Nişantaşı'nda doğup büyüyen, hatrı sayılır okullarda okuyup, aile onuruna yakışır bir gelecek için her türlü donanıma sahip yetiştirilen Nermin'i anlatıyor bize Yüksek Topuklar. (Aslında Nermin iç dünyasında yaptığı yolculuklar sayesinde kendini tanırken, biz de bu tanışmaya şahit oluyoruz diyelim... )Lüks bir plaza katındaki işiyle, yüzlerce ayakkabısının, dev ekranlı televizyonun olduğu giyinme odalı, şık salonlu evi arasında mekik dokurken bir arkadaşını kırmayıp beş yaşındaki kızı Tuğde' ye bakma sözü vermesi ile başlıyor keşif macerası. (Tuğde'yi tanımadan beş yaşındaki bir kız çocuğu nasıl olur da insanın kendi keşif macerasına sebep olur demeyin sakın! )Mutsuzluğu yaşam felsefesine dönüştürmüş üç hala, enteresan objeleri biriktirmeyi İstanbul beyefendisi olmakla ilintili kılan kasıntı bir baba ve kızı da dahil tüm dünyaya lâl olmuş hastalıklı bir anneden oluşan çocukluğu ile yüzleşir önce Nermin... Sonrasında aşkları, arkadaşlıkları, idealleri, başarıları, sanrıları, yaşama dair ne varsa açılmıştır artık pandoranın kutusu...