Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Saat üç. Bir şey yapmak isterseniz, bu saat ya çok geç ya çok erkendir. Öğleden sonra acayip bir an.
İletişim çatışmalarının bir başka kaynağının ise “İlişki Tükenmişliği” olduğu düşünülmektedir. Uzun süre devam eden çatışmalardan sonra karşınızdaki kişiyle anlaşamadığınızı fark edersiniz. İlk tanıştığınızda ilişkiniz ne kadar renkli ve eğlenceliydi. Daha sonra eleştiriler, küçümsemeler arttıkça ilişki tükenmişliği ortaya çıkar. İlişkiden dolayı kişi kendisini yorgun, tükenmiş, çaresiz, yalnız hisseder. Bu durum aile ya da romantik ilişkilerde sıkça rastlanır. Sorunlu ebeveyni ile uzun süre iletişim kuran kişiler bir zaman sonra tükenmeye başlar. Romantik ilişkilerde ise tükenmişlik ayrılıklarla sonuçlanır.
Reklam
- Apartman girişindeki lambayı sen mi kırdın Bülent? + Hangisini? - Otomatik yanan, sensörlü lamba. + Hayır. - Komşu görmüş, yalan söyleme. Süpürge sapıyla kırmışsın dün gece. Önüme baktım. "Neden kırdın?" Cevap yok "Hasta mısın evladım? Söyle bana, neyin var, neden kırdın lambayı, yapma böyle." "Kırdımsa kırdım, ne olacak! Çok mu değerliymiş?" "Lamba senden değerli mi evladım, lambanın amına koyayım, lamba kim? Yöneticiye de dedim. Lambanızı sikeyim, kaç paraysa veririz. Sen değerlisin benim için." "Beni görünce yanmıyordu baba." "Nasıl ya?" "Görmezden geliyordu, yanmıyordu. kaç sefer yok saydı beni." "E beni görünce de yanmıyordu bazen, böyle el sallayacaksın havaya doğru, o zaman yanıyor." "Hadi ya! Sahiden mi?" "Evet. Ucuzundan takmışlar.Bizimle bir alakası yok!" Babama sarıldım, yıllar sonra.
Sayfa 141Kitabı okudu
Bu son olsun.
vurdular beni ben vuracakken, yığılıp kaldım öldürüldüğüm yerde; ama kalktım, eskisinden daha dinç , ya sonra, ya sonra, ya sonra!.. Ekleyecek ne var ki? Yaşamaya gelmiştim yeryüzüne.
İnsan kendini kaçak hissettikten sonra hiç bir yerde özgür değildir. İçerde ya da dışarda
Önce insan olacaksın, sonra Müslüman ya da Hristiyan ya da Yahudi...Tüm bu dinler, insana insanlığı öğretebilmek için sunulmuşlardır. Sen insan olmayı başarabilmek için doğduğunu anlamadıysan, hangi dine inandığının hiçbir anlamı yok. Çünkü din gidilen bir yoldur, varılan yer değil.
Reklam
"Birini çok sevmek, ama çok sevmek... Sonra da o sevgiyi kaybetmek insanın bütün sistemini altüst edebilir ya da organlarında kalıcı hasara neden olabilir."
Sayfa 513Kitabı okudu
Bırakın politikacılar istediklerini söylesinler. Artık insanlar hiçbir şeye inanmıyorlar. Tanrı'ya inanmaktan vazgeçtikten sonra birbirlerine inanmaya başladılar. Ondan vazgeçmeleri her şeyden kısa sürdü ve artık kendilerine bile inanmaz hale geldiler.
"Yine de biri çıkıp nasılsın dese alışkanlıkla iyiyim diyeceğim. Kederli olduğum da söylenemez zaten. Buna sebep de yok çünkü. Ne taze bir ölüye sahibim, ne felaket geçirenlerim var. Dedim ya oturuyorum öylece. İyi ki kalbimi tanıyanlar yok. Ağırlıksız duran bedenimi küçümseyeceklerdi. Sonra da birbirlerine dürterek, ya da ilerideki arkadaşlarına göz işareti vererek beni gösterecekler, "kalbini yok etmişin haline bakın, hınzır pek de pratik, belli etmiyor hiç" diyeceklerdi. Ama iyi ki yoklar."
Onsuz var olamayacağımız uyku tutmadığımız, varlığımızın bir anlam ifade etmediği, gün be gün kelimelerine, varlığına bağlı olduğumuz kişi, bir an gelir düşüncelerimizde bile yer tutmaz hale gelir ve yer tutacak olsa bile bir müddet sonra omuz silkmesinden ibaret olur ve bu düşünce aklımıza geldiğinde varıp varacağı nokta en fazla bir saniyeliğine, herhangi bir endişe ya da merak kırıntısı dahi olmadan öylesine, "ne oldu ona acaba?" sorusudur.
Sayfa 98 - Yky
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.