti...
Her kadının okumasını isterdim, hem düşündürücü hem ders verir nitelikte. Yorumumu kitabın son cümleleri ile bitirmek istiyorum...
"Öyleyse yırt o kefeni, kır şu zinciri ve kafanı kaldır tekrar bak! Destanlar yazmanın vaktidir şimdi, hadi kurban olduğum ayağa kalk! Sadece sürüden değil sürülerden ayrılıp kurt kapan ve hariç olmayı başaran cümle kadınlara selam olsun vesselam.
Kitabı ne kadar beğendiğimi bir kenara bırakarak içerikle alakalı hislerimi yazacağım.
Türk milli karakterinin temsili gibidir Elçibey. Durmaz, sapmaz, yıkılmaz, dönmez. Her düştüğünde daha güçlü ayağa kalkmış, asla gittiği yoldan dönmemiş ve bu yolda ömrünü çürütmüştür. Azerbaycan'ın bugünkü refahını sağlamak için büyük ihtilaller yapmış, 1 yıllık iktidarında 20 yıllık devlet işi bitirmiş, inkılaplarla Azerbaycan'ı zenginleştirmiştir. Onlara kendi dillerinde konuşma imkanı vermiş, Rus ordularını ülkeden çıkartmıştır.
Demokratik adamdır vesselam. Her şeyin incesini bilir, dinler, anlar öyle konuşurmuş. Herkesin gönlünde taht kurmuş olan bu yüce insan biz Türk milliyetçilerinin gözünde Başbuğ sıfatına layıktır. Çünkü zayıf bedenine karşın bir milleti komuta edecek yüreğe sahiptir. Rus emperyalizmine, İran baskına karşılık vatanını asilce savunmuştur.
''Ne Mutlu Türküm Diyene! Men Atatürk'ün askeriyem'' der de eziyetler görür, işkencelere maruz kalır yine de vatan için, Turan için diyerek tekrar başlar. İşte bu adamın önünde eğilmeli. İşte bu insana saygı duyulmalı. Baştan aşağı Türk, baştan aşağı Orta Asya'dır Ebulfez Elçibey. Mekanı uçmağ, ruhu şad olsun. Bir gün Tanrı Dağı'na anıtını dikecek, bütün Türk devletlerine ''Milli Lider Elbulfez Elçibey'i'' tanıtacağız.
Enver Paşa'ların, Mustafa Kemal'lerin, Mehmed Emin Resulzade'lerin, Nihal Atsız'ların, Zeki Velidi Togan'ların Elçibey'lerin yeri doldurulamadı, doldurulamaz.