Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Çünkü, insanların uyumasının bir nedeni de budur, yani onları üzen şeylerden uzaklaşmak arzusu.
Sayfa 133Kitabı okudu
Beni kıskanmasına üzülmedim asıl hiç kıskanmasaydı üzülürdüm. Ben böyleyim işte. Kıskandığı için üzülmüyorum, benim yüreğim de katıdır, ben de kıskanırım. Beni üzen tek şey, onun beni hiç sevmemesi, şimdi de mahsustan kıskanmış gibi yapması, Körmüyüm ben, ha, görmüyor muyum? Bana öbüründen, Katka'dan bahsediyor. Demin durup dururken şöyle dedi İşte Katka böyledir de, şöyledir de, benim için mahkeme ye Moskova'dan doktor getirtti de, beni kurtarmak için en birinci, aynı zamanda en bilgili avukatı çağırdı da. Gözümün içine baka baka onu övmeye basladığına göre, demek ki, onu seviyor, arsız herif! Benim karşımda kabahatli olan kendisi. Suçunu bastrıp beni suçlu göstermek için, 'Sen, benden önce Polonyalı'yla beraberdin, öyleyse ben de Katka'yla beraber olabilirim,' diyerek bütün suçu benim üzerime atmak için böyle yaptı. Hep bundan! Bütün suçu bana yıkmak istiyor. Bunu mahsus yaptı, mahsus.
Reklam
"İnsanı ortaya çıkaran katmanları tam anlamıyla çözmek imkansızdır, insan bu nedenle bir muammadır. Ancak yine de hayatta işler yolunda gitmediğinde başkalarını suçlamak yerine kendi doğamıza bakabiliriz. Bizi üzen, inciten ya da yaralayan şeylerin çaresinin yine kendimizde olduğunu anımsayabiliriz.”
Sayfa 10 - Destek YayınlarıKitabı okuyor
"Değişmek için çok çaba harcıyordu, ama bunun bir faydası olmuyordu, işte onu üzen, kızdıran da buydu. İyi ve güzel pek çok şeye sahipti, ama gene de ihtiyaç duyduğu kendine güveni asla bulamadı. 'Bunu yapmam lazım, bunu değiştirmem lazım' diye düşünüyordu hep."
Sayfa 167 - DkKitabı okuyor
... Ne gam! Bu dünyada nasibim olan Pay dünyanın en küçük payıymış, Bir dakkalık nefretle unutulan O sevda yıllarıymış! Terkedilmişler bile benden mutlu Diye yakınmıyorum güzelim, Beni asıl üzen, senin üzülmen Yazgıma şu gelip geçici benim. ...
‘ey tahtı ışıl ışıl ölümsüz aphrodite ulu zeus’un düzenci kızı yalvarırım yüreğimi acılarla dağlama! yardımıma gel yine hani eskiden sesimi duyunca nasıl çıkıp babanın sarayından kanat çırpan kuşların çektiği yıldız arabana biner; yeryüzüne inerdin bulutsuz mavilikten; ölümsüz dudağında o aydınlık gülüşle sorardın, yine neyin var? derdin, nedir gönlünü çelen tılsımımla kimi baştan çıkarıp yollamam gerekiyor koynuna? söyle, sappho, kim seni üzen? kaçıyorsa, kaçsın, bırak, yakında o senin ardına düşecek, bugün almıyorsa verdiklerini, yarın o sana armağanlar verecek seni sevmiyorsa, istemese de er geç sevecek geleceğin varsa şimdi gel, kurtar beni kuşkudan ne diliyorsa gönlüm yerine getir sen de katıl benimle savaşa’
Reklam
Birini gerçekten severseniz bu hayatta onu üzgün görmekten daha çok üzen bir şey yoktur sizi.
Sayfa 55
Tarık atının üzengisine binerek yükseldi ve haykırdı: "Ey yeryüzünün mağribinin yiğitleri! Ey Müslüman yiğitler! Nereye giderseniz ve gafilane olarak hangi yere kaçmak isterseniz, önünüz düşman, arkanız derya denizdir. Size lazım gelen, Allah tarafından vadedilen yardımdan medet umup sağlam karakterinize dayanarak ayaklarınızı bu cenk meydanında sabit tutmanızdır. Ve ey süvariler! Benim hareketimi taklit eyleyiniz!" diyerek bindiği rüzgar gibi koşan atıyla dönüp dolaşıp sağ ve soluna rastgelenleri cehenneme göndererek düşmanın sancağının olduğu yere kadar gitti. #endülüstarihi #ziyapaşa
“Hayat çok zor Loreda. Ya ondan daha güçlü olursun ya da o seni ters yüz eder. Babana yaptığı gibi.” “Babamı üzen hayat değil.” “Ah, öyle mi? O zaman bu dünyaya dair bütün tecrübenle bana babanı neyin mutsuz ettiğini söyler misin?” “Sen,” dedi Loreda.”
Ne kadar oldu görüşmeyeli? Üç gün ya da üç sene, fark eder mi? Az önce şurada kahkaha attığını kim inkâr edebilir. Zaman meselesi ne acayip. Aynaya baktığımda beni üzen zaman, ektiğim bir fidana bakıp büyüdüğünü gördüğümde mutlu ediyor. Zamanla her şey geçiyor da, bu geçicilik de insanı dünyaya yabancılaştırıyor. Zamanın ne bok karıştıracağı gerçekten hiç belli olmuyor Osman.
Reklam
Yalnızlığımdır
Güvercin kanat çırpar bir rüya mahşerinden Tüylerinden yerlere sızan yalnızlığımdır Deniz en son resmini verir bana derinden Arkasına şiirler yazan yalnızlığımdır Yüzüme dalgın bakıp fırtınalar göğünden Pencerelerde beni üzen yalnızlığımdır Garipler beni sorar bir kış günü şehirden Sokaklarda sessizce gezen yalnızlığımdır Ayrılıklar beslenir içimde bir nehirden Çakıllardan kanımı süzen yalnızlığımdır Ekmeğime, suyuma hüzün katan, zehirden Bazen kırılganlığım, bazen yalnızlığımdır
İstemezsen İhtiyacın Olduğunu Anlamazlar
Özellikle kadın erkek ilişkilerinde bir tarafın böyle olması diğer tarafın yaptığı davranışları değerlendirmesini zorlaştırır. Çünkü yaraflardan birisi ne yaparsa yapsın diğer tarafta her şey yolunda gibi bir hava vardır, işin aslı öyle olmadığı halde üstelik. Böyle olunca diğer tarafı üzen ya da beklentileri karşılamayan/karşılayamayan taraf yaptığının sorunlu olduğunu hiç fark etmez bile. istemekten çekinmemesi ve ummak yerine söylemek...
Sayfa 98 - DestekKitabı okudu
Mutluluk
İnsanı asıl üzen veya sevindiren, ona lezzet veya acı veren şey yaptığı kıyaslardır. Her güzel, daha güzeline nazar edildiği zaman çirkin, her mutluluk daha büyüğüyle kıyaslandığı zaman mutsuzluk olur. Konfüçyüs der ki "Kimi mutluluğu yukarıda arar, kimi de aşağıda. Halbuki mutluluk insanla aynı hizadadır."
Cahil birinin cahillik etmesinde şaşılacak ne var? O cahil insandan, seni üzen yanlış davranışı beklemediğin için suç sendedir. Çünkü onun bu kötülüğü işleyebileceğini anlaman için yeterince araçla donatmıştır seni aklın ve gözlemlerin. Ama bunu unutmuşsundur, bunun için kendine değil de onun bu davranışına şaşıyorsundur. Birini sadakatsizlik ya da vefasızlıkla suçladığında dikkatini kendine çevir, çünkü suçun sende olduğu açıktır.
“Birini gerçekten severseniz, bu hayatta onu üzgün görmekten daha çok üzen bir şey yoktur sizi.”
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.